SERKAN
Kız aylarca bunu yaşamış ve doktoru bunca zaman dava etmemişti...Serkan : geç bile kalmışsın... bu doktor, hiçbirşey olmamış gibi devam edemez işine. Bu iş ahlakına aykırı.
Eylül : sizce bu davayı kazanabilir miyiz?
Serkan : benle devam edersen kazanırız... bu davayı alabilirim eğer istersen...
Eylül : evet... istiyorum...
Anlaşmıştık... bir süre sohbet ettik, benden iki yaş küçük yeni mezun bir kızmış. İşini yapmaya başlayamadan kör kalmış, babasına bağımlı olarak yaşıyormuş. Yeni bir doktora gitmiş, birazcık da olsa görebileceğini söylemiş ona. Sevindim onun için.
Uzun zamandır bu kadar ağır bir dava almamıştım. Bu bitene kadar başka yeni bir dava almayacaktım ve buna yoğunlaşacaktım. Bu davayı kazanmayı herşeyden çok istiyordum...
CEMRE
Akşam Gökhanla buluşmak için bir restoranta gittim. Gökhan elimi tuttu..Gökhan : özür dilerim Cemre.. gerçekten.. ben böyle olsun istemedim ama apar topar gitmek zorunda kaldım. Ne zaman döneceğim de belli değildi.
Cemre : keşke söyleseydin.. ben de neler kurdum kafamda
Gökhan : bizimkileri de biliyorsun işte... lafım da geçmiyor
Cemre : ama ordayken de aramadın sormadın hiç. Hiç mi merak etmedin beni?
Gökhan : ettim tabi, etmez olur muyum?
Gökhan'a baktım şöyle.. yakışıklı bir adamdı. Uzun boylu, kaslı.. iyi bir işi vardı, zenginlerdi, hem de çok. Ama ona baktığımda hiçbirşey hissetmedim. Hani böyle insanın sevdiği birini gördüğünde içi bir hoş olur, heyecanlanır, kalbi pır pır atar ya, bende öyle birşey olmamıştı. Gökhanı özlememiştim bile.. nooldu? Ne değişmişti birkaç günde? Neden bu hale gelmiştim ki?
Gökhan kalkıp bana sarıldı.. kollarının arasından çıkmadım ama ona sımsıkı sarılmadım da... çünkü o sıcaklık yoktu sanki sarılışında. Ya da ben hissedemiyordum...
Güney miydi beni bu kadar değiştiren? Bir gün kullanıp bir kenara fırlatan, duygularımla oynayan Güney... onun yüzünden mi aylarca süren ilişkimi kafada bu kadar çabuk bitirebilmiştim? Bu yüzden mi bu kadar çabuk değişmişti hislerim?
Gökhan : çok özledim...
GÜNEY
Bizim çocuklarla birşey yemeye gelmiştim bir restoranta. Cemreyi gördüm, başka bir adam vardı karşısında. Sonra kalkıp sarıldılar.. Beni görmemişlerdi ama ben sinir olmuştum...Güney : ben gidiyorum...
Murat : oğlum daha yeni geldik
Güney : siz takılın ya, ben vazgeçtim
Murat : birşeyler ye öyle gidersin
Çaktırmadan oldukları yere baktım. Birlikte çıktılar, demek ki beraberlerdi...
Güney : ben böyle işin...
Hakan : nooluyo oğlum?
Güney : birşey yok. Hadi birşeyler yiyelim...
Yıllar sonra ilk kez görüşmemize rağmen beni evine getirdiyse tabii ki başka erkeklerle de birlikte olacaktı, bu çok doğaldı. Ne bekliyordum ki?
SERKAN
Eylül'ün verdiği test sonuçlarına bakıyordum. Tıp benim alanım değildi ama Güney bana yardımcı olabilirdi. İlk defa işime yarayacaktı...Anladığım kadarıyla kız gerçekten iyi görüyormuş ameliyat öncesi. Ama o doktor, kızın hayatını karartmıştı...
Güney eve gelir gelmez ona belgeleri gösterdim...
Güney : bu ne kardeşim?
Serkan : bir dava aldım, bir kız geldi, ameliyat sonrası kör kalmış. Ya göz senin ilgi alanın değil ama anlarsın illa ki. Ne diyo bunlarda? Sence bu haltı yiyen doktora dava açsak kazanır mıyız?
Güney inceledi...
Güney : tabi lan... tabi alırsın. Düpedüz doktor hatası bu. Kız gözlerini düzelttirmek ve gözlükten kurtulmak için bir operasyon geçirmek istemiş, kızı kör etmişler...
Serkan : iyi bari.. bu davayı kazanmak istiyorum... kızın halini görsen.. hayata küsmüş resmen
Güney : ne diyordun sen? Şu psikolojik çöküş müydü neydi? Her ne haltsa işte, onun için de aç dava.
Serkan : evet, tabii ki
Güney : kaç yaşındaymış? Okuyo mu?
Serkan : veterinermiş.. yani işini yapabilse olacakmış...
Güney : haa.. büyükmüş.. kız diyince ben de küçük sandım.
Serkan : yok, o kadar da değil...
Güney : iyi de para kazanırsın yalnız bu davadan. Hastaneye de bir dava açsan off.. paraya para demezsin
Serkan : parasında değilim be abi. Kız çok kötüydü, kızın yüzü gülsün
Güney : hayırdır oğlum? Yüzü gülsün falan.. anlayalım yani... güzel mi kız?
Serkan : yok artık . Müvekkillerime o gözle bakacak biri değilim. İş ahlakına saygım sonsuz..