Laura nın ağzından
"Alarm"
Nefret! Belki de hiç etmeyeceğim kadar nefret ediyorum şunun sesinden.
Dirildim. Her tarafım ağrıyordu. Ama dün Ross la geçirdiğim en muhteşem anlarıma değer hepsi...
Kapı açıldı.
- Uyandın mı uyuyan güzel?
Birden kafamı kaldırdım. Vanessa ydı.
- Evet, gördüğün gibi gözlerim açık.
- Ha-ha. Eee dün prensin tarafından yatağına kadar taşınmak güzel miydi?
Doğru. En son dün Ross un arabasında eve döndüğümüzü hatırlıyorum.
- Ben de tam yatağa nasıl geldim diye- sen o yüzden bana uyuyan güzel dedin!
- Evet, prenses
- Kes şunu! Dedim gülerek
- Hadi gel kahvaltını hazırladım.
- Tamam geliyorum. Dedim. O aşağıya mutfağa yönelmişken ben de banyoya doğru yöneldim. Elimi yüzümü yıkayıp odama geri geldim. Birden duraksadım. Ross un bana şarkı söylediği an geldi aklıma. Gülümsedim. Sahilde öpüşmemiz geldi ardından daha çok gülümsedim. Daha sonra gece kulübünde kopmamız geldi aklıma güldüm.
Kısa sürede giyindim. Aşağıya indim.
Yemek masası donatılmıştı. Vanessa yine hünerleriyle bana şov yapıyordu.
- Vay, vay! Bunu neye borçluyuz? Dedim gülerek
- Hey! Hiçbir şey olduğu yok. Senin için. Yani dün geçirdiğin en güzel gün olduğu için.
- Teşekkürler, sana hayatım boyunca minnettar kalacağım dedim ve sarıldık.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra
- Hadi, ben çıkıyorum! Dedim.
- Bir dakika bekle!
- Noldu?
- Okul sonrası yapman gereken işi hatırlıyorsun değil mi?
- Ah pardon tamamen aklımdan çıkmış. Hatırlattığın için sağ ol! Dedim ve kapıdan çıktım.
Temiz havayı iyice içime çektim. Sanki bu sabah bana her sabahın bana verdiği mutluluktan daha büyük bir şey veriyordu. Bana çıkmam tamamen hata olan Eliot benden alınmış, onun yerine belki de evleneceğim yakışıklı olan Ross hediye edilmişti. Hayat tarafından.. belki de sabah bana bu yüzden mutlu hissettiriyordu. Âşık olduğumu hissettiriyordu. Birkaç dakika geçmeden âşık olduğum sarışın prensi görecektim. Bu kime mutluluk vermez ki?
Şöyle bir bahçeye göz gezdirdim. Caddeye açılan kapının önüne geldiğimde korktum. Korkumla beraber şaşırdım da.
- Ross?! Dedim ağzım açık bir şekilde.
- Sana da günaydın! Dedi. Ya da öyle dediğini hatırlıyorum.
- Ah..sevgilim, günaydın! Deyip koynuna atladım. Ona hep sarılmak istiyordum. Her saat, her dakika ve geçen her saniye....onun o güzel parfümünün kokusunu içime çekmek, o sarı, yumuşak saçlarını okşamak istiyordum.
Sendeledi. O da sarıldı.
__________________________________________________
Öğle arası yaşadığım kısa süreli, gerçek olmayan, ama acısını hissettiren travma kalbime bir ağrı gözlerime de bir korku bırakmıştı. Raini o cümlelerini söylediği an başımın içinde bir senaryo kurdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAURA-LOVE STORY (TÜRKÇE) (MC_smiler)
Fanfiction(BİR RAURA HİKAYESİDİR.) İyi bir tanışma olmasa da tanıştılar. Ama o kavga ile başlayan iletişimin aşka bürüneceğini bilmiyorlardı. Bazı şeylerden habersizlerdi ama birbirlerine hep âşıktılar. Aralarına çok kişi girdi. Onları rahatsız etti. Hatta b...