Sehun sadece bir bebek istemişti.
Bebek oldu ama hayatlarında yoktu. Kocam artık başkasının kollarındaydı.
Söylesenize bu olanlardan sadece ben mi suçluyum?
Soo ve Krisin elindeki para azdı. 1 gece otel için yarısı bitmişti. Kris elindeki adrese biran önce gitmeleri gerektiğini biliyordu. Bir insana sığınmak gururuna yediremiyordu. Kardeşi için şimdilik boyun eğecekti. Kris verilen numaraya aramıştı.
-Alo kimsiniz.
-Xiumin siz misiniz ben Kris Chenin kuzeni.
-Chen mi o nereye kayboldu her neyse birşey mi oldu.
-Biz şehire geldik kalacak yerimiz yok iş bulana kadar oraya gelebilir miyiz. Chen yönlendirdi gelince onun yanına yerleşicez.
-Tamam ben evdekilerle görüşüyorum siz yola çıkın.
Kris ve Soo yola çıkmıştı bu konuşmaları duyan Kai'nin annesi gelen misafirleri bekliyordu. Aşcının yanına gelmişti gelen misafirler hakkında bilgi edinmeye başladı.
Xiumin Chenin instagramından sonlara doğru ikisinin fotoğrafını gösterdiğinde küçük olan hoşuna gitmişti. Abisi olduğu sürece planları işe yaramazdı. İlk önce abisini şutlamalıydı.
-Alt kattaki odayı ayarla ve teras kattaki odayı temizlettir orası için planım var.
-Peki efendim.
Kai ve Tao iş yerinde sohbet ediyorlardı.
-Kai ben aşık oldum.
-Kim bu şanslı kişi
-Düğünde gördüğümüz sarışın kaslı çocuk vardı yanında da küçük birisi vardı minnak.
-Tao sen kolay kolay kimseyi sevmezsin noldu sana şaşırmak elde değil.
-Hiç aklımdan çıkmıyor sürekli onu düşünüyorum. Bu saatten sonra napıcam o orada ben burada.
-Sen bir şekilde halledersin.
Kris ve Soo eve gelmişti. Ev o kadar büyüktü ki ikisininde ağzı açık kalmıştı kapı zilini çalmışlardı. Genç görünümlü biri açmıştı.
-Hoşgeldiniz bende sizi bekliyordum.
-Hoşbulduk.
-Gelin evin sahibi de sizi bekliyordu.
-Kardeşim geçsin bir içeri ben sigara içip geliyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Çok havalı yarim)
Soo çekine çekine salona gelmişti. Onu izleyen ciddi bir bayan vardı. Xiumine bakmıştı kafası ile otur yapıp dönmüştü.
-Hoşgeldin oğlum otursana.
-Bizi eve kabul ettiğiniz için teşekkür ederim abimde birazdan gelir.
-Şehire gelmişsiniz ne yapmayı düşünüyorsunuz.
-Çalışıp abimle kendimize yeni hayat kurucaz.
-Ne işle meşguldun. Okuyor musun?
-Çiftçilik işi ile okuyamadım.
-Burada öyle hemen iş bulamayabilirsin ama ben sana bir konu da yardımcı olurum.
-Teşekkür ederim hakkınızı nasıl öderim.
-Benim de bir derdim var sende bana yardım edeceksin.
-Ben size nasıl yardım ederim ki.
-Hep bir umut bekledik yıllarca oğlum ve gelinimin bir çocuğu olmadı olmayacakta doktorlarda öyle söylüyor.
-Umut kesilir mi hiç elbet olur neden olmasın.
-Allahın izni ve senin yardımınla çocuk sahibi olacaklar.
-Ben size nasıl yardım ederim ki.
-Sen oğlum ile gelinimin bebeğini taşıyacaksın.
-Benden böyle birşey istemeyin ben yapamam.
-Bir düşün oğlum abini düşün. Senin sayende oğlum ve gelinim evlat sahibi olucak. Abinin de zengin hayatı olucak. Kimsenin haberi olmayacak çocuk doğduktan sonra sana ve abine güzel hayat sunucam.
-Bir kere abim buna izin vermez ben kabul etsem bile.
-Sen dert etme abini kabul et ben onu hallederim. Sizden kimsenin haberi olmayacak.
Salondan çıktığında Soo şok olur ve olayı idrak etmeye çalışır. Abisinin geldiğini farketmez.
-Napıcam ben nasıl yaparım.
-Neyi nasıl yapıcan Soo.
-Şey bu koca şehirde yaşamak konusunda.
-Ben yanımdayım sakın unutma.
Soo ve abisi şehir de iş bulamamıştı. Kai'nin annesi abisine iş vermişti kendiside taşıyıcı anneliği kabul etmek zorunda kalmıştı şimdi hastanedeydiler. Kai'nin annesi bir şekilde ikna etmişti ikna mı yoksa tehdit mi etti o da anlamamıştı. Soonun bekareti olup olmadığı hakkında kontrole gelmiştiler. Sehun ve Kai farklı odadaydı. Sehun çok merak ediyordu çocuğunu taşıyacak kişiyi ama annesi izin vermemişti. Aynı evde yaşadıkları halde görememişti.
