❦
"İyi geceler." Bir süre sessizleştikten sonra genç kadın, kalkıp yatağın sağ tarafına, yani kendi köşesine yerleşti. Üzerine geçirmiş olduğu sabahlığı hemen yanıbaşındaki dilsiz uşağa geçirdi ve saçlarını yana atarak uzandı.
William, kabul edilmemiş olmanın verdiği aşağılanma ile öylece kalakaldı. Üstelik, doğru dürüst bir yanıt dahi alamamıştı sevgili karısından.
Aklına gelenlerle birlikte acı bir şekilde gülümsedi.
Düşündüm ve senin için savaşmaya karar verdim. Kesinlikle yüreğini kazanacağım... Senden vazgeçmek gibi bir niyetim de yok.
Bir zamanlar kendisine bu sözleri sarf eden kadın, şimdi ona karşı adım atmasına rağmen tüm bunları geri çevirir olmuştu. Bu gerçekten inanılır gibi değildi.
Lakin buna sebep olan kişi kendisinden başkası değildi... Hayat kokan karısının bu yeni hâli, tamamiyle kendi şaheseriydi... Ona nasıl bir ızdırap çektirdiğinin de farkına varmıştı aynı zamanda.
Keşke, diye geçirdi içinden. Keşke her şeyi telafi edebilseydim. Keşke... Onunla çok daha önce tanışabilseydim.
Gömleğini çıkardı, ve neredeyse bir haftadır hayallerini süsleyen kadının yatağına girdi sessizce. Sırtı dönük nahif bedeninden sarkan ipeksi saçlarına minik öpücükler kondurarak uykuya daldı...
Yatağın diğer köşesinden gelen çiçek kokusunun getirdiği huzurla.
❃
"Kiliseye gidiyorum, anne," Son zamanlarda en son yaptığı şey bu olmuştu Belinda'nın. Malikanede oturmak dayanılmaz geliyordu, William'la konuşmayınca... O da tanrıya dua etmekte buluyordu çareyi.
"Birkaç saate dönerim."
"Tatlım..." Zavallı Josephine gerçekten endişelenmeye başlamıştı. Aniden artan bu kilise ziyaretleri... Ellerini gelininin omzuna yerleştirdi ve tedirginlikle ona baktı. Fısıltıyla karışık bir şekilde konuştu.
"Söyle bana, William ile bir sorununuz mu var? Şayet o keseli sıçan benim güzel gelinimi üzüyorsa, cezasını kendim keserim." Az önceki konuşmaya şahit olan Grace ile bakışır bakışmaz, ikisi de yapılan benzetmeye sesli bir kahkaha patlattı. Bir tebessümle onların neşesini izleyen Josephine tekrar ciddi surat ifadesini alarak konuşmasını sürdürdü. Sonuçta bu, oldukça önemli bir meseleydi!
"Belinda, gerçekten-"
"Bayan Josephine, aslında..." Bu durumdan kurtulmak için düşüncelere dalan genç kadın, aklına gelen düşüncenin verdiği utançla yere bakarak,
"Ben bir bebek istiyorum... Yani ondan dolayı kiliseye..." Cümlesini tamamlayamadan Josephine'in sevinçli bağırışları tüm malikaneye yayılmıştı bile.
Bu gerçekten çok utanç vericiydi... Ama başka çaresi de kalmamıştı.
"Belinda! Evet evet, bir bebeğin zamanı çoktan gelmişti!" Gelinine sarıldıktan sonra Josephine, nemli gözlerini ona dikti.
"Tanrım... Ne kadar sevinçliyim bir bilsen..."
"Anne... Koskoca malikaneyi çığlıklara boğmaya gerek var mıydı?"
"Sen ne anlarsın ki çocuktan..."
"Evlenince-"
"Sen mi?" Tiz bir kahkaha attı Josephine.
"Bu devirde seninle evlenecek budala kaldı mı?"
Anne kız didişmelerinden memnun bir şekilde iç geçiren Belinda, -ki bu art niyetten ötürü degildi- onları keyifle izledikten sonra bu gün kiliseye gitmemeye kanaat getirerek üzerindeki kürkü çıkarıp odasına ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimde Aşk Saklı (TAMAMLANDI)
Ficção Histórica#Wattys2018 Son Listesi'nde! Herkes tarafından saygı gören bir asilzadenin kimsenin var olduğundan haberi olmadığı kızı... İlk deneyiminden sonra aşka inancı kalmamış bir dük... Farklı dünyalara ait olan bu ikiliye kader bir aşk oyunu mu oynayacak...