EYLÜL
Bir erkek sesi... Serkan değil... babam değil... Baran.. Baran'ın sesiydi bu...Baran : Eylül.. benim, Baran...
Eylül : ne işin var senin burda? Nerden buldun beni?
Baran : sinirlisin biliyorum...
Eylül : senin yüzünü bile görmek istemiyorum dicem ama zaten göremiyorum. Sesini duymaya bile tahammülüm yok.
Baran : canım, bak herşey bir yanlış anlaşılmadan ibaret...
SERKAN
Eylül bana taşındığını, dolayısıyla artık o kafede görüşmemize gerek kalmadığını söyledi. Ben de ev hediyesi birkaç birşey alıp gelecektim ki kapıda biriyle konuştuğunu gördüm. Çocuk ona canım demişti.. kimdi bu?Eylül : geç oldu, git burdan, noolur...
Çocuk : gitmiyorum... seni seviyorum ben, içeri geçmeme izin ver... lütfen...
Eylül ise duraksadı önce, sonra onu içeri aldı... Daha fazla dayanamadım, apartmandan çıktım hemen. Elimdekileri çöpe atıp birşeyler içmeye gittim... beni anca orası paklardı...
GÜNEY
Serkan da mekana gelince şaşırmıştım, çok uzun zamandır uğramıyordu... gerçi ben de sadece içmeye gelmiştim ya neyse...Güney : özledin dimi? Dayanamadın yine...
Serkan : sadece içmeye geldim, kimseyi görecek gözüm yok...
Güney : nooldu kardeşim?
Serkan : bilmiyorum. Öfkeden delirmek üzereyim. Birilerini dövesim ama yapmamak için buraya geldim...
Güney : sakin... ne sinirlendirdi seni bu kadar?
Beni dinlemeyip içmeye başladı
SERKAN
Serkan : seni seviyorum dedi be...Güney : kim kime dedi kardeşim?
Serkan : çocuğun biri..
Güney : yavaş gel... kız meselesi mi? Kıskandın mı sen? Şu geçen günkü sakar kız mı?
Serkan : sakar değil o...
Güney : oğlum sen aşık mı oldun lan?
Serkan : aşk mı? bilmem..
Güney : oğlum o kıza sakar değil diyorsan cidden aşktan gözün kör olmuş senin...
Serkan : o doktor hatasıyla kör, ben aşktan kör.. bak ne kadar uyardık..
Aşk denilen şey bu muydu? Ben aşık mıydım yani?
Güney : oho... uçtun mu abi sen? ne diyorsun?
Serkan : çocuğu evine aldı be Güney... evine aldı... bu saatte..
EYLÜL
Apartmana rezil olmayalım diye onu eve aldım ama yanlış yapıp yapmadığımdan emin değildim...Baran : Eylül... iyileşecekmişsin... iyi olacakmışsın... eskisi gibi... biz de eskisi gibi oluruz...
Eylül : sen beni benim sana en çok ihtiyacım olan zamanda terkettin Baran. Ben seni aylarca bekledim, aylarca.Beni ararsın diye elimde telefonla gezdim, her arayanı sen sandım ben.
Baran : geldim, bak burdayım işte. Sana geldim
Eylül : gelme.. bundan sonra gelme Baran
Baran : Eylül ben bir hata yaptım, seni bıraktım ama şoktaydım ben, sen de beni anla..
Eylül : neyini anlıcam ben senin? Çık git evimden!
Baran : Eylül..
Eylül : Defol git evimden! Defol!
Baran'ı evden çıkartıp uyumaya çalıştım....
GÜNEY
Sabah hastaneye geldim, odama gidiyorken Cemre'yi gördüm. Beni gördü, soğuk bir selam verdikten sonra odasına doğru yürümeye başladı, bir yandan da telefonla konuşuyordu...Cemre : tamam canım... öğlen bir gibi çıkıyorum ben, yemek yeriz ama bu sefer mekanı sen seç.. e tabi yakın olsun, yeniden hastaneye dönücem... tamam canım, seni seviyorum...
Güney : tomom conom sono sovoyorom...
Öğlen olmak bilmemişti, yemek arasına çıktığımız sırada Cemre'yi takip etmeye başladım gizli gizli. Neden bunu yaptığımı hiç bilmiyordum...
Baktım, o herifle buluştu yeniden..
CEMRE
Gökhan'a olanları anlatacaktım. Madem benimle evlenmek istiyordu, bunu bilmeye hakkı vardı... o geceyi.. Güneyle birlikte olduğumu ve bebeği... herşeyi anlattım ona. Bebeği aldırdığımı, kürtajı yapanın da Güney'in kendisi olduğunu.. hepsini anlattım. Sabırla dinledi beni. Vereceği tepkiden korkuyordum. Kızacak mıydı? Ayrılacak mıydı?Cemre : birşey söylemeyecek misin?
Gökhan : Cemre ben... ben bunları bilmiyordum
Cemre : artık biliyorsun. Madem evlenmek istiyorsun, bunları bilmen gerekiyor. Eğer kabul etmey-...
Gökhan : her şekilde kabulümsün dedim Cemre... her şekilde...ama bir daha asla ayrılmayalım, bana asla bunu yaşatma tamam mı?
Cemre : tamam... seni seviyorum..
Ona sarılıp birkaç kez öpücükle karşılık verdim..
Gökhan : artık yemeklerimizi yiyelim o zaman...
O sırada başımda dikilen Güney'i farkettim... Herşeyi duymuş muydu?