BÖLÜM - 23

1.1K 29 0
                                    

"Hadi bakalım Amber, bu karışıklıkta neler yapabiliriz." 

"Nerede O?" Quinton, sesinin ne kadar sinirli çıktığı ile ilgilenmiyordu.

Duygularını ölçebilecek bir durumda değildi. Coalan'a bakmak için geri döndüğünde, askerin sessizliği genç adamı daha da sinirlendirmişti.

"Kalenin içinde bir yerlerde olmalı. Kaleden çıkmadığına eminiz."

"Bundan emin misin?" Komutan başını sallayıp Quinton'i rahatlattı. "O elbiselerle nereye gidebilir ki? Kaleden çıksaydı adamları onu muhakkak görürdü."

Quinton normalde kendi adamlarının sözlerine inansada, konu Deirdre olunca bu pek kolay olmuyordu. Bu kadın hakkında o kadar kafa yoruyordu ki, önemli konuları düşünmeye vakti olmuyor; onun nerede olduğunu, ne yaptığını düşünüyordu. Deirdre'yi kaleye hapsedip, onu izlemek genç kadının kime yardım ettiğini öğrendiği andan itibaren çok keyifli olmaya başlamıştı. İğneci kadınlar, Deirdre'nin bu işi bildiğini söylemiş, aşçı kadın ise onun ismini duyduğunda gülümseyerek, hesap işlerinde çok çok başarılı olduğunu anlatmıştı. Masalara koyulacak ekmeklerin yapımında kullanılan un miktarını didik didik hesapladığı detayını atlamamıştı.

"Bütün bir öğleden sonrayı burada harcadı." Aşçı kadın, kemerin altındaki odayı işaret edip Cameron Lordu'na, Deirdre'nin çalıştığı odayı gösterdi. İşlenen parşömenler bir tarafa, işlenmeyi bekleyen bir tarafa ayrılmıştı." Leydimiz, hesapları yoluna koymaya başladığı için çok mutluyum." Quinton, aşçı kadına baktı. "Sanırım kız kardeşimi zaman zaman buraya çağırmalı ve sana yardımcısı olması için burada kalmasını sağlamalıydım."

"Bu konudan daha önemli işleriniz olduğuna eminim Lordum." Cameron Lordu, mutfağın sessizliğinden rahatsız olmuştu. Tüm hizmetlilerin pür dikkat onu dinlediğini biliyordu. Birkaç meraklı bakışı yakalamıştı. Aslında hepsinin tek derdi, Quinton'ın, Deirdre hakkında söyleyeceği birkaç cümleyi duymaktı.

Aşçı kadının, Deirdre'ye bu hesapları teslim etmesi ona güvendiğini açıkça gösteriyordu. Quinton, Deirdre'nin şımarık bir Lord kızı olmadığını anlamış; bunu büyük bir keyifle kabullenmişti.

"Kader seni doğru yere getirmiş." Quinton, gözleriyle Deirdre'yi arıyordu. Genç kadını nihayet gördüğünde, onun konuklar geldiği zaman kullanılan mutfakların orada bir şeylerle uğraştığını anlamıştı. Günün sonunda müzisyenlerin birkaç parça çaldığı bir yer olarak da kullanılan o mutfağın önünde, müzik ile dans eden gençler ve onları izleyen yaşlı Cameronlar, masaların etrafında otururlardı. Mutfağın içindeki şöminelerden birinin ışığı sayesinde aydınlanan Deirdre'nin güzel yüzü, Quinton'ın kalbini sıkıştırıyordu. Genç kadın ahşap bardağından yudum alırken,müziğin ritmi ile başını sallıyordu. Dans müziği sona erdiğinde, bir başkası başlamış o sırada acemi bir asker, Amber'ın tüm itirazlarına rağmen Deirdre'ye dans teklifinde bulunmuştu. Quinton, Deirdre'nin bu dansı kabul edip etmeyeceği ile çok yakından ilgilendiğini fark etti.

Deirdre, ona dans etmeyi teklif eden askeri reddederken başını yavaşça iki yana salladı. Genç Cameron bu durumdan oldukça rahatsız olmuş gibi gözükse de Deirdre'nin fikri değişmeyecekti. Genç kadın, önüne çıkan her erkeği Quinton ile kıyasladığı için kendisine çok kızıyordu. Böyle davranması tam bir aptallıktı. Quinton Cameron, ondan istediğini almış, Deirdre'de bu duruma izin vererek, suça ortak olmuştu. İlk dans teklifinden sonra birkaç tane daha gelmiş, ama genç kadın her birini reddetmeye devam etmişti.

"Dans etmek istemiyorsun sanırım?" Deirdre, Quinton'in sesini duyduğunda istemsizce yerinden zıpladı. Genç adamın yüzüne bakmak için ona doğru dönmeden önce bedeni ürpermişti. Quinton'in sırıtışı,Deirdre'nin sinirlerini iyice bozuyordu. "Gerçekten dans etmek istediğim erkeği bekliyorum." Cameron Lordu'nun gülüşü daha da derinleşmişti.

İskoç AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin