Coco-Cola

13

COCO COLA SÜRTÜKLER

Morris: Pekala, düşüncene saygı duyuyoruz. Çıkmak istiyorsan çıkabilirsin.

Young: Ne? Çok saçma ben de üniversiteyi başka yerde okuyacağım ama böyle yapmıyorum.

Travis: Ne oluyor? Evan ne demek istemiş?

Uliues: Morris ve Evan aranızda olanları abartmıyor musunuz?

Evan: Aramızda olanları grupla bir alakası yok bunu uzun zamandır düşünüyordum.

Morris: Evet, haklı.

Young: Ben anlamıyorum.

Travis: Evan gruptan çıktı mı?

Uliues: Sanırım.

Evan: Evet çıktım Travis.

Morris: Bizi bir gruba topladığın ve şarkıyı çıkartma uğruna tüm gece ayakta kaldığın için teşekkürler.

Evan: Görüşürüz.

Morris kişisi Evan kişisini gruptan çıkardı.

Uliues: Bu kadar çabuk mu?

Young gruptan ayrıldı.

Travis: Çinli niye gitti? Tanrı aşkına ne oluyor?

Tam o anda Uliues beni aradı. Hızlıca odama çıktım ve kapıyı kapattım. ''Alo?''

''Morris, abartmadınız mı?''

''Ben bir şey demedim. Onunla konuşmadım bile. Çıkmak istiyorsa çıksın.''

Uliues sert nefes verdi. ''Young'da çıktı.''

''Biliyorum.''

Uliues mırıldandı. ''Ne yapacağız?''

''Her zamanki gibi provalarımıza devam edeceğiz Uliues. Yine garajda toplanıp şarkıyı toparlamaya çalışacağız.''

Uliues bir anda diklendi. ''Sen devam etmekte ciddi misin?''

''Evet, ben bu grubu bırakmayacağım!''

Uliues birkaç saniye sustu ve sonra konuştu. ''Morris, müzikle arası olan tek Travis var. Ne yapacağız?''

Gözlerimi devirerek yatağımdaki çarşafı açtım. ''Bir şey buluruz.''

Uliues yeniden konuştu. ''Evan seninle konuşmuyor mu?''

Yatağın içine geçerken gözlerimi kapıma doğru dikip sessizce bekledim. Melankoliklik beni ele geçiriyordu. ''Umurumda değil. Kendi fikirlerini ve yaptıklarını bir hata olarak görmüyorsa, ben de görmüyorum.''

Uliues mırıldandı. "Morris,"

Nefes aldım ve yorganın içine iyice girerken klimayı biraz yükselttim. "Uliues gerçekten konuşmak istemiyorum."

"Tamam, tamam."

Telefonumu birkaç dakika sonra kapattım ve babam içeri girdi. "Morris uyuyacak mısın?"

"Evet."

Babam kapıdan içeri girdi ve etrafta biraz dolandı. "Uyumadan önce seninle konuşmak istiyorum."

Kafamı biraz kaldırdım. "Evan hakkında mı?"

"Hayır."

O anda yorganı göz hizamdan çekip babamın yüzüne iyice baktım. "Sizinle ilgilenmiyorum. İkiniz de bu kocaman hayatta yalnız başınasınız. Bazen size para bırakmayı bile unutuyorum."