İskoç Ateşi

BÖLÜM - 15

Uzun ve zorlu bir yolculuğun ardından banyo size çok iyi gelecektir."

Genç kızlardan bazıları küvetin içine sıcak su doldurmaya başladıklarında, Deirdre banyonun tabanında ki su yolunu fark etti. Kalenin avlusunda gördüğü su yolu ile bağlantılı olduğunu kısa sürede anlamıştı. Duvarın ortasına açılmış bir mekanizmaya bağlı olan bu su yolu, çekmeli bir kol ile suyun duvardan aşağıya akışını kolaylaştırıyordu.

"Burada su sıkıntısı çekmiyoruz." Deirdre, bu manzara karşısında gülümsemeden edemedi. "Yardımlarınız için teşekkür ederim ama kendim halledebilirim." Genç kadın kovalardan bir tanesine uzanmak için eğilirken, Armelle yolunu kesti.

"Üzerinizdeki ipek kumaşı mahvedeceksiniz. Kızlar size yardım edecekler leydim."

"Lütfen bana böyle saygıdeğer şekilde seslenmeyin. Ben bir Chattan'ım."

Armelle'nın sabrı taşıyordu. "Bunu duydum. Chattan Bey'inin kızı ve kraliçeyi yakinen tanıyan biri olarak üzerinizdeki giysileri giymeniz çok olağan." Yaşlı kadın parmaklarını şıklatıp, kızları çağırdı. Hizmetli kızlar hemen, Deirdre'nin yanına gelerek, genç kadının başındaki örtüyü çıkarmaya başladılar. "Ama ben gerçek bir leydi değilim." Armelle, dili damağının yardımıyla şaklatarak, Deirdre'ye susması gerektiğini belirtip arkasını dönmüştü. Kraliçe bile Armelle gibi yaşlı bir bayana saygı duyar, onun tecrübelerinden yararlanmayı bilirdi. Yaşlı kadının deneyimleri altın kadar değerliydi.

"Lordumuz, Coalan'a sizi getirdiği için çok memnun olduğunu söylemiş." Armelle, Deirdre'nin pelerinini dikkatle çıkaran kızları kontrol ediyordu. "Cameron,asla yalan söylemez." Yaşlı kadın, konuşmasına ara verip, suyun sıcaklığını kontrol etmek için elini kovanın içine soktu. Ocağın başındaki kazanların orada duran görevli kız Armelle'nin yüzüne bakıyor, yaşlı kadın bir ihtiyacı olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Başka bir genç kız ocağın başındaki kaplardan birini alıp Deirdre'nin kovasının başına gelmişti.

"Saçınızın daha güzel kokmasını sağlayacak olan biberiye özlü bir sabunumuz var." Kovanın içine dökülen su demliğin ağzından köpüklerin çıkmasına neden oluyordu.

Armille, Deirdre'nin bacağına bakıp, kendisine hâkim olamadan yeniden konuşmaya başladı. "Bacağıniza ne oldu leydim?" Genç kadın, Armille'in dikkatine hayran kalmıştı.

"Şey... Pek... Hatırlam..." Deirdre, Coalan ile yaşadıkları o utanç verici kaçma girişimini hatırladıkça utanıyordu. Ama bacağındaki yara,utanç verici o geceyi unutmasını engellemek istercesine bacağında durmaya devam ediyordu. Annille yaraya daha yakından bakabilmek için, genç kadının eteğini kaldırdı.

"Bu bir bıçak yarasına benziyor." Armille aslında bir soru sormuyor, olayın nasıl olduğunu tahmin ediyordu. Deirdre'nin üzerindeki pelerin tamamen çıkartıldığında, yaranın ciddiyeti gözler önü- ' ne serilmişti. Yara çok çirkin gözüküyor ve Deirdre'nin beklediğinden çok daha büyük duruyordu.

"Bu yaraya dikiş atılması gerekiyormuş. Ama artık çok geç. İzi bacağında kalacak."

"Benim için çok önemli değil. Deirdre, daha fazla tartışmak istemediği için küvetin içine yavaşça oturdu. Onu çıplakken izleyen bir sürü kadının gözleri önünde daha fazla ayakta durmak istemiyordu. Sıcak suyun içine oturduğunda, göz ardı ettigi yarası yanmaya ve bu nedenle gözyaşları istemsizce akmaya başlamıştı. "Derin derin nefes alın leydim. Bu acınızı hafifletecektir."

Genç kadın, Armelle'in yönlendirmelerini dinleyerek acısını hafifletmeye çalıştı. Aldığı ilk nefes boğazında düğümlenirken, İkincisi daha kolay olmuştu. Birisi başından tacını çıkartırken, acısı hafiflemeye başlamıştı. Kızlar usulca, onu yıkamaya başlamışlardı.