62. Bölüm

335 38 35
                                    

SERKAN
Eylülle ufacık oda içinde koşuşturuyorduk, aynı küçük çocuklar gibi... eskiden olsa bana böyle bir adam olacağımı söyleseler onlara gülerdim... eskiden fazla gülmez, genelde ciddi takılırdım. Ama şimdi çocuklar gibi eğleniyor, kahkahalar atıyor, sevdiğim kızı da güldürmek için çaba gösteriyordum...

Eylül durunca ben de durdum, onu sertçe belinden kendime doğru çektim...

Serkan: demek burnuma boya sürersin...

Eylül gözlerini yumdu, yutkundu, ben de burnuna bir öpücük kondurdum.

Eylül üzerindeki gömleği gösterdi bana...

Eylül: bunu vermem... bende kalsın

Serkan: yıkamadan verme zaten

Güldüm... o da şakayla koluma vurmuştu...

Eylül: sanki ben yıkıyorum... makine yıkıyo, o yüzden kendi kıyafetlerini kendin yıkarsın... ama bu bana lazım

Serkan: Allah Allah, neden lazımmış?

Eylül: çünkü bununla yatıcam...

Sırıttım, üzerinde sadece o gömlek varken düşündüm bir an....

Serkan: neden?

Kızardı... bu halini çok seviyordum... hem de çok

Eylül: şey...senin gibi kokuyor hala... ondan

Güldüm...

Serkan: gerçeği burda... istersen gece yatağıma gelebilirsin, asla itiraz etmem, aksine mutlu olurum biliyorsun...

Eylül: her zaman olmaz öyle...

Serkan: olur olur... kokumu içine çeke çeke uyursun işte...

Yine koluma vurdu, kıpkırmızı olmuştu, güldüm...

Serkan: birşey demedim tamam... bu gece son şansın olabilir, sonra baban gidene kadar özlersen karışmam... yine de sen bilirsin...

Gömleği çıkarıp özenle katlayarak çantasına koydu, yemek yemek için tekrar kendi odama geçtim.

GÜNEY
Cemre ile Eylül'ün evine gelmiştik ama kapıyı açan olmamıştı. Tam vazgeçip gidiyorken ikisinin el ele geldiğini gördüm...

Güney : nerdeydiniz? Gidiyoduk az daha

Serkan: habersiz gelinir mi abi? Yani dışarda olabiliriz, müsait olmayabiliriz...

Eylül: Serkan!

Serkan: yalan mı?

Güney : içeri almayacak mısınız?

Serkan: siz neden geldiniz ki zaten?

Cemre : Güney, girmeyelim bence, kovulduk baksana

Eylül: Serkan, çok ayıp! Hayır tabii ki, gelin lütfen

Oturduk hep beraber, Cemre kıpır kıpırdı...

Serkan : eee?

Güney: biz birşey söylemeye geldik... Serkan, senin dalga geçeceğini biliyorum, o yüzden yalnızken söyleyemeyim dedim... burda Eylül'ün yanında, bir gün senin de başına gelebilir diye dalga geçebileceğini sanmıyorum

Eylül: merak ettim...

Cemre : ben hamileyim!

Eylül: ne?! Tebrik ederim

Güney: aslında bir süredir biliyoruz ama ufak bir tehlike vardı, onu atlamak için bekledik

Serkan : baba mı olucaksın sen şimdi? Geçen gün benle dalga geçiyodun

Serkan gülmeye başladı.. al işte...

Güney : kardeşim gülme... bir bakarsın Eylül pat diye hamileyim diye falan gelir...

Eylül utanmıştı... Serkan şok içinde ona baktı...

Serkan: öyle birşey yok dimi?

Eylül: hayır yok...

Serkan: iyi...

Eylül'ün morali gözle görülür derecede bozulmuştu...

Serkan: yani günün birinde neden olmasın ama daha erken... sen artık 30 oldun Güney, senin hakkındır ama ben daha gencim, Eylül de öyle... Eylül'ün daha şimdiden çocuk bakmaya başlayacağını sanmıyorum, dimi Eylül?

Eylül: evet.. haklısın

Serkan : bak, demiştim...

Eylül: ee kız mı erkek mi?

Güney: daha belli değil, birkaç hafta içinde gösterir diye umuyorum

Eylül: ay ne heyecanlı... evleniyorsunuz da...

Cemre : evet... çok mutluyum...

Güney : ben de öyle...

EYLÜL
Onlar gittikten sonra Serkan'ı düşünceli gördüm...

Serkan : ben şimdi istemiyorum Eylül... biliyorum, üzüldün ama benim böyle bir düşüncem yok henüz. Daha çok genciz

Eylül: biliyorum... haklısın

Serkan: ben seni bir süre kimseyle paylaşmak istemiyorum... bu kendi çocuğum bile olsa...

Güldüm...

Serkan: ciddiyim tek neden bu. Çocukları sevmediğim ya da senle bir gelecek düşünmediğim için falan değil, inan bana... sadece böyle mutluyum... ve biliyorum, Güney söyledi, belli yaştan sonra çok zor olabiliyormuş çocuk sahibi olmak, bu yüzden sana söz veriyorum o kadar beklemicem...

Sonraki bölüm final ❤️😢

Kalp GözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin