♛
William, kendisinin de bir anlam veremediği öpücükten sonra, karısının tepki vermesini beklemeden elini tutup bahçeye doğru sürüklemeye başladı. Kendini tanıyamıyordu. Ne yapmıştı az önce?
Bekarken kadınlara olan tutumu normal karşılanabilirdi, ancak karısı olan bu kadına bile dokunmamış, kalbini açmamıştı. Bunu umursamasa da bu ikisi için de kötü bir şeydi.
Belinda'yla her ne kadar onu kurtarmak için evlendiyse de, dük onun kederden kurtulamayacağını çok iyi biliyordu. Çünkü bir kaç yıla kalmaz, sosyete onu bir varis dünyaya getiremediği için ezecek, ve dışlayacaktı. Bu kesin bir tavırdı. Bir çiftin çocuğu olmadığında suçlanacak kişi her daim kadın olurdu. Bir kadın nasıl tek başına gebe olamıyorsa, çocuk doğurmamasının sebebi bir hayli kocası da olabilirdi...
Ancak bunu ne hatayı asla kendinde aramayan ukâlâ aristokratlar; ne de kocasına laf ettirmeyen ve göz göre göre kendini ezdiren sosyete kadınları kabul ediyordu. Kolay kolay da kabul etmeyeceklerdi.
Belinda ise çakırkeyif, dükün yaptıklarının pek bilincinde değildi. Kendi kendine bir şeyler mırıldanıp, dük onu dinlemiyordu, kıkırdıyor; ve genç adama daha da sokuluyordu.
William bahçeye geldiklerinde leydinin elini bıraktı ve konuşmaya karar verdi.
"Salonda yaptığım davranış hakkında farklı düşüncelere kapılayım deme. Anladın mı?"
"Hangi davranış?" Belinda dengede durmaya çalışırken, durup düşünür gibi yaptı. Birden sesli bir kahkaha atmaya başladı.
"Öpücük?"
"Senin beni yanlış anlamanı istemem. Biliyorsun, benimle ilişki yaşaman söz konusu dahi olamaz sonuçta, haksız mıyım?"
Genç kadın çakırkeyif de olsa, kırılmıştı... Onun duygularıyla oynamaya hakkı yoktu!
"Haksızsın! Haksızsın seni sersem! Ukâlâ, havuç kafa!" Belinda aniden duygu değişikliği yapmış, ağlamaya başlamıştı. Elini genç adamın sert göğsüne iliştirdi ve gözlerini düke kenetledi.
"Neden bana bir şans vermiyorsun?"
"Belinda,"
"Seni seviyorum lanet olası. Kahretsin, seni deliler gibi seviyorum!" William'ın umursamaz bakışları, karşısında ağlayarak ona tekrar tekrar ilan-ı aşk eden kadına kilitlenmişti.
"Sarhoşsun."
"Biliyor musun? Sana bakınca yüreğim ağzımdan çıkacakmış gibi oluyor! Sahi, bana büyü mü yaptırdın? Seni görmediğim zaman adeta kış bastırıyor, seni gördüğüm zaman mevsim bahar..." Burnunu çekti.
"Gerçekten, inan bana.""Belinda, sana saygım sonsuz... Ancak sana karşılık veremeyeceğim. Benim sana ne bahşedebileceğim bir gönlüm var, ne de bu işlere ayıracak kadar vaktim..." Gözlerini başka bir tarafa yöneltti.
"Üzgünüm."
William şu zamana kadar ilk defa bir ilan-ı aşkı reddetmekte bu kadar zorlandığını hissetmişti. Çünkü dürüst olmak gerekirse karşısındaki kadının duygularına inanıyordu.
Belinda, diğerleri gibi duyguları hakkında yalan söyleyecek birisi değildi.
"İlk kez bir adama anlatılması güç hisler besledim, ilan-ı aşk ettim... Ve reddedildim. Mükemmel, değil mi?" Belinda acı bir şekilde kıkırdadı.
"Hayat bazen çok acımasız oluyor."
Belinda, elini dükün üzerinden çekti ve elini uyarırcasına havaya kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimde Aşk Saklı (TAMAMLANDI)
Fiksi Sejarah#Wattys2018 Son Listesi'nde! Herkes tarafından saygı gören bir asilzadenin kimsenin var olduğundan haberi olmadığı kızı... İlk deneyiminden sonra aşka inancı kalmamış bir dük... Farklı dünyalara ait olan bu ikiliye kader bir aşk oyunu mu oynayacak...