BÖLÜM 28

383 26 9
                                    

Medyada Billie Eilish - Ocean Eyes



İyi okumalar...




"Ne? Ne bakıyorsun? Ne kadar güzel olduğumu fark ettin ve ona bakıyorsun değil mi? Bir dakika sen aslında bana bakmıyorsun. Kime bakıyorsun?"

Bakışlarımı saatlerdir yanından ayrılmadığım kardeşimden ayırıp kapıda toplanmış sınıf arkadaşlarıma çevirdim. Hepsi ellerinde bir gül tutuyor ve otuz iki diş sırıtıyordu. Şaşırmıştım. Kardeşimin doğduğunu kimseye söylememiştik ki. Oturduğum sandalyeden kalktım ve kapıya doğru ilerledim. 

"Hoş geldiniz arkadaşlar. Doğrusunu söylemek gerekirse sizi beklemiyordum. Nasıl haberiniz oldu? Kimden duydunuz?"

Sorum üzerine bazıları sağa, bazıları sola doğru çekildi ve en arkada kafasında papatyadan bir taç takılı, şirince sırıtan Emre ortaya çıktı.

"Ben söyledim Hemşirela'm. Sanırım benim ağzımda laf durmuyor."

Ben de güldüm. Tam Emre'ye doğru atılmış sarılacaktım ki sınıftan bir kızın bana sarılmasıyla durmak zorunda kaldım.

"Gözün aydın Ela. Çok tatlı bir kardeşin olduğu için çok şanslısın."

Daha çocuğu görmemişti bile. Geri çekilip elindeki gülü bana verdi. İsmini tam hatırlamıyordum, Ayşe miydi neydi ama bu kızı severdim.

"Teşekkür ederim Ayşe."

"Ayça." diye düzeltti. Ha Ayşe ha Ayça ne fark eder? Gülmekle yetindim. Tekrar Emre'ye yönelmiştim ki bu sefer Yasin atılıp elimi sıktı ve elindeki gülü verdi. Güle bakıp,

"Aslında büyük bir buket yaptırmıştık ama buketi kimin tutacağına karar veremeyince hepimiz içinden bir gül aldık." Güldüm. Arkadaşlarım da benim gibi biraz manyaktı.

"Gözün aydın. İnşallah sana benzemez."

Söylediği şeyle gözlerim kocaman açıldı.

"Yani benzer demek istedim."

Korkup diğerlerinin arkasına saklandı. Kerataları nasıl korkutmuşsam artık hehehe. Yasin gidince bir başkası geldi. Daha ne kadar devam edecekti bu?

Son beş altı kişi kalana kadar sınıftaki herkesin tek tek Ela'ya sarılıp gözün aydın demesi nedeniyle Ela'nın çıldırmak üzere olması ve Emre'nin bunu anlayıp hemen yanına koşmasından sonra

"Yeter ya! Herkesin tek tek sarılmasına gerek yok. Anladım beni çok seviyorsunuz ama anlaşılan işin gaitasını çıkarmayı daha çok seviyorsunuz. Teşekkür ederim, sağ olun, var olun, şimdi çekilebilirsiniz. Emre Efendi gel yanıma, sarıl."

Emre zaten sinirlendiğimi anlayınca çoktan yanımda bitmişti. Bana sarıldıktan sonra sınıftakilere döndü.

"Hemşirela sultanı duydunuz. Hadi yavaştan gidin artık."

Sınıftakiler söylene söylene uzaklaşırken Ayşe'nin "Bu gıcığın bile kardeşi oldu, bir benimki yok." dediğini duyunca saçını yolmak için uçtum ama Emre beni havada yakaladı. Son anda düşmekten kurtuldum.

"Kız Ayşe dediğini duydum. Hesabını keseceğim sonra."

Arkasına bile bakmadan elini sallayıp "Ayşe değil Ayça." dedi.

Emre'nin kolları arasından kurtulmaya çalışırken "Ne fark eder be?!" diye bağırdım.

"Ela, Ela, ELA SAKİN OL!"

HEMŞİRELAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin