Laura nın ağzından
Ross yalvaran gözlerle bana bakıyor ve bir cevap vermemi bekliyordu. Gözlerinden yaşlar geliyordu. Benden vazgeçmediğini anlamıştım. Şimdi onu affetmemi ve eski güzel günlerimize dönmeyi diliyordu. Aynı şeyi diliyordum ben de. Ama bu olanları unutabilecek miydim bilmiyordum.
Kendime güvenmiyordum. Hiçbir zaman güvenmedim. Şu an Ross a sonsuz inanıyordum. Ona nasıl inanamadım anlamıyorum. Psikolojimin sarsılması birçok şeyi engelliyordu. Belki de onu şuan affetmeyebilirim. Kendimi tekrar üzüntüye verebilirim. Hüzünle yaşamımı sürdürebilirim. Bunu yapabilirim. Ama bunu karşımda cevap vermemi bekleyen, aşık olduğum insan yapamaz.
Kalbim affetmemi istiyordu. Bana bunu bağırarak söylüyordu artık. Bana emrediyordu. Aklım bu sefer daha kısık bir şekilde affetme diyordu. Senin yaşadıklarını yaşasın diyordu. Aklımın dediğini yapmak istemiyordum ama bir kez daha kalbime karşı gelmek zorundaydım. Üzüleceğimi, onu üzeceğimi bile bile bunu yapmak zorundaydım. Bizim için en iyisi bu olacaktı.
- Seni...affetmiyorum Ross.
O yaşlı gözlerinin arasından bana baktı. Daha çok yaş gelmeye başlamıştı.
- Neden? Dedi cılız sesiyle. Onun canını yakmak bana acı veriyordu ama..
- Bizim için en iyisi bu olacak Ross.
- En iyisi bu olmayacak Laura. Ben yıkılacağım.
- Üzgünüm Ross.
- Beni bırakma Laura. Benim kalbim sana ait. Kalbim olmadan yaşayamam.
- Böyle deme lütfen. Sesim tizleşmişti. Tekrar gözlerimden yaşlar geliyordu.
- Demeyip ne yapayım? Bana sensiz ne yapacağımı söyler misin?
- Başka birini bulabilirsin Ross.
- Hayır. Başka birini istemiyorum. Ben seni istiyorum!
- Ross...
- Laura..bana bunu yapma.. beni üzme...beni terketme...
İçim yanıyordu. Gözlerimden yaş geliyordu. O konuştukça yaşlarımın çokluğu artıyordu. Acı içinde bana bakıyordu. Canım acıyordu. Neden ona ve kendime bunu yapıyordum?
- Ben denerim. Deneriz. Bir kere daha deneriz..ben sana layık olmaya çalışırım ve belki mutlu oluruz. Ama bu sefer gerçekten olmazsa...seni zorlamam. Dedi ağlayarak. Dayanamıyordum. Onu böyle üzerken görmeye dayanamıyordum. Ben bir aptalım! Neden onu üzüyorsun?! Neden onu üzüyorum?! Neden aptallık ediyorum?! Onu neden affetmiyorum?! Daha doğrusu neden affedemiyorum?!
Arkamı döndüm ve birkaç adım attım.
- Lütfen kal Laura..gitme..beni bırakma..beni yıkma..seni özlüyorum..dedi yalvaran sesiyle. Durdum. Yavaşça arkama döndüm. Onun o yüzüne baktım. Ağlamaktan kızarmış, morarmış yüzü bana acı veriyordu. Neden ona şuan sarılmıyorum?!
- Laura..beni sevmiyor musun artık? Aiden bana o gün kavga etmemizden sonra hâlâ bana aşık olduğunu söylediğinde içim kıpır kıpır olmuştu...şimdi..şimdi benden vaz mı geçiyorsun? Diye sordu acı içinde. O anda dayanamadım ve hızlı adımlarla yanına gidip sarıldım. Sımsıkı sarıldım. Bana daha sıkı sarılıyordu o. Hatta o kadar sıkı sarılıyordu ki bir daha bırakmamak üzere gibiydi. Ama onun kokusunu duymak çok hoşuma gitmişti. Vücut sıcaklığını hissetmek, tenine dokunmak bana o kadar çok mutluluk veriyordu ki..
- Seni seviyorum...sana aşığım...diye mırıldanıyordu sarılırken. Onu o kadar çok mutlu etmiştim ki...kendim de mutluydum tabii ki.
- Beni affettin değil mi? Diye sordu umutlu bir şekilde.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAURA-LOVE STORY (TÜRKÇE) (MC_smiler)
Fanfic(BİR RAURA HİKAYESİDİR.) İyi bir tanışma olmasa da tanıştılar. Ama o kavga ile başlayan iletişimin aşka bürüneceğini bilmiyorlardı. Bazı şeylerden habersizlerdi ama birbirlerine hep âşıktılar. Aralarına çok kişi girdi. Onları rahatsız etti. Hatta b...