Kris ve Soo babası ile düğünden sonra tartışıyorlardı. Babası o adama kardeşine sormadan vermişti.
-Nasıl yaparsın ona sordun mu evlenmek istiyor musun diye o adamın neler yaptığını bilmiyor musun?
-Kardeşini verdim senden bize fayda olmaz onun sayesinde paraya para demicem.
-Kardeşim satılık değil bunada izin vermicem.
Karşılarına kardeşini isteyen çocuk ve elinde bir silah ile yollarını kesmişti tüm konuşulanları duymuştu.-Siz benimle oyun mu oynuyorsunuz. Hani veriyordun bak oğlun ne diyor.
-Verdim ben sana oğlumu onlar ne dediğini bilmiyor.
-Nereye veriyon ben izin vermiyorum abisi olarak.
-Bende seni kaç kere istemediğimi söyledim anlamakta kıtlık mı yaşıyorsun.
-Yeter lan yeter.
Havaya silah sıkmıştı. Herkes korkmuştu Kai ve Tao silah sesini duyunca durup nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu.
-Beni tanıyorsunuz beni delirtmeyin öldürürüm sizi.
-Valla halledicem vericem oğlumu.
-Bende izin vermiyordum.
Kai ve Tao olay yerini bulmuştu. Kai silahlı herifi görünce bir hamlesi ile elinden silahını almıştı.
-Noluyor burada.
-Beyim birşey yok aramızda alacak verecek meselesi.
-Konuşarak anlaşamıyor musun?
Herkesi silahla korkutarak adam mı sanıyorsun kendini dağılın herkes evine dönsün.Gece olaysız bitmişti. Soo ise patronu bile olsa kendini koruyan kişi için minnettardı.
Sehun babasının evine gelmişti. Kardeşinin odasında ağlayıp duruyordu.
-Babamlar duyucak ağladığını durumunu biliyorsun abi.
-Kai ile beni ayıracaklar o kadın herşeyi yapar.
-Ne erkek torun sevdasıymış.
-Ben Kai olmadan yaşayamam hayatım zaten eksik o da giderse ölürüm Luhan.
-Güçlü olmasan üstüne çok gelir tekrar deneyin.
-Bütün yolları denedik doktorlar bile bıktı bizden.
-Sana birşey demiştim hatırlıyor musun abi taşıyıcı annelik konusu.
-Kai bunu asla kabul etmez.
-Sen istersen yapar abi yoksa evliliğin bitecek. O kadın sizi ayırmadan ölmez.
Kai ve Tao o olayı konuşuyordu.
-Kai bence başka birşey vardı o neydi mafya kılıklı herif oradaki uzun boylu kaslı çocuğa silah tutuyor gibiydi.
-Haklısın başka birşey vardı da sen ne ara çocuğu kestin.
-Kesmedim gözüm kaymış.
-Tabi bende inandım.
-Kimdi bu kişiler Kai tanıyor musun.?
-Buranın çocukları işte sen beğendin mi çocuğu.
-Beğendim valla sende hemen kavgaya giriştin ben olsam polis çağırırdım.
-1 ölü 1 yaralı olurdu o zaman serseri.
Kris ve Soonun evinde bağrışmalar durmuyordu.
-Rezil ettiniz beni ne vardı da kabul edeydin.
-Kardeşimi o manyak herife vermem.
-İkisini de mahvederim bana karşı mı geliyorsunuz. Kabul edene kadar evden sende çıkmıyorsun.
Sehun sabahı zar zor etmişti. Bahçede otururken Baekhyunun elindeki kahveyi görmüştü.
-Baekhyun kahveyi anneme mi götürüyorsun.
-Evet nolduki
-Ben götüreyim annemle birşey konuşucam.
Sehun elinden kahveyi alıp gitmişti. Baekhyunda kalakalmıştı.
-Kahveyi ben yapayım Sehun bey de hazıra konup anneme götürsün hıh
Baekhyun salona girdiğinde oyun oynayan kızının yanına gelmişti. Kızı o kadar güzeldi ki birşey olacak diye korkuyordu.
-Kızım beni iyi dinle erkek milleti kurnazdır öyle çiçek verdi diye sevme biraz süründür. Güzelsin talebin çok olur.
-Çicek falan istemiyorum ki anne şeker verse yeter.
-Sen kime çektin sorabilir miyim acaba.
-Chanyeol babama
Sehun annesinin yanına çekine çekine oturmuştu.
-Sizinle konuşmam gereken konu var anne.
-Dinliyorum.
-Çocuk meselesi anne ben size veremiyorum ben bir karar aldım sizde onaylarsanız.
-Nasıl yani Sehun
-Taşıyıcı anne yöntemi ile.
-Bu nasıl birşey başımıza gelmediği için anlat bakayım. (Laf sokanlardan nefret ediyorum)
-O sadece bebeği taşıyacak Kai ile benim bebeğimi.
29.04.2019 400 okuma olmuş. Teşekkürler💜🎊
Sizin başınıza gelse taşıyıcı anneliği kabul eder miydiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asla Vazgeçmem
FanfictionSehun sadece bir bebek istemişti. Bebek oldu ama hayatlarında yoktu. Kocam artık başkasının kollarındaydı. Söylesenize bu olanlardan sadece ben mi suçluyum?