Uliues ile dolabın önünde konuşuyorduk. ''Şarkı çok güzel oldu. Çok heyecanlıyım, söylemek için sabırsızlanıyorum.''
Gülümsedim. ''Ben de öyle.''
Uliues konuşmak üzereyken Young, burnunun üzerindeki gözlüğünü düzelterek yanımıza geldi. ''Naber Uliues?''
''Naber mi?''
Kaşlarımı çattım. ''Ne oluyor?''
Young derin nefes aldı. ''Senin işe yaramaz oluşuna ihtiyacım var.''
Gözlerimi devirdim. ''Ne demek şimdi bu?''
''Çünkü kendi ülkemden arkadaşlarım geldi ve senin benimle gelmen lazım.''
Gülerek dolabıma yaslandım. ''Dalga mı geçiyorsun?''
''Bedava ramen falan yersin işte gel.''
''Neden geliyorum?''
''Morris, Amerika'da yaşıyorum ve herkese sizden daha güzel kız arkadaşlarım var ayrıca her gün seks yapıyorum diye göstermem lazım.''
Güldüm. ''Bu bir yalan.''
''Ah merak etme kimse senin bir sürtük olduğunu anlamayacak Morris.''
Ona sertçe vurdum. Young güldü ve toparlandı. ''Geleceksin değil mi?''
''Bir şartla.''
Uliues gözlerini kapatıp ellerini kaldırdı. ''BEDEL ÖDEMEN LAZIM, BENİM İÇİN SOYUN DEME ZAMANI!''
''Birkaç dakika sessiz kalır mısın, azgın genç kız edebiyatı.''
Uliues dediğim benzetmeye gülerek kaleminin arkasını dişledi. ''Çok heyecanlı.''
Young ellerini beline boydu ve converselerini benim ayakkabımın yanına doğru uzattı. ''Benden ne isteyebilirsin ki? Havaya bıraktığım karbondioksit bile seni rahatsız ediyor.''
''Doğru ama zaten konu ben değilim.''
''Üçlü mü?''
Uliues'e döndüm. ''Uliues!''
Uliues heyecanla konuşmamızı dinledi. Young gözlüğünü yukarıya doğru itti. ''Bir arkadaşım seninle tanışmak istiyor.''
Young kahkaha attı. ''Seksi mi?''
''Erkek.''
Young'ın bir anda yüzü düştü. ''Morris, seninle yemeğe çıkıyor olmam beni gey yapmaz.''
Ellerimi göğüsümde bağlayıp ona baktım. Young sinirlenmiş halimi görüp zevkle gülümsedi. ''Teşekkür ederim güzel iltifatların için fakat ciddiyim seninle tanışmak isteyen biri var. Gitarda yaptığın numaralar bayılmış.''
Young beğenmişlikle kafasını salladı. ''Vay canın müzikten anlayan arkadaşların varmış.''
Uliues'e döndü. ''Üstüne alın anlayan arkadaşların varmış derken seni asla kast etmedim çünkü.''
Gülerek Young'a baktım. ''Eee tamam mısın?''
''Elbette,'' nefes aldı. ''Kız arkadaşım taklidi falan yapabilir misin? Beni öpme-''
''Hayır.''
''Elimi tutma-''
''Hayır.''
Young kafasını salladı. ''Tamam, teşekkür ederim. Masadakilere AIDS kaptırmaktan korktuğunu falan söylerim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coco-Cola
General FictionEvan afişi bana uzattı. "Nasıl kokain yaptım grubumuzun ismini. Kelime oyunu falan. Serseri duruyor değil mi?" Ona baktım. "Sen gerizekalısın." Evan gülerek afişe tekrar baktı. "Ben de çok beğendim."