SERKAN
İşte o an aşk acısının ne olduğunu öğrendim ben... yıllardır birlikte olduğum ve sonrasında umursamadığım, adlarını bile hatırlamadığım kızların ertesi gün beni yanlarında bulamadıklarında yaşadıkları hayal kırıklığı şuanki halimin onda biri bile değildir...Bu kız kalbimi söküp yere fırlatıp binlerce parçalara ayırmıştı adeta...
Emin olduğum tek birşey vardı o da bu duyguyu daha önce hiç ama hiç yaşamamıştım... yalnızca birkaç haftadır tanıdığım, kör ve sadece elini tutup minik bir öpücük aldığım bu kız beni nasıl bu hale getirmişti?
Serkan : şey... tamam o zaman... rahatsız ettim... kusura bakma
Ve o an... güçlü durmaya çalışmayı öğrendim... bağırıp çağırmadan... ağlamadan haykırmadan... sadece güçlü ve gururlu bir erkeğin yapması gerekeni yapmayı öğrendim...
Eylül : dert değil.. çevrene bak.. belki seni gerçekten seven birileri vardır...
Acı acı gülümsedim... içim ağlarken gülmeyi öğrendim... onun yanında ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırmayı...
Serkan : kendine iyi bak...
Eylül : kendine iyi bak...
Artık sevgilim değildi. Ne yaptığımı sorgulayamazdı, bana karışamazdı. Bu yüzden bunu yapacaktım...
GÜNEY
Cemre'nin suratı aklıma geldikçe gülesim geliyordu. Yemeğe gittiğimde gelip yanıma oturdu...Cemre : merhaba...
Güney : merhaba...
Cemre : moralin mi bozuk senin?
Güney : yoo.. her zamanki halim.
Cemre : yok yok var birşey... o güzel hemşireyi nasıl reddettin? Kafana saksı falan mı düştü?
Güney : benim de birkaç kriterim var.. tipim değildi...
Cemre : peki bu soğuk halin?
Güney : istediğin bu değil miydi? Yakında evlenecek bir kadınla nasıl konuşabilirim?
Cemre : doğru... sen de haklısın...
Güney : afiyet olsun, ben doydum...
Ciddi bir şekilde yanından ayrıldım... çok içerlemişti, her halinden belli oluyordu bu. Planım tıkıt tıkır işliyordu. Cemre yakında koşa koşa bana gelecekti... adım kadar emindim...
CEMRE
İştahım kalmamıştı, Güney'in öyle davranması sinirimi bozmuştu. Tekrar odama geçtim, elinde çiçeklerle Gökhan'ı gördüm. Gülümsemeye çalışarak yanına gidip elinden çiçekleri aldım ve yanağına ufak bir öpücük kondurdum...Gökhan : işim bitmişti, yanına gelmek istedim.. senden güzel değiller ama...
Cemre : çok güzeller...çok teşekkür ederim canım...
Gökhan : ne demek... aslında seni bu akşam yemeğe çıkarmak istiyordum... mümkünse yani.
Cemre : yani işim yok ama...
Gökhan : gideriz o zaman... akşam yedide seni evinden alırım...
İtiraz etmeme fırsat bırakmadan lafı ağzıma tıkıp gitmişti... alt tarafı bir yemek... gidecektim...
SERKAN
Ne ofise ne de eve gidesim vardı... hiçbirşey yapmak gelmemişti içimden... boş boş dolaşırken Kader'le karşılaştım, beni görünce hemen yanıma geldi. Şimdi yine bağırıp çağıracaktı kesin...Serkan : dur, sen bağırıp çağırmadan önce ben sana birşey söyleyeyim.. müjde, Eylül'ün etrafında görmeyeceksin beni artık. Çıkmaya başlamıştık ama ayrıldı benden.
Kader : hadi ya...
Serkan : sevinirsin sanıyordum...
Kader : yani... bir yandan sevindim de... bir yandan da kötü hissettim..
Serkan : hissetme.. sonuçta onun bir sevgilisi olacak yakında. Ben de eski hayatıma geri dönerim, yeniden dava alır onlarla ilgilenirim falan.
Kader : sen Eylül'ü gerçekten seviyor muydun?
Serkan : önemi yok bunun..o benim eski bir müvekkilim, artık aramızdaki tek ilişki bu olacak. Zaten başından beri bunu istemiyor muydun?
Kader : of.. herşeyi mahvettim...
Serkan : ne oldu?
Kader : benim sana karşı olan hislerimi Eylül öğrendi.. aslında öğrensin istememiştim ama...
Serkan : ne? Bana karşı olan hislerin mi? Hayır hayır... Kader biz seninle birlikte olmadık bile... sadece doğum gününde takıldık birazcık... sadece bu kadar.. o çiçekler de özür içindi...
Kader : naapıyım? Bu öyle kolay birşey değil... kaptırdım ben kendimi sana... engel olamıyorum... en sonunda o da öğrendi... sen de öğrendin işte!
Serkan : Eylül'ün üzüleceğini sanmıyorum, sonuçta eski sevgilisine dönecekmiş.
Kader : yani?
Serkan : sana karşı birşey hissetmiyorum ama takılabiliriz... istersen...
Bugün benim kulaklarımı fazlasıyla çınlatacağınızdan eminim 🙊