Kai salona geldiğinde küçük olan ona merakla bakıyordu. Kai ona söylemeli miydi yoksa bu sırrı saklayacak mı kararsızdı.
-Evden uzaklaşmak istiyorum eğer istersen sende gelebilirsin.
-Çok isterim gelmeyi sizinle zaman geçirmek çok güzel.
-Hadi o zaman çıkalım.
Kai ve Soo araba ile yolculuk yapıyordu. Soo'nun hızdan dolayı midesi bulanmıştı. Kai yol boyunca onunla konuşmamış yolun sonunda çiftlik evine gelmişlerdi.
-Eve dönmeyi bir süre düşünmüyorum. Dönmek istersen söyle seni götürürüm.
-Sadece ikimiz mi kalacağız.
-Birini unuttun biz artık üç kişiyiz.Sehun evde deliriyordu. Taşıyıcı anneliği o istemişti ama Kai'nin annesi herşeyi mahvetmişti. Eşi şimdi onu istemiyordu. Gidecek yeri yoktu ailesine bu konuyu söylerse çok kızarlardı.
Kai ve Soo iki gün boyunca çiftlikte mutlu bir hayat yaşamıştı. Herkesten uzak bir hayatı mutlu bir yuvası vardı. Küçük olanı yakından tanıyınca sevmişti. Sofrada konuyu açmaya karar verdi.
-Soo sana birşey söylemem gerekiyor.
-Sizi dinliyorum
-Bebek taşıyıcı anne yolu ile olacaktı biliyorsun.
-Evet karnımdaki Sehun beyle sizin bebeğiniz.
-Aslında öyle değilmiş Sehunun taşıyıcı anne yolu ile annesi olması imkansızmış.
-Ama nasıl olur karnımdaki bebek nasıl oldu.
-İkimizin bebeği Soo bizim çocuğumuz.
-Bu bebek benim yani bizim mi bundan sonra nolucak bana napıcaksınız.
-Soo ben bebeği kaybetmek istemiyorum bu durumu bende yeni öğrendim onu kaybetmek istemiyorum.
-Artık eve dönebilir miyiz düşünmek istiyorum.
Kai ve Soo eve döndüklerinde herkes onları bekliyordu. Eşinin gözleri şişmiş uyumamış gibi gözüküyordu. Odaya çıktığımda o da peşimden geliyordu.
-İkiniz neredeydiniz
-Sakin olmaya ve düşünmeye ihtiyacım vardı.
-Yattın mı onunla
-Sen ne diyorsun Sehun bu nasıl laf şimdi bebeği söyledim.
-Ne söyledi bebeği aldıracak değil mi sonuçta bizim değil.
-Bilmiyorum karar onun Sehun sende biliyorsun.
Soo yol boyunca düşünmüştü bebek onundu salona indiğinde kahyaya hastaneye gitmek istediği söylemişti. Yola çıkmıştım aldırmak zorundaydım onu verecek imkanım yoktu.
Yola çıktıklarında kahya Kai beye haber vermişti. Kai aslında bunu bekliyordu ama bebeği kaybetmek istemiyordu. Onu durdurmak için yola çıkmıştı.
Lay şirkette gezerken birinin Kris seslenmesini duymuştu. Aklına o çocuk gelmişti ve o tarafa doğru yürümüştü. Tao yine onunla uğraşıyordu.
-Sen beni görmemezlikten geliyorsun.
-Hayır Tao bey nereden çıktı.
-Yah beni üzmeye hakkın yok
Lay o anı bozup gelmişti o çocuğa söz vermişti.
-Rahatsız ediyorum ama Wu Kris siz misiniz.
-Evet o Lay bir sorun mu var.
-Kardeşinizin adı Soo mu o sizi arıyordu ve sizin onu bulmasını istiyordu.
-O iyi mi okuldan kaçıp buraya nasıl geldi.
-O okula gitmiyor ki Kris nereden çıktı.
-Tao bey teyzeniz onu okula gönderdiğini söylemişti.
-Kris seninle konuşmamız gerekiyor.
Gerçekleri bilmeye hakkın var.Kai hastaneye gelir ve danışmanın yanına korkarak gelmişti.
-Wu Kyungsoo hasta kayıtınız da var mı?
-Kyungsoo bey işlemleri bitmiş efendim hastaneden taburcu oldu.
Kai'nin artık son umutu yoktu ve canı yanıyordu.Dışarı çıktığında havaya baktı ve yürümeye başladı. Ağacın köşesinde oturan Soo'yu görmüştü. Hemen onun yanına gitmişti. Soo ise onu görünce ağlamayı kesti.
-Bebeğimizi aldırdın mı Soo nolur aldırmadığını söyle.
-Yapamadım kıyamadım o yaşamayı hakediyor onun suçu yok. Ben onu istiyorum Kai bey.
Kai ona sarılır ve 'çok teşekkür ederim bebeğimize kıymadığın için teşekkür ederim sizi bırakmaya niyetim yok' sarılmaya devam eder.
Sooda sarılmasına karşılık vermişti. İkisi içinde başlangıç oluyordu. Kainin telefonu çalmıştı arayan Tao idi ve açmıştı.
-Kai seninle konuşmamız gerekiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asla Vazgeçmem
FanfictionSehun sadece bir bebek istemişti. Bebek oldu ama hayatlarında yoktu. Kocam artık başkasının kollarındaydı. Söylesenize bu olanlardan sadece ben mi suçluyum?