ÜZGÜNÜM, ÇOK AMA ÇOK GEÇ GELDİ. BİLİYORUM. AMA UMARIM BU BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ. İYİ OKUMALAR..
Birbirimize "Seni Seviyorum" diyerek öpüşmeye başladık. Sıcaktı.. sonunda onu yatağa attım kendimle beraber. Hâlâ öpüşüyorduk. Sertçe.. öpücüklerimi boynuna atmaya başladım. Gülerek
- Yapma..gıdıklanıyorum..dedi kıkırdaya kıkırdaya.
- Hoşuma gidiyor..dedim. sonra öpücüklerimi daha aşağıya indirdim. Saçlarımı okşuyordu.
Çok hoşuma gidiyordu. Dudaklarına geri döndüm. Bir yandan ellerim başka taraflara gidip dokunuyordu. Çok garip bir histi. Ama çok...çok hoşuma..gidiyordu.
Tutkulu ve sıcak öpüşüyorduk. Sanki bunu hep yapabilirmişiz gibi..
Bir an yüzyüze geldik. Bir nefes alıp
- Alarm çalıyor. Dedi. Şaşkın şaşkın baktım. Sonra gerçekten de alarm sesi duymaya başladım. Gözlerimi kırpıştırdım. Sonra tekrar..tekrar..ve gerçek dünyaya ,odamın tavanına doğru bir kırpış..
- Ahh lanet olası! Dedim. Sinirle kolumu uzatıp alarmı kapattım. Kendi kendime doğrulurken
- Ve yine bir rüya..dedim. Doğrulduğum anda
- En azından dün yaşadıkların bir rüya değildi, Ross dedim. Gözlerimi ovuşturdum. Esneyerek banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Saati olduğundan yarım saat öncesine kurmuştum. Bu sabah normalde olduğu gibi köşede onu beklemek istemiyordum. Evine gidip ona süpriz yapmayı istiyordum. Geç kalmaktan korkup saati erkene kurmuştum.
Heyecanla üstümü giyinip boydan aynama şöyle bir baktım. Kendi kendime
- Övünmek gibi olmasın ama...yine çok yakışıklıyım..dedim. tamam. Kabul ediyorum,çok garip bir tipim.
Merdivenlerden aşağı ikişer üçer atlayarak indim. Hala rüyanın etkisinde olmalıyım ki gözlerim dalgın dalgın etrafa bakıyordum. Kendime bir tost yapmaya başladım. Bir yandan ıslık çalıyor bir yandan domatesleri ve peynirleri ayarlıyordum.
- Sabahın bu saatinde ne yapıyorsun sen?! Diye bir ses duyunca korkudan hoplayıp aniden arkama döndüm. Bunu söyleyen kişi Riker dı. Nefes nefese kalmış bir şekilde
- Asıl sen sabahın bu saatinde beni korkutarak ne yaptığını sanıyorsun?!
- Seni korkuttuğu mu...dedi sırıtarak.
- Ha-ha! Dedim gülerek(!)
- Çok gürültü yapıyorsun!
- Üzgünüm, bay uykucu nun keyfini düşünemedim!
- Uykucu mu?! Neyse ..sabah sabah tartışmaya girmeyi istemiyorum...günaydın.
- Günaydın, sen de ister misin?
- Yo, hayır.
- Sen neden yarım saat erken kalktın?
- Laura ya süpriz yapacağım. Geç kalma ihtimalini risk alamam.
- Sen gittikçe çok şey oluyorsun....şey....boşver.
- Ben de öyle düşünmüştüm(!)
- Hey! Siz uyuyan insanları düşünmezmisiniz?! Dedi birisi ve bu sefer Riker la ben korkudan hopladık.
- Üzgünüz, düşünmeyiz. Dedik aynı anda. Evet aynı şeyleri düşünüyoruz...
- Ha-ha. Deyip kahvaltı masasına oturdu.
- İstiyor musun? Diye sordum.
- hayır, dedi. Ben de hazır olan tostumu bir tabağa koyup masaya oturdum. Tostu hızlı ısırıklarla yerken birden duraksadım. Aklıma rüya gelmişti. Gerçekten...çok garipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAURA-LOVE STORY (TÜRKÇE) (MC_smiler)
Fanfic(BİR RAURA HİKAYESİDİR.) İyi bir tanışma olmasa da tanıştılar. Ama o kavga ile başlayan iletişimin aşka bürüneceğini bilmiyorlardı. Bazı şeylerden habersizlerdi ama birbirlerine hep âşıktılar. Aralarına çok kişi girdi. Onları rahatsız etti. Hatta b...
