Serkan Özgün
Zengin ailenin tek çocuğu, 25 yaşında. Dolayısıyla çok şımartılmış. Aynı zamanda arkadaşlarıyla bara gidip eğlenmeyi de çok seviyor. Amerika'da eğitimini tamamlayıp Türkiye'ye dönmek zorunda kaldı ama İstanbul'a da alışamadı. Yine ailesinin baskısıyla hukuk okuduysa da aslında bir ressam, çok güzel resim çiziyor. Ailesini kaybettikten sonra onun için aileden sayabileceği tek kişi vardı, o da çocukluk arkadaşı Güney.
Eylül Acar
Babasıyla Adıyaman'da kendi halinde yaşayan bir kız. Maddi durumları kendilerine yetecek kadar, ne fakirler ne zengin. Eylül, 23 yaşında. Üniversitede vetenerlik okudu. Mezun olur olmaz çalışmaya başladı taa ki geçirdiği ameliyata kadar. O sadece gözlükten kurtulup gözlerini çizdirmek istemişti ama doktor hatasıyla görme yetisini kaybetti. Babası da tüm imkanlarını kullanıp yeniden ameliyat olması için onu İstanbul'daki uzman bir hekime göstermek ister..
Güney Ertürk
Güney, Serkanın çocukluk arkadaşı olsa da ondan 5 yaş büyük yani 30 yaşında. Jinekolog, bu yüzden kadınlarla arası çok iyi. Aynı zamanda çapkın da. Serkan okumak için Amerika'ya gitmeden önce yapmayı en çok sevdikleri şey birlikte eğlenip kızları tavlamaktı..
Cemre Derinoğlu
Cemre, Güney'in tıp fakültesinden arkadaşı. Güney bir süre onunla takılmıştı, ancak Cemre ona aşık olmuştu. Uzmanlık için farklı yerlere dağılmışlardı anca kader onları bir şekilde yeniden bir araraya getirir. Cemre, özel bir hastanede göz doktoru olarak işe başlar ancak hiç beklemediği biriyle karşılaşır...
Değişik bir kurguyla karşınızdayım. Aslında bu hikaye çoktandır bekliyor ama bir türlü yayınlanamadı. Üzerinde biraz değişiklikler yapıp yayınladım. O zaman buyrun, umarım severseniz ❤️
