"Ellerini kalçamdan çek." Deirdre, dirseğinin üzerinde yükselip geriye doğru kendisini ittirdi. Quinton'a bakmak için kafasını eğdiğinde, Cameron Lordu'nun bakışlarının bir buz kütlesi kadar soğuk olduğunu görmüştü.
Deirdre her ne kadar, ürpermiş olsa da geri adım atmayacaktı. "Bunu sana kim yaptı?" Quinton her bir kelimenin üzerine bastırarak konuşuyordu. Elini, Deirdre'nin kalçasının üzerinde tutmaya devam ediyordu. Tully'nin birkaç saat önce sardığı sargıyı sertçe çekip yaranın ne kadar derin olduğuna bakmak için eğildi.
"Daha yeni olmuş." Quinton aslında som sormuyor sesli bir şekilde düşünüyordu. Deirdre, Cameron Lordu tarafından bu şekilde ilgilenilmekten farklı bir rahatsızlık duymaya başlamıştı. Quinton'ın tavırları hiç beklediği gibi değildi. Genç adam gerçek anlamda yara ile ilgileniyor, Deirdre ise bu durumdan başka anlamlar çıkarmamak adına sadece öfkeleniyordu.
"Bacağım ile bu kadar yakından ilgilenmemen gerekiyor." Quinton hiçbir şey demeden kendi kendine sessizce homurdanırken; Deirdre'nin kendisini ittiren elini sıkıca tuttu. Yarayı dikkatle inceledikten sonra ayağa kalkmıştı. Genç kadın bunu fırsat bilip ayağa kalkmaya çalışsada, yarası buna engel oluyordu.
"Bunu sana kim yaptı? Hemen cevap ver."
"Yoksa ne olur?" Deirdre acı ile ayağa kalkıp, yürümeye başladı. Eğer o yatağın üzerinde yatmaya devam ederse, başka sonuçların ortaya çıkacağından korkuyordu.
"Sen benim Lordu..."
"Evet, evet biliyorum. Ne baban, ne kocan, ne de sevgilinim. Benimle uzlaşmaya çalışırsan daha huzurlu bir yaşamımız olacağına eminim." Quinton ani bir harekete Deirdre'yi kendisine çekip genç kadını kollarının arasına aldı. Deirdre resmen çırpınıyordu. Kendi boyunun Quinton'in omuzlarına kadar gelebildiğini gördüğünde bir anlığına duraksadı. Bu adam gerçekten büyüktü.
Genç adamdan gelecek olan şehvetli bir öpücüğün beklentisi içindeyken beklediğinden daha kötü bir şey oldu Quinton, yavaşça Deirdre'nin başının arkasından tutup, gözlerinin içine bakması için zorladı. Sadece bir dakikalığına, bakışları birbirlerinde takılı kalmış, duyguları birbirlerine kenetlenmişti. Cameron Lordu, yavaşça Deirdre'nin alnına sıcak bir öpücük kondurdu. Genç kadın kendi teninin hiçbir zaman bu kadar hassas olabileceğini düşünmemişti.
"Çok güzel kokuyorsun." Quinton'in dudakları yavaşça Deirdre'nin yanaklarına doğru iniyordu. "Ve tadın da çok güzel."
"Quinton dur lütfen. Bu çok anlamsız." Cameron Lordu, kafasını kaldırıp Deirdre Chattan'a baktığında aralarındaki tutkunun artık yadsınamaz olduğunun farkına varmıştı. Genç kadının bedeni ise ne yapacağını bilemez bir şekilde Quinton'in kollarının sıcaklığında hareketsizce bekliyordu. Bu çok masum bir andı. Bir o kadar da lezzetli...
"Bunu yapmamalıyız." Deirdre, beyninde kalan son mantık kırıntılarına sahip çıkmaya çalışıyordu. Quinton hiç bir şey demeden yavaşça eğilip genç kadını öptü. Deirdre ne kadar süredir Quinton'in dudaklarına hasret kaldığını bilemiyordu. Kalp atışları artık Quinton'ı ittirmeyi bıraktığında iyice hızlanmıştı. Deirdre her şeyi bir kenara bırakıp ellerini, Cameron Lordu'nun kaslı göğsünde dolaştırıp bu anın tadını çıkarmaya başlıyordu. "İnsanların bu zevklerden mahrum kalmanı söylemerinden sıkılmadın mı? Nerede o isteklerinin arkasından azimle giden kadınım?" Quinton, Deirdre'nin kulağının arka kısmını öpüyor, genç kadının bilmediği noktaların varlığı ona hatırlatıyordu.
Deirdre elinde olmadan, gülümsedi. Quinton'in kollarından sıyrılıp elini beline koydu. "Beni iyice anladığını düşünüyorum. Bu görevi kabul etmemin tek sebebi, kraliçenin bana vereceği korunaklı bir hayat."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İskoç Ateşi
Genel KurguÇok sevilecek ateşli, yerinizde duramayacağınız İskoç romanlardan bir tanesi daha geliyor. " İskoç Ateşi". En az ismi kadar iddialı bir roman sizlerle. Deirdre en son birlikte olduğu erkek tarafından oldukça yıpratılmıştı bunun üzerine bir daha aşka...