''Sen aptalın tekisin.''
Evan ellerini açtı. ''Ne yapabilirim? Onu etkilemem gerekiyordu. En uygun yolun bu olduğunu düşündüm.''
''Grubum var yalanı mı?''
''Hayır, yalan değil. Yani grup içinde olan herkesi tanıyorum ama bir grup değildik. Ve sizin de haberiniz yoktu.''
Ellerimi yüzüme kapattım. ''SEN TAM BİR APTALSIN!''
''İyi yönünden bakar mısın, bir kız arkadaşım olacak.''
Onun gözlerinin içine baktım. ''Sen gitar çalamıyorsun Evan! Ben şarkı söyleyemiyorum. Ve bateristimiz de yok.''
Evan elini çenesine koydu. ''Young gitar çalıyor. Ben de DJ gibi bir şey olacağım. Grubun mucizevi ses sistemi falan. Bir tane baterist buldum. Sokakta çalıyordu.''
Kaşlarımı çattım. ''Ne? Sen delisin. Tanımadığın bir insanı grubuna öylece ekledin mi?''
''Evet. Büyü artık Morris hayat böyle işliyor.''
''Bu ne ciddiyetsizlik sen siyaset okuyacaksın!''
''Ne bu ayrımcılık sen sosyoloji okuyacaksın.''
Gözlerimi devirdim ve derin nefes aldım. Ellerimi belime bağladım ve biraz düşündüm. ''Yani kıza sadece grubunun olduğunu söylemişsin. Yani önemli değil. Birkaç kez buluşur prova yaparız sonra dağılırız.''
Evan gülümsemeye başladı. Odamdan yavaşça çıkmaya çalıştı. ''Morris şimdi dikkatlice dinle.''
Kapıdan çıkarken her şeyi tek nefeste söyledi. ''KIZI İNANDIRMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ BARDA DÜZENLENECEK OLAN YARIŞMAYA İSMİMİZİ YAZDIRDIM!''
Kendi odasına kapandığı anda kapısını yumrukladım. ''EVAN SENDEN NEFRET EDİYORUM!''
Kapısını yumrukladım. ''AÇ ŞU KAPIYI!''
''Hayır, beni döveceksin.''
Tam bağıracakken babam elinde bira ile yanımda belirdi. Sakinleşmiş bir şekilde babama baktım. Babam beni süzdü. ''Ne yapıyorsun?''
''Birazdan Evan'ı öldürüp evdeki sayı hanemizi azatlacağım.''
Babam kafasını salladı. ''Tamam.''
Kendi odasına doğru yürürken sinirlendim ve kapısına omuz attım. Omuz atmam ile birden açılan kapı Evan ile sendeletmişti. Hızla yere düştüğünde küfür etti. ''Hassiktir, benden gizli kas mı çalışıyorsun?''
Onu yerde tekmeledim. Sonra benim ayağımı ısırdı ve beni yere düşürdü. Omuzlarım acıdan gerçekten çatırdadı. Yere düştüm. Evan, hareket etmemem için üstüme oturdu. ''Morris şu açıdan bak kaybedecek bir şeyimiz yok.''
''SENİN APTAL ÇİNLİ ARKADAŞININ MOTİVASYON SÖZLERİNE İNANACAK KADAR SAF MIYIM BEN?''
Kapıdan ses geldi. İkimiz de boğuşmayı kesip kapıya baktık.
Young hareketsizce kapıda duruyordu. Benim gözlerimin içine baktı. ''Senden nefret ediyorum.''
Babam odasından bağırdı. ''SÖYLEMEYİ UNUTTUM, ÇİNLİ ÇOCUK GELDİ!''
Young babamın odasını işaret etti. ''Ondan da nefret ediyorum.''
Evan kafasını salladı. ''Tamam.''
Sinirle Evan'ı iterek üzerimden kalkmasını sağladım. Young omuzlarını düşürdü. ''Ne zaman prova yapacağız?''
Kaşlarımı çattım. ''Bu da inanıyor grup olduğumuza.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coco-Cola
General FictionEvan afişi bana uzattı. "Nasıl kokain yaptım grubumuzun ismini. Kelime oyunu falan. Serseri duruyor değil mi?" Ona baktım. "Sen gerizekalısın." Evan gülerek afişe tekrar baktı. "Ben de çok beğendim."