BÖLÜM - 20

1.4K 32 0
                                    

Quinton yatağın içine girdiğinde ağırlığı yatağın sar sılmasına neden olmuştu. Genç adam, Deirdre'ye avına yaklaşan bir hayvan gibi sinsi ve aç gözlerle yaklaşıyordu. "Sen benim başımın belasısın ve ben seni dayanılmaz buluyorum."

Deirdre, birçok kadın tarafından iltifat olarak kabul edilemeyecek olan bu sözlerin karşısında keyifle gülümsedi. Evet, gülümsemişti çünkü bu sözler yürekten söylenen sahici iltifatlardı. Cameron tam bir İskoçyalı olduğu için diğer süslü sözleri sadece karşısındakini kandırmak için söylediğini Deirdre hemen anlardı. Quinton, genç kadının sırtını yastıklara doğru yaslayıp; yumuşacık tenini okşamaya başladı. Deirdre bedeninin, yeniden canlandığını hissediyordu. "Bacağın iyileşir iyileşmez üzerime çıkıp hâkimiyeti senin alacağın günü sabırsızlıkla bekliyorum. Bu sayede o güzel göğüslerini rahat bir şekilde izleyebileceğim."

Quinton, genç kadının göğüslerini avuçlarının içine aldığında; Deirdre küçük bir çığlık attı. Genç kadın yaşadıkları heyecanlı anlardan sonra başına nelerin geleceğini bildiği için daha da sabırsızlanıyordu. "Kim bir daha seninle aynı yatağı paylaşacağımı söyledi?" Deirdre parmaklarını Quinton'in saçlarının içine daldırdı. Quinton'in yüzünü kendisine doğru çekerken, genç adam zevkten homurdanıyordu. "Sana "baş belası" diyen birine karşı çok açık sözlü olmak istemem ancak bu ipek pelerinle geçirdiğim soğuk ve zorlu yolculukların sonucunda sahip olacağım mertebeye ulaşmak için her şeyi yaparım. Bunu bilmende yarar var!"

Quinton başparmağı ile Deirdre'nin göğüs uçlarıyla oynamaya başlamıştı. "O zaman bende burada kalman için elimden gelen her şeyi yaparım." Deirdre dudaklarını genç adamın dudaklarına bastırdi. Quinton'in saçlarının arasında dolanan parmakları sayesinde, onu kendine doğru çekebilmişti. Deirdre her ne kadar masum bir kadın olmasa da çok fazla deneyimi olmadığından Quinton'in dudaklarının hareketlerini taklit ederek genç adamı tatmin etmek istiyordu. İkisi de tutkularının ortak yaşamak; birbirlerinin altında kalmak istemedikleri için, içlerinde hissettikleri tutkuyu ortaya çıkarmaya uğraşıyorlardı. Quinton hareketi seviyor; Deirdre'de bunun zevkini çıkarıyordu. Quinton, Deirdre'nin öpücüğüne karşılık verdiğinde tüm ağırlığını genç kadının üzerine bıraktı. Bir anda yaptığını şeyin Deirdre'yi ezebileceğini düşündükten sonra dirseğine dayanıp kendini genç kadının vücudundan ayırdı.

"Bu sefer yavaştan alacağız kadınım. Benim kaba bir erkek olmadığımı anlayacaksın." Cameron Lordu sertleşmiş olan erkekliğini, Deirdre'nin en derinlerine doğru ittirdi. Genç kadın kalçalarını kaldırıp, Quinton'in daha rahat hareket etmesini sağlamaya çalışırken; Cameron Lordu'nun yavaş ve zevkine vararak ilerlemek istediği ağır hareketlerinden belli oluyordu.

"Hayır kadınım... Sabret... Kazanacağın ödül daha anlamlı olacaktır." Quinton Cameron, Deirdre ile oynuyor onu deliye çeviriyordu. Genç adam kahkahalarla gülerken, Deirdre'den omzuna isabet eden bir şaplak yemişti. "Ah... Senin şu vahşi tabiatın ile başa çıkmayı öğrenmemiz gerekiyor, baş belası." Quinton artık Deirdre'ye istediğini vermeye hazırdı. İri cüssesi ileri geri hareket ettikçe, yatak şiddetle sarılıyordu. Deirdre, her bir darbede belini yükseltiyor, Quinton'i içinde daha fazla hissetmek için çabalıyordu. İşte zaman o anda durdu. İçindeki tutku patlamış; parçaları ise Deirdre'nin ruhuna işlemişti. Sanki bulutların arkasından bir anda güneşin çıkması gibi her taraf aydınlanmış; Quinton'ın da bir saniye sonra aynı aydınlığa kavuşması, ikisini de ortak noktada buluşturmuştu. 

Quinton, Deirdre'nin saçları ile oynarken; genç kadın uyuması gerektiğini hissediyordu. Cameron Lordu, Deirdre Chattan'ı kollarının arasında tutarken; genç kadın kendi bedenini bugün çok yorduğu gerçeğini kabullenmişti. I Quinton kulağına eğilmiş fısıldıyordu. "Sanırım ikimizde uyumak istiyoruz." Genç adam, Deirdre'yi hafifçe kaldırıp altlarında kalan çarşafı üzerlerine çekti. Ama Deirdre'nin yaralı bacağını açıkta bırakmayı ihmal etmemişti.

İskoç AteşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin