♕
"William, iyiyim! Gerçekten..." Genç kadın karşısında dikilen inatçı keçinin, her ne kadar sözünü dinlemeyeceğini bilse dahi dudaklarını büzerek kendisini acındırmaya çalıştı.
"Bana o acı şeyi daha ne kadar içireceksin?"
"Sen iyileşene kadar."
"Benden o zehri içip iyileşmemi bekleme. Özellikle geceleri asla içmem!"
"Şş.." William, biricik kadınını masumane bakışlarından çocuksu geceliğine kadar kısa süren bir inceleyişten sonra, dudakları yana kıvrılır gibi oldu. Belinda'nın meraklı gözlerine taviz vermeden, iyice yaklaştı ve onun minicik burnuna tatlı bir buse bıraktı.
"O zehir dediğin ilacı iç ki, bir an önce iyileşesin." Dudakları leydinin kulağına yaklaştı, yine fısıldar tonda sözlerine devam etti.
"İyileş ki, Londra'ya gönül rahatlığıyla gidebileyim..." Yutkundu. Ne demekti şimdi bu?
Hani Londra"ya beraber gideceklerdi? Yoksa kendisini artık daha fazla görmeye katlanamıyor muydu?
"Ama..." Kulağından uzaklaştıktan sonra genç adam, dudaklarında buruk bir tebessüm ile karşıladı bakışlarını.
"Kendini zorlamana gerek yok Belinda. Buraya alıştığını ve benimle mutlu olamadığını biliyorum... Seni alıkoyamam. Hem," Zoraki bir gülüşle,
"Bilirsin, yakında Grace ve Matt'in düğünü var. Kimse sen olmadan hazırlık yapmak istemez, değil mi?"
"N-ne?!" Odada yankılanan sevinç naralarıyla kendini yatağın başında onu izleyen adama sarılmış bir sekilde buldu genç kadın. Sarılışının karşılığını beline sarmalanan iri ellerle hissedince, bunu biraz daha sürdürmeye karar verdi.
"Her şey nasıl bu kadar ani oldu? Peki neden tüm bunlardan haberim daha yeni oluyor?" Dük küçük bir kahkaha atarak onunkiyle kıyaslandığında minicik kalan elini tutup elmacık kemiğinin hizasındaki morluğa götürdü.
"Bu nasıl oluştu sanıyorsun?" Gözlerini kaçırdı. "Gerçi damat bey karşılığını fazlasıyla aldı ama... Beni ikna etmeyi başardı diyelim." Belinda elinin altındaki yarayı okşadı.
"Benim için kaç gündür bu odadan ayrılmıyorsun. Yemek yediğinden bile şüpheliyim William... Söyle bana," yarasına belli belirsiz bir öpücük kondurdu.
"Sana bunun karşılığını nasıl ödemeliyim?"
Dük gözlerini yere indirdi ve derin bir nefes alarak, gülümsemeye çalıştı.
"Belki bencil olduğumu düşüneceksin ama... Beni sevmekten asla vazgeçmemeni istiyorum senden sevgilim. Sev ki, arkamı döner dönmez kuşku tohumları filizlenmesin yüreğimde."
"Benden başka bir şey istemen gerekiyor William," Kıkırdadı.
"Bu söylediklerini karşılıksız yerine getiriyorum çünkü. Her ne kadar kendimi karşı koymaya zorlasam da."
Düşünür gibi yaptı.
"Ben senden bir şey rica etsem?"
"Nedir?"
"Seninle gelmek istiyorum," Kararlı gözlerini sevdiği adamdan sakınmayarak,
"Londra'ya..."
William bir süre sessizce bekledikten sonra boğazını temizledi ve konuşmaya hazır olduğunu belli etmek istercesine sevdiği kadına dikti gözlerini.
"Olmaz."
"Benden seninle gelmemi istemiyor muydun sen?" İstemsiz hareketlerle genç adama daha fazla yakınlaştırdı bedenini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüreğimde Aşk Saklı (TAMAMLANDI)
Ficción histórica#Wattys2018 Son Listesi'nde! Herkes tarafından saygı gören bir asilzadenin kimsenin var olduğundan haberi olmadığı kızı... İlk deneyiminden sonra aşka inancı kalmamış bir dük... Farklı dünyalara ait olan bu ikiliye kader bir aşk oyunu mu oynayacak...