❃
Genç kadın, diğer köşesi boş olan yataktan hoşnutsuzlukla doğrulur doğrulmaz; her zaman olduğu gibi pencerenin önündeki sandalyesine yerleşmiş kitap okuyan kocasına baktı.
"Ne okuyorsun?" Der demez buna pişman oldu. Çünkü karnında onun bebeğini taşıdığını öğrendiğinden beri William'a soğuk davranmaya başlamıştı anlamsızca. Bunu sürdürmesi gerektiğine inandırıyordu kendisini.
Kocasının, hamile olduğundan hala haberi yoktu.
Dük, kadınının sesini duyar duymaz elindeki fincanı yanıbaşındaki minik sehpaya bırakıp dudakları genişleyerek ona baktı. Hafif dağınık turuncu saçlarıyla o kadar yakışıklı görünüyordu ki...
"Don kişot."
Yutkundu. Don Kişot'u beğendiği için kendisiyle dalga geçmiyor muydu bu adam?
Şaşkınlığı yüzüne yansımış olacak ki William, sesli bir kahkaha patlattı.
"Sevdiğim kadının sevdiği kitabı merak ettim sadece. Ne var bunda?"
"Anlıyorum..." Bulantısı her sabah olduğu gibi baş göstermeye başlamıştı yavaş yavaş. Bir süre belli etmemeye çalışsa da kendini öğürmekten alıkoyamadı.
Lanet.
"Bir şey mi dokundu?" Telaşlı gözlerle dibinde biten kocasından hızla uzaklaştı ve tekrar yatağa girdi.
"William," Dedi mırıltıya yakın bir yükseklikte.
"Ben..." Tüm kelimeler birbirine düğümlenmiş gibiydi.
Eskiden bebek istiyorum diye yakınan kadın, şimdi de bunu bebeğinin babasından saklıyordu. Şaka gibiydi.
Buna bir son vermeliyim.
"Ben... Çok halsizim." İçinden kendisine yakışmayacak birkaç küfür kullanmadan edemedi.
Genç adam, adeta gökten inmiş bir melekmiş gibi sabırlı ve alçakgönüllü davranıyordu. Elini nazikçe alnına yerleştirdi.
"İyi olduğuna emin misin? Bence bir hekime görünme-"
"İstemiyorum." Gözlerini bir müddet leydinin üzerinde gezindirdikten sonra, yere sabitledi.
"İstemediğin bir davranışı yapma hatasında mı bulundum yoksa?" Alnındaki elini kaldırıp karısının saçlarında gezindirdi şefkatle.
"Bana karşı..." Uygun kelimeyi bulmak için biraz bekledi.
"Garip davranıyorsun. Hiç olmadığı kadar."
"Hayır..." William'ın yardımıyla çocuksu bir şekilde doğruldu.
"Davranışlarımın farkındayım ama inan bana," Kendisine hakim olamayarak sevdiği adamın çenesini öptü.
"Senin bir suçun yok." Göz göze gelmekten kaçınmak istese de William ellerini tutup kendisine bakmasını sağladı. O kadar güzel bakıyordu ki...
Tanrım, böyle bir adamı hak edecek ne yaptım acaba?
"Bana söylemek istediğin bir şey olursa..." Boynuna doğru eğilip titremesine sebep olacak derin bir nefes alıp, burun ucunu gezindirdiği tenin en alıcı noktasını bulduğundan emin olunca oraya ıslak bir öpücük bıraktı.
"Dikkatle dinleyeceğimi biliyorsun değil mi, bir tanem?"
"E-evet..!" Dük, isteksiz bir şekilde kolundaki saate baktı.
"Gitmem gerekiyor." Yataktan kalkıp birkaç adım atar atmaz, Belinda'nın sesiyle durdu.
"Akşam yemeğinde beraber olur muyuz?" Kızardığını gizlemek için yüzünü yana çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimde Aşk Saklı (TAMAMLANDI)
Ficción histórica#Wattys2018 Son Listesi'nde! Herkes tarafından saygı gören bir asilzadenin kimsenin var olduğundan haberi olmadığı kızı... İlk deneyiminden sonra aşka inancı kalmamış bir dük... Farklı dünyalara ait olan bu ikiliye kader bir aşk oyunu mu oynayacak...