- Aaaa ne kadar güzel dedi Raini
- Bence de öyle dedi Calum
- Eeee hazırlıklara yardım edelim mi dedi Eliot
Hazırlıklara yardım etmek mi!? Hiç sevmiyorum şu yardım işlerini.
Herkes bu öneriyi kabul etmiş gözlerini bana dikmiş cevabımı bekliyordu. Yardım etmeyi hiç istemiyorum.
- Aaaa ne zaman mış hazırlıklar? Dedim
- Hemen bugün başlıyormuş dedi Laura
Yardım etmemek için bir şey uydurmam gerekiyordu.
- Yardım etmeyi çok isterdim ama benim bu gün ve ertesi gün yapmam gereken bazı işlerim var o yüzden yardım edemem dedim belki de yardım etmediğime pişman olacaktım ama şuan vicdanım rahat.
Onlar öğretmenlerinden izin alıp yardıma gitmişti. Ben de şuan tahtaya kalkmış anlamadığım bir soruyu çözmeye çalışıyordum ya da öyle gözükmeye çalışıyordum. Off matematik dersinden nefret ediyorum!
.............................................................................................
Okul bitince onların yanına gitmeye karar verdim hala yardım ediyorlardı ve sınır tanımıyorlardı! Ben hayatımda hiç böyle olamadım.
Onları izlerken bi an gözüm Eliot la Laura ya takıldı. Ara sıra şu yakınlaşmaları birbirlerine bakıp gülüşmeleri bazen ellerinin birbirlerine değip bakmaları her ikisinin gözlerindeki şu pırıltı.. nedense rahatsız olmuştum. Şu an açıklayamayacağım bir his vardı içimde. Ahh çok rahatsız ediyor. Gidip Eliot ve Laura arasındaki şu olanları kesmek istiyordum. Yoksa.. yoksa ben.. yok canım olmaz öyle şey.. ama neden kalbim öyle diyor? Ben yoksa onları kıskanıyor muyum?
Ama ben yani işte off BİLMİYORUM! Ama bu kıskançlık duygusuysa eğer ama umarım değildir onu unutup onlara yardım etmek istiyorum. Özellikle de Laura nın yanında olmak istiyorum...
Tam kalkıp yanlarına gidecekken karşıma yine o gıcık kız çıktı. Bu sefer onu görünce
- Olamaz yine mi sen git başımdan! Dedim bu sefer onun Laura ile ilgili uydurduğu yalan yanlış şeyleri dinlemeyecektim.
- Ama bir dakika bekler misin? Dedi ilk defa düzgün bir şey söyledi.
- Ne oldu? Dedim
- Ben senden vazgeçtim artık senden hoşlanmıyorum dedi
Yanlış duymadım değil mi!
- Sonunda diyerek rahatladım.
- Heyy! Ama neyse ben seni bıraktım ama senle tanışmak isteyen bir kız var dedi
- Kim? Dedim
- Şu köşede oturan kızı görüyor musun?
- Evet
- İşte o kız senden hoşlanıyor. Adı da Mary
Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Orada donup kaldım. Bir şey diyemedim. Daha okuldaki ilk haftamdı ama benden iki kız hoşlanmıştı bile acaba daha niceleri var mı?
- Tamam yarın sabah konuşabiliriz.
- Gerçekten mi? Dedi şaşırarak.
Doğrusu ben de şaşırdım. Bu cümle benim ağzımdan nasıl çıktı?
Kız sevinerek Mary nin yanına gitti. Sanırım olanları anlattı ve sevinç çığlıkları. Ne yalan söyliyim Mary gerçekten çok güzel bir kızmış.
Bu işi de hallettikten sonra sıra Laura larda. Yanlarına gidip birkaç kutuyuda alıp onların götürdükleri yere koydum. Bana şaşkın şaşkın bakıyorlardı.
- Ne? İşlerim iptal oldu.
Herkes aynı anda
- Haaaa dedi gerçekten komik bir andı.
Tüm gün onlara yardım ettim. Hep Laura yla Eliot ın yakınlaşma anlarında onların arasına girdim. Laura ve Eliot ın biraz canı sıkılmıştı ama yaptığımdan pişman değilim. Ben öyle kolay kolay pişman olmam, ne diyorum ben? Laura ya olan kıskançlığıma yenilip onların arasına girdim. Hiç yapmamam gereken bir şeyi yaptım. Umarım bilerek yaptığımı düşünmüyorlardır.
Laura nın ağzından
Bu gün Ross un yaptığı çok saçmaydı. Umarım bunu bilerek yapmamıştır çünkü hiç hoşuma gitmedi. Hava kararmıştı Eliot la yollarımız ayrıldıktan sonra Ross la devam ettik. Onla ayrılma köşemize geldikten sonra tam gidecekken
- Bekle dedim
- Noldu? Dedi
- Bu gün yaptığını bilerek yapmadın dimi dedim.
- Neyi? Dedi
- Farketmediysen benle Eliot ın arasına girdin.
- Gerçekten mi? İnanmıyorum çok özür dilerim!
Rahatladım. Bilerek yapmamış olduğuna sevindim. O anda ona sarılmak geldi içimden. Öyle de yaptımda. Elleri havada kalmıştı ben onun boynuna sarılmış bir şekilde bana sarılmasını bekliyordum. Ellerini hissedebiliyordum. Yavaş yavaş geliyor ve sonunda belime sarılıyorlar. Birbirimize sımsıkı sarıldık. Yüzümde hoş bi gülümseme vardı. Eliot la bile Ross geldiğinden beri sarıldığımızda böyle hissetmiyordum...
Sanırım böyle birkaç dakika kaldık. En sonunda o hayaller aleminden çıkıp kendime geldim ve ayrıldım.
- Yarın yine bu köşede görüşürüz dedi onun da yüzünde bundan hoşlanmış gibi bir gülümseme vardı. Ben neyim tabikii de ben bir domatesim! Elbette yaptığımdan utandım ama çokta hoşuma gitmişti.
- Evet, görüşürüz! Dedim ve o köşenin sağ koluna ben ise sol koluna evlerimize gittik. Kendimi Ross u ve sarılmamızı düşünmekten alıkoyamıyordum. Gece bunları düşünerek uyudum.
Gecenin bi saatinde gözlerim pat diye açıldı. Camdan taş sesleri geliyordu. Kalkıp camı açtım ve aşağıya baktım. Bilin bakalım kim? ROSS! Ne işi vardı burada?
- Hey!
- Sen gecenin bir saati burda ne yapıyorsun? Dedim
- Seni merak ettim dedi
SAÇMALIK!
- Aşağıya bir gelir misin?
- Off tamam dedim ve aşağıya indim. Ama aşağıya indiğimde Ross u göremedim. Sonra ben rüya mı gördüm derken biri beni çekti tam çığlık atacaktım ki ağzım bir elle kapatıldı. Kurtulmaya çalışıyordum. Sonra beni tutan kişinin Ross olduğunu anladım.
- Hey sakin ol benim! Elimi ağzından çekince
- Ne biliyim seni göremeyince rüya görüyorum sandım sonra sen beni kaçırır gibi yakalayınca... neyse önemli değil neden gecenin bu saatinde evimin bahçesindesin? Diye sordum o anda bana baktı gözlerinin içindeki pırıltıyı görebiliyordum. Sonra bana
- Seni seviyorum dedi
Gözlerim büyüdü. Şaşırdım kaldım orada. Ne yapacağımı şaşırdım.
- Ne! Dedim hala karşımda duruyordu. Sonra kendimi toparlayıp ona baktım hala oradaydı.
- Bu iyi oldu çünkü bende senden hoşlanıyorum dedim ve ona baktım kimse yoktu. Tüm bahçeyi Ross diye seslenerek aradım. Ama yoktu. Sonra ailem uyanıp beni " Rüya görmüşsün!" Diyerek odama yatağıma götürdüler. Bir rüya bu kadar gerçekçi olabilir miydi? Ama mantıklı düşünürsek de Ross ben farketmeden o kadar hızlı gidip ortadan kaybolması çok saçma sapan bir olay gibi geliyordu. Evet sanırım rüya görmüştüm. Ama beni şaşırtan çok gerçekçi bir rüya olup olmadığı değil Ross tan hoşlandığımı kendime itiraf etmem olmuştu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAURA-LOVE STORY (TÜRKÇE) (MC_smiler)
Hayran Kurgu(BİR RAURA HİKAYESİDİR.) İyi bir tanışma olmasa da tanıştılar. Ama o kavga ile başlayan iletişimin aşka bürüneceğini bilmiyorlardı. Bazı şeylerden habersizlerdi ama birbirlerine hep âşıktılar. Aralarına çok kişi girdi. Onları rahatsız etti. Hatta b...