Ross'un Ağzından
"Her şeyi Laura'ya anlatacağım."
Bi' anlık kaşlarımı çatıp şaşkınlık içerisinde Bridgit'e baktım.
"Neyi?" dedim hafif endişe içinde.
"Tüm yaşananları." dedi.
"Hangi yaşananları?" diye sordum istemsiz bir şekilde.
"İtalya'ya gitmeden önce hani beni tam öpmek üzere olduğun zaman yaşananları." dedi. Gözlerimi büyütüp korku içinde Bridgit'e baktım.
"Biz bir şey yaşamadık ki." dedim. Belki hiçbir şeyin olmadığını ona inandırmaya çalışırsam ve o da bunu yerse bunu unutturabilirdim. İşim kolay olacaktı...
"Şu an beni hiçbir şeyin olmadığına inandırıp, bunu yememi sağlayıp sonra da bana bunu unutturmayı planlıyorsun, değil mi?" dedi.
Tabii, karşımdaki insan çok zeki olmasaydı...
"Hayır, öyle bir şey planlamıyordum." dedim hafif saçmalar şekilde. Tamam, rol yapmayı beceremiyordum.
"Bak, Ross. Aiden ile olan ilişkimde senin yüzünden rahat olamıyorum. Ona istediğim gibi yaklaşamıyorum. O beni öpmek üzereyken bir an karşımda sevgilisi varken bile beni öpmeye çalışan sen geliyorsun ve anında geri çekiliyorum." dedi yanıma otururken. Tamam, bu çok garipti.
"Garip..." dedim elimi çeneme götürüp 'Düşünen Adam', galiba ismi buydu, pozu vermeye başladım.
Bir an Bridgit'in tüm her şeyi Laura'ya anlattığını düşündüm. Kesinlikle ama kesinlikle onu kaybederdim. Hem de hiç yere yaptığım o büyük HATA yüzünden...
Daha doğrusu yapmamıştım bile. Düşünmüştüm. Ama düşünmem bile onun için kötüydü. Bazen böyle aptallıklar, hatta hep böyle aptallıklar yapan ben Laura'dan beni affetmesini gerçekten bekleyemezdim. Hem de böyle bir durumdayken...
Eskiden tüm kızları sadece eğlenmek için elde ediyordum. Yani (hemen fesatlaşmayın asdf) daha önce hiç birlikte olmadım, Laura garip bir şekilde ilk gibiydi, sadece öpmek için sevgili oluyor gibiydim. Laura her zaman benim için bir ilkti. Romantik olduğumu ve bir kız için ağlayabileceğimi Laura'da farketmiştim ki kendimden bunu beklemezdim.
Rydel çok öncelerde bana hep "Sen bu değilsin, bir gün gelecek ve kendini başka biriyle anlayacaksın." derdi. Tabii, o kızları halletiğim sıralarda. (Fesatlık içerikli cümleler kuruyorum, farkındayım asfg) O gün çoktan geldi, geçti ve şimdi buradayız.
Ayrıyız ama birlikteyiz.
(Ross'un eski halinden bahsedildiği bölüm: 8-SONUNDA)
"Eğer düşüncelerinin sonu geldiyse bana cevap verebilir misin?" diye bir soru yöneltildiğini duydum ve kendime geldim.
"Ne sordun ki?" dedim hafif afallayarak.
"O kız da kimdi?"
"Ya... O uzun hikaye. Sonra anlatırım da sen kararlı mısın?" diye sordum merakla ve korkuyla.
"Kendi ilişkimdeki huzur ve mutluluk için anlatmak zorundayım Ross. Özür dilerim..." dedi.
"Benim ilişkimdeki huzur ve mutluluk n'olacak?" diye sordum hafif öfkeli bir şekilde.
"İlişkinde yalan varsa zaten hiç huzurlu ve mutlu olmamış bir ilişkin var demektir Ross." dedi. Bir an önümü göremez gibi bir şey olmuştum. Yani bayılmadım veya kör olmadım veya gözüm yaşlanmamıştı. Hani böyle düşüncelere daldığınız an olur, sonra biri sizi kendinize getirdiğinde 'O ara ne oldu acaba?' diye düşünürken karşınızdakine 'Dalmışım...' dediğiniz zamanlar varya işte o olaya geçiş yapıyor gibiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAURA-LOVE STORY (TÜRKÇE) (MC_smiler)
Fanfic(BİR RAURA HİKAYESİDİR.) İyi bir tanışma olmasa da tanıştılar. Ama o kavga ile başlayan iletişimin aşka bürüneceğini bilmiyorlardı. Bazı şeylerden habersizlerdi ama birbirlerine hep âşıktılar. Aralarına çok kişi girdi. Onları rahatsız etti. Hatta b...
