❃
Leydi Katriane, Britanya'ya geleli birkaç gün olmuştu. Yeni düşese olan hırsı her geçen gün artıyordu ve prensesin öfkesini de zavallı Tatiana çekiyordu.
"Tatiana, kahve istiyorum."
"Tatiana, beğenmedim."
"Tatiana, kahvaltımı sütlü çay olmadan yapmam!"
"Beceriksiz kadın!"
Son derece sabırlı olan kadın, prensesinin kaprisini çekiyor ve çıtını çıkarmıyordu. Leydi Josephine Katriane'in bu tavırlarının sebebinin bilincinde, gelinini adeta her an parçalayabilecek bu kadından korumaya çalışıyor, oğlu ile gelininin arasının bozulmaması için dualar ediyordu.
William ise daha çok, Belinda'nın prensesin yanında bir pot kırabilmesinden korkuyordu.
Dük, çalışma odasında işleriyle meşgulken odasının kapısının tıklanmadan aniden aralanmasıyla öfkeli gözlerle kapıya baktığında kapıdakinin her zamanki kişi olduğunu gördüğünde kollarını kavuşturdu.
"Yeter artık Belinda! Vergi işlerinde ne kadar titiz olduğunu bilmiyor musun? Tamam, beni rahatsız etmekten çok hoşlanıyorsun lakin-"
Leydi onu dinlemiyormuşcasına bir şarkı mırıldanarak elinde tuttuğu porselen tepsiyle içeriye yavaşça girdi. Kapıyı dirseğiyle kapattı ve odadaki sessizliği topuklu ayakkabılarıyla çalışma masasına ilerleyerek bozdu.
Genç kadın saçlarını sepet örgü yaptırmış, önüne birkaç tutam saç bıraktırmıştı. Tamamen doğal, makyajsız yüzüne çok yakışmıştı saçları. Kuşlu kollu parlement mavisi soylu kıyafetine, boynundaki safir gerdanlık çok güzel durmuştu. Yeşile çalan mavice gözleriyle adeta bir melek gibiydi.
Belinda kendini çirkin ördek yavrusu sanan bir kuğuydu. Evet evet, kesinlikle öyleydi; en azından dük öyle düşünüyordu.
Leydi, elindeki porselen tepsiden işlemeli fincanı aldı ve masaya yerleştirdi.
"Bitki çayı... Seni rahatlatır diye düşündüm." Ses tonu fazlasıyla durgundu."Teşekkürler, karıcığım." Dük alayla gülümsedi ve tekrar kağıtlara yoğunlaştı.
"Belki rahatlarsın da, bana biraz olsun ilgi gösterirsin diye."
"Ne?" William tek kaşını kaldırmış, gözlerine doğru bakıyordu.
Neler söyledim ben... Belinda adeta cayır cayır yandığını hissetti. Bu davranışlarım da ne böyle? Tanrım iyice çıldırmış olmalıyım!
Düşüncelerini kafasından uzaklaştırma çabası içinde bir şeyler geveledi.
"Hava ne güzel değil mi? Ahaha, evet öyle... Ben gideyim." Ne dediğinin farkında bile değildi.
Tam kapıyı açacakken, kolu tutuldu. Dük onu, duvara doğru çekmişti.
"İlgiden kastın nedir, Belinda?"
Genç kadın gözlerini kocaman açmış, onu duvara yaslayan adama bakıyordu. Adeta nefesi kesilecek gibiydi.
"Hiçbir şey, hiçbir şey istemiyorum," dedi elinde olmadan sesini yükselterek.
"Her neyse. Gidiyorum ben."
"Demek ilgi, ha?" Dedi dük gülerek kapıyı aralayıp tam gitmek üzere olan kadına.
"Pekâlâ, daveti unutmadın değil mi? İyi bir şekilde hazırlan." Leydi heyecandan parıldamış gözlerle William'a döndü.
"N-ne? Gerçekten de gidecek miyiz?! Bayan Katriane'in gelmesinden sonra teklifi geri çevireceğini sanıyordum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimde Aşk Saklı (TAMAMLANDI)
Narrativa Storica#Wattys2018 Son Listesi'nde! Herkes tarafından saygı gören bir asilzadenin kimsenin var olduğundan haberi olmadığı kızı... İlk deneyiminden sonra aşka inancı kalmamış bir dük... Farklı dünyalara ait olan bu ikiliye kader bir aşk oyunu mu oynayacak...