vedâ

3.4K 187 109
                                    

Tahir,anlam veremeyerek kızın yüzüne baktı.

Bir Meryem eksikti bu gece sâhiden,o da tam olmuştu(!)
Kıza dişlerinin arasından 'Ne işin var gece gece burda?' diye sordu.
Şu an bu eve gelecek tek bir insan onu neşelendirebilirdi,Nefes'i.

Meryem,bir eli belinde diğer elini sallaya sallaya konuştu.
'Tahirciim,olanları duydum çok üzüldum.'
Bir yandan genç adama ağır ağır yaklaşıyordu. Sonunda tam karşısında durdu ve elini tam kalbinin üstüne koydu.
'Ama iyi oldu biliy mısın? Senin gönlüne göre olan Nefes değul bence.'

Tahir,anın şaşkınlığıyla önce kıza boş boş baktı. Sonra sinek savar gibi elini üstünden ittirdi.
'Ne demeye geldun ha buraya?'
Gerçekten sabrı sınanıyordu.

'Seni teselli etmeye geldum Tahir. İyi olduğunu görmem lazumdu.' Meryem,bir yandan apaçık flörtleşiylordu adamla. Göz süzmeler,uzun uzun bakmalar eşliğinde...

Tahir,sabrının son noktasında kıza 'İyi,gördüysen git şimdu.' diye söylendi.

Ama kız arsızca masada duran sigara paketinden bir tane alıp yaktı ve bu da yetmezmiş gibi sandalyeye bacak bacak üstüne atarak kuruldu.

'Ee,anlatsana ne oldi? Gerçi bütün köy ayağa kalkti bağırışmalardan ama ben senden duymak istedum.'

Sonra dumanını havaya üfledi ve adamın öfkeden kızardığını görünce konuyu değiştirmeye yeltendi.
'Amaan neyse ne da! Sen üzülme yeter ki,hem sağa kiz mi yok?'

Son söylediği şeyle adam iyice çileden çıkmıştı. Kızın elinden sigarasını alıp yere fırlattı ve ayakkabısıyla ezdi. Yine de suskunluğunu koruyabildi ama bu zaten bir 'Defol!' çağrısı değil miydi?

Meryem epey bozulmuştu. Yine de aldırış etmedi,sonuçta ona göre aşkta gurur olmazdı. Ve adama en işveli haliyle 'Tahiir,ben bir lavaboyu kullansam da sonra sen benu eve bıraksan olur mi?' diye cıvıldadı.

Tahir,önce kabul etmemeyi düşündü. Ne hali varsa görsün,nasıl geldiyse öyle gitsin diye söylendi içinden. Zaten canı burnundaydı. Ama yine de bu saatte kızı eve yalnız yollamayı kendine yediremedi. Onaylar halde başını salladı ve kafasını denize çevirdi.

Meryem kıvırta kıvırta adamın evine girdi. Dolabın içindeki tişörtlerinden bir tane alıp çantasına tıktı. Parfümünü kokladı. Sapık gibi göründüğünün farkındaydı ama ne yapabilirdi ki,âşık olmuştu. Başta Nefes yüzünden duygularına ket vurmayı denemiştiama daha fazla dayanamadı. Tahir'i hakeden kendisiydi ve bunun için savaşacaktı. Eninde sonunda Tahir de onu isteyecekti nasıl olsa. Hem kendisi Nefes'den daha güzel,daha alımlı değil miydi?

Eve alıcı gözle bakıp geldiği gibi kırıta kırıta dışarı çıktı. Ve en neşeli hâliyle adamın arabasına yürüyüp ön koltuğa kuruldu.

Tahir gerçekten bu geceyi kızı öldürmeden nasıl bitireceğini planlıyordu. Meryem'in bu teklifsiz hareketleri ; önce her zaman olan bir şeymiş gibi evine damlaması,şimdi de arabasını kendi arabası gibi,Tahir'i de şoförü gibi kullanması iyice sinirlerini bozmuştu.

Tek kelime etmeden ve Meryem'in bütün laubaliliklerini savuşturarak epey hızlı bir şekilde kızı evine bıraktı. Meryem,arabadan inmeden adamın vites kolundaki elini usulca tuttu ve 'Sıkma canuni,ne zaman istersen ara dertleşelum.' dedi. Tahir,o an közün gurursuzluğuna lanet etti. Yüzüne tükürmek istedi,küfretmek istedi ama yine tuttu kendini. Sadece elini çekip,başını çevirmekle yetindi.

Meryem,arabadan inince de son gaz sürdü arabayı. Nefes'ine gidecekti.

Burada İmera'dan Veda'yı dinleseniz ne güzel olur! 💙🙏🏻

Nefes'in evine geldiğinde güneş iyiden iyiye yüzünü gösteriyordu. Adama,sevdiğinin kapısına dayanmaktan başka çare bırakmamışlardı. Kızın odasının camına irili ufaklı birkaç taş attıktan sonra sesini duyurabildi.

Nefes,aceleyle hırkasını geçirip cama çıktığında Tahir'i orada bulacağını biliyordu. Ama adamın bir demet sarı papatyayla geldiğini tahmin edemezdi. Gözleri doldu,yüreği titredi. Şimdi bu adama nasıl 'Git!' diyecekti. Nasıl vazgeçecekti sevdâsından,hem de sevdâsı için.

Yutkundu,güçlü olmalıydı. Mâdem ki bu aşktı,insan sevdiği için her şeyi göze alabilirdi pekâlâ. Nefes de öyle yapacaktı. Onun canı yanmasın diye kendini ateşe atacaktı.

Asiye ablasının huzurla uyuyuşuna baktı. Onun kadar şanslı olmayı dilerdi. Onun gibi sevdiği adamla olmayı,bir yuva kurmayı... Şimdi bunların hiçbiri gerçekleşmeyecek miydi? Kendisi değil miydi,daha saatler evvel Tahir'den nasıl iyi bir baba olacağını düşünen? Demek,bana nasip değilmiş diye düşündü. Gözlerinden firar eden yaşları elinin tersiyle sildi.

Ağır adımlarla bahçeye yürüdü. Ama vardığında Tahir orada değildi. Donduk ağacının orada olmalıydı. Ölü gibi gitti oraya Nefes. Kalbi sıkışıyordu. Ne diyecekti,bilmiyordu. Bundan sonra ne olacaktı,onu da bilmiyordu.

Tahir,Nefes'i görür görmez güçlü kollarıyla sardı.

'Sevgilimm! Anlat hadi,ne oldi? Söyle beraber çare bulalum.'

Kadını kendinden biraz uzaklaştırdığında çökük bir yüzle karşılaştı. Gözleri,burnu kıpkırmızıydı. Dudakları ağlamaktan şiş,alnındaki damar kendini sıkmaktan belirgindi.

Nefes,derin bir nefes aldı.
'Biz diye bir şey yok. Git buradan.' diye fısıldadı ve koşmaya başladı.

Ama fazla uzaklaşamayacaktı. Tahir,birkaç adımda onu yakalayıp kolundan çevirdi. Genç adam,şok olmuştu.
'Ne demek o? Şaka mı yapaysın bağa Nefes Hanum?' diye bağırdı.

Nefes 'Bağırma lütfen. Bırak gideyum.' dedi. İçinden daha da zorlaştırmaması için yalvarıyordu adama.

Tahir,zorlamadı kadını.
'Çok kötüsün. Kafani toparla. Fevri davranma Nefes!' Sesi yükselmeye başlamıştı. Papatyaları,sevdiğinin avuçlarına yerleştirdi.

Nefes,adamın daha önce hiç böyle bir incelik yapmadığına aldı gibi emindi. O yüzden şimdi,burada bu demeti yere atmazsa adamın umudunu kesemeyecekti.

Bir demet papatya yere düştü.
Adamın gözleri doldu.
Kadın arkasını döndü.

######

AkdenizNil 'e. Güzel yorumları ve huzur veren varlığı için minnettarım.

1K OY'a ÖZEL BÖLÜMM!!
Son mutsuz bölümümüz olur inşallah!
Hepinizi çokçok seviyorum. Umarım yorumlarınızı benden esirgemezsiniz!  :)
Mutlu günler -melissimou

İmera Fera | NefTahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin