10

906 109 48
                                    

Provalar için yeniden buluştuk. Bir yuvarlak masa etrafında.

Hepimiz birbirimize bakıyorduk. Evan yavaşça telefonunu çıkarttı ve masanın tam ortasına bıraktı. Hepimiz biraz eğilerek fotoğrafa baktık.

"Mekan bizim fotoğrafımızı koymuş. Bu hafta yeniden çıkmamızı istiyorlar."

Elimi ağzıma koydum. "İyi olduğumuzu falan mı inandırdık?"

Uliues kahkaha atarak yana doğru giderken Trav ona küçük bir bakış attı. Daha sonra boğazını temizledi. "Ben varım."

Young gözlüğünü yavaşça çıkardı ve nefes alarak masaya gözlüğünü koydu. Ellerini birleştirip hepimizle göz teması kurdu.

"Ne yapıyorsun?"

Evan duygulanmış bir şekilde konuştu. "Morris, şşş."

Gözlerimi devirerek arkama yaslandım. "Şunu söylemek isterim ki, yaşadığım en güzel histi. O sahneye çıkış ve gitarımı elime alışım beni hiç bu kadar iyi hissettirmemişti."

Nefes aldı. "Bu hissi daha fazla yaşamak için ben de varım ama tek beğenmediğim bir nokta var. Morris."

Gözlerimi devirdim. "Ben solistim."

"Evet Morris gitsin diyenler el kaldırsın!"

Masada sadece Young ellerini kaldırdı ve bana döndü. "Grubun kurucusu olarak gizli oy sonucuyla seni atıyoruz Morris, desteğin için teşekkürler."

Gülerek ona baktım. "Ne gizli oyu? Ne?"

Young bana döndü. "İnsanlar seni kırmamak için çok uğraşıyor ama kimse seni sevmiyor. Gözleri ile 'çıksın' dediler."

Gülerek Young'dan gözlerimi aldım. "Bak Çinli, bas gitaristsin ve yerin çok çabuk doldurulur."

Young bir anda sözümü kesti. "Bir an gerçekten pişman olacaktım ama Çinli dedin. Yeniden."

"Ne?"

Young bağırdı. "Eduard, Morris sana şarkı için teşekkür edecek!"

Oturduğum yerde sinir krizi geçirirken Young'a baktım. "Seni or-"

Kapı birden açıldı. "Merhaba Morris!"

Young zevkle gözlüğünü taktı. Uliues konuştu. "Ben de varım."

Eduard'ın yanıma geldiğini gördüm. Elinde kahve vardı ve kartın bardağa bir sürü kalp çizmiş adımı o kalplerin içine almıştı. "En sevdiğinden aldım."

Yüzüm düştü. Young elini çenesine koydu. "Eduard, bas gitarist olmak ister misin?"

Eduard bir anda durdu. Young yeniden güldü. "Ben, Morris'in tam yanında çalıyorum."

Eduard bir anda bağırdı. "EVET!"

Gözlerimi devirdim. "Eduard, özür dileriz ama bir bas gitarist aramıyoruz. Sadece Young bana sinirlendi."

Young gülümsedi. "Niye yerimi dolduruyorum işte."

Sinirle mırıldandım. "Dolmuyormuş."

Coco-ColaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin