31.Bölüm

386 39 25
                                    

SERKAN
Eylül'ün söylediği malzemeleri dolaptan çıkartıp ona uzatıyordum, en son unu boca ederken yüzü gözü un içinde kalmıştı. O bundan habersiz, büyük bir ciddiyetle keki çırpmaya devam ederken ben de gülerek onu seyrediyordum...

Eylül : fırın.. fırın açık mı?

Serkan : evet, açtım

Eylül : şunu içeri koyar mısın?

Kek kalıbını elinden alıp fırına koydum. Güney şu halimi görse muhtemelen dalga geçerdi... hayatımda ilk kez bir kızla mutfağa girmiştim.

Yüzünü temizlemeye çalışğımda önce şaşırmıştı...

Serkan : un var suratında...

Eylül : ah tamam...

İçeri geçip oturmuştuk...

Eylül : o.. bir daha gelirse naapıcam ben?

Serkan : bir daha gelebileceğini sanmıyorum.

Yüzünü eğip parmaklarıyla oynamaya başlamıştı, ellerini tuttum...

Serkan : Eylül... çok güzelsin..

Kızarmaya mı başlamıştı o?

Serkan: bunu uzun zamandır söylemek istiyordum... sanırım ofisime ilk geldiğin gün seni gördüğümden beri

Eylül : keşke ben de seni görebilseydim...

Serkan : belki de bir mucize olur... olamaz mı?

Eylül : bir mucize olacağını sanmıyorum ama sen benim en büyük şansımsın, orası kesin...

Biraz çekinerek ona sarıldım, o da başını göğsüme yaslamıştı, öylece durduk...

GÜNEY
İkisi öylece karşımda dikildikçe sinirlerim bozuluyordu...

Gökhan : arkadaş gelmiş ama gidiyordu zaten, sen içeri geç istersen...

Cemre : senin ne işin var bu saatte burda?

Gökhan : ben de aynı soruyu sordum ama cevaplamadı...

Cemre : Gökhan, canım sen bi içeri geç, ben onu gönderip geliyorum... rahatına bak...

Gökhan : tamam, ama geç kalma...

Gökhan gidince Cemre bana baktı...

Cemre : gecenin bi saati arayıp rahatsız etmeler.. yetmezmiş gibi ev basıp huzur bozmak... ne yaptığını sanıyorsun sen?!

Güney : yattın mı onunla?

Cemre : ne?!

Güney : basit bir soru sordum... yine yattın mı onunla?

Cemre : özel hayatımın seni ilgilendirdiğini hiç sanmıyorum.

Güney : o adamdan baba olmaz diyip bebeğini aldırırken özel hayatın beni gayet ilgilendiriyordu ama... haberi var mı? Tabii bebeğin babası oysa...

Cemre : sen... ne?! Herşeyden haberi var ve beni kabul etti, her şekilde... çünkü seviyor, değer veriyor... oldu mu Güney?! Defol git şimdi!

Güney : geberiyorum be! Seni o herifle düşündükçe geberiyorum...

Cemre : yakında evleneceğimize göre buna alışsan iyi olur...

Güney : evlenecek misin gerçekten?

Cemre : evet...

Güney : kendini kandırma, biliyorum, sen de beni istiyorsun... hem de belki de benim seni istediğimden fazla

Cemre : o saf ve kandırdığın Cemre öldü Güney... sen o sabah beni öldürdün anlıyor musun? Şimdi hiçbir şekilde bana karışmaya hakkın yok.

Güney : sen sadece kendini kandırıyorsun... bunu sen de bal gibi biliyorsun...

Daha fazla durmadım orda gittim. Ama orda durup bunları konuşmuşken, huzurunun kaçtığından, bu geceye dair keyfinin kalmadığından emindim...

SERKAN
Kek için kurduğumuz alarm çalınca keki çıkarmak için mutfağa gidecektim ki Eylül'ün kollarımda uyuyakaldığını farkettim... kafasını bir yastığa koyup mutfağa gittim ve keki çıkardım... bu minik kız kendi elleriyle yapmıştı bu keki...

Tekrar yanına dönecekken masaya çarpmıştım. Eylül'ün de geçenlerde, bu masaya çarptığını hatırladım. Masayı biraz da geriye çektim, en azından böyle olunca çarpmazdı...

Alnına ufak bir öpücük kondurup evden çıktım...

Eve vardığımda Güney evin içinde volta atıyordu...

Güney : çıldırıcam Serkan çıldırıcam... sence onla yatıyo mudur?

Serkan : ne var abi? Kim kimle? Sen baştan anlatsana şunu..

Güney : boşver ya... zaten banane dimi? Bana ne?! Bi de pişkin pişkin evlenicem diyo! Ne halin varsa gör be!

Serkan : keyfin yine çok yerinde bakıyorum(!) akşam akşam baya keyifli gördüm seni...

Güney : yaa ne demezsin kardeşim...

Aşk Ateşi'nin finalini yazıyordum, dalmışım, bölümü atmayı unutmuşum, özür dilerim 🙈

Kalp GözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin