Nefes,uzunca bir süre kucağında uyuyakalmış adamı seyretti. Sonra uzun uzun saçlarını okşadı Tahir'in.
Uykusunda mırıldamasına ise kahkahalarla güldü.Annesi yokluğunu farkedecek diye ödü kopuyordu. Eve gitmesi gerekti. Tahir'i kolundan ağır ağır sarstı.
'Tahir uyan! Annem evde bulamazsa vallahi keser benu. Uyan,sonra yine uyursun. Yani kucağumda değil evde. Yani niye bir daha kucağumda uyuyasun?'Tahir söylediklerinin yarısını algılayamadı bile Nefes'in. Çıktığı gibi bir hamlede iniverdi. Zihni uyumadan önceye nazaran daha açıktı.
'Ne kadar uyudum ben? Üşümedun dimi Nefes?'Nefes merhametine gülümsedi adamın.
'Yok üşümedum. Sen ayılabildun mi?'Tahir kaşlarını çattı.
'Sarhoş değildum ki kizum.'Nefes minik bir kahkaha attı.
'Ula nerde değildun? Neler dedun hatırlamay misun?' Biraz eğlenmekten zarar gelmez diye düşündü Nefes. Madem bu saatte kapısına dayanmıştı,biraz olsun çektirecekti adama.'Neler dedum? Söyle Nefes hatırlamayrım.'
Tahir içinden onu söylememiş olması için dua etti. Onu işte. Nefes'i sevdiğini.Nefes hırkasının önünü iki eliyle kapadı. Kollarını göğsünde bağladı.
'Düşün dur bakalum Deli Tahir. Kim bilur neler dedun?'
Ve arkasına bakmadan koşarak eve girdi.Tahir nutku tutulmuş gibi bakakaldı kıza. Ne demişti,öğrenmesi lazımdı. Sevdiğini söylediyse eğer,ne olacaktı? Kim bilir kızın onda gönlü var mıydı?
Başının ağrısını bile hissetmeden ağır aksak arabaya yürüdü.
Nefes'e mesaj attı.'Ne dedim?'
'Ne konuştuk?'
'Anlatsana kızım!'Nefes mesajları büyük bir keyifle okudu. Tahir'le uğraşmak hoşuna gidiyordu. Kim bilir ne kadar merak etmişti. Ama etsin diye düşündü Nefes. Biraz eğlenceden bir şey çıkmazdı.
Tahir'e mesaj atmadı. Başını koyduğu yastıkta adamın saçlarının kokusu ellerine sinmiş bir şekilde uykuya daldı. Tahir,gerçekten hayatını güzelleştiriyordu.
Genç adam baş ağrısıyla uyandı. Ellerini saçından geçirdi. Doğrulup telefonunu aldı. Mesajlarına cevap alamamıştı. Bıkkınlıkla aşağı indi. Yengesine seslendi.
'Yengem bağa bi ilaç ver başım çatlayi.'Asiye yalancı bir öfkeyle : 'Zıkkım iç kot kafali uşak! Halt ettun içtun,gözlerin şişmuş uyumaktan.'
Tahir yengesinin gönlünü almayı iyi bilirdi. Ağrı kesicisini aldıktan sonra kocaman sarıldı Asiye'ye.
'Ablam gibisin biliysın dimi?'Asiye'nin gözleri doldu. Genç adamın vefasına şaştı kaldı.
'Oyy yengesinin kurban oldiğiiii!' diye koca bir nida savurdu.Tahir koşarak yukarı çıktı. Ayılmak için soğuk bir duş aldı. Telefonunu bir kez daha kontrol etti,ama cevap yoktu.
Bugün kulübeye boya yapmaya gidecekti. Asiye bunu öğrendiğinde hemen Nefes'i aradı. Bu işi kendisi yapacaktı,bunların adım atmaya cesareti yoktu,anlamıştı.
Nefes telefonunun titremesini yine Tahir'in mesajlarına yordu. Gülümseyerek uzandığı telefonda 'Asiye Ablam' yazısını görünce biraz bozuldu. Ama hemen kendini toparlayıp pür neşe açtı telefonu.
'Ablalaruun en güzeliiii. Buyrun benum.'
Asiye kızın neşesiyle canlanmış gibi hissetti.
'Kuzum benuuum. Ablanın yardımına ihtiyacı var. Bugün Tahir'in kulübesine boya edeceğuk ama Yangazlar yine çapkınlık turlarunda,Mıstafam da denizde. Ben de kıyamadum yalnız gitmesine ama iki kişi canımız çıkar valla. Hani deyrım ki sen de gelsen,bir el olsan?'Nefes'in içi pırpır etti. Asiye'ye belli etmemeye çalıştığı bir neşeyle 'Yani sen yorulacaksan gelirum ablam. Sırf senin hatruna.' dedi.
Asiye alaya aldı kızı. 'He gülüm he. Sırf benum hatrum için gel bakalum.'Kız telefonu kapatır kapatmaz kıkırdadı. Bu kadının gözünden hiçbir şey kaçmaz mıydı? Sevdayı öteden hissederdi Asiye,zamanında Mustafa'sına az mı yanmıştı.
Nefes üstüne bir elbise giydi,saçına da bandana bağladı. Parfüm sıktı,hazırdı.
Memleketinin güzel havasını içine çeke çeke Çivra'ya,Tahir'in kulübesine doğru yola çıktı.Tahir,Çivra'ya vardığında karşılaşacağı süprizden habersiz arabadan zıplayarak indi. İçi içine sığmıyordu. Bu güzel kulübeyi adam edip içinde günlerini geçirmek için sabırsızlanıyordu.
Nefes vardığında epey şaşırdı. Kulübe dediklerinde tek göz bir şey bekliyordu. Ev epey genişti,hemen önünde Tahir'le bir gece geçirdikleri taka duruyordu. Görünce düpedüz sırıtmıştı. Tahir'in sabah uyandığında 'Gün şimdi aydı.' deyişi geldi aklına. O sırada Tahir'in ve Asiye'nin ona yaklaştıklarını gördü. Gülümseyerek karşıladı onları
Tahir,Nefes'i farkettiğim anda dönüp yengesine 'Ula yenge! Yine ettun edeceğuni!' diye şakayla karışık kızdı. Nefes henüz onları görmezken epey süzdü kızı. Peri kızı gibiydi. Masaldan çıkmaydı sanki. Tahir,sessizce iç çekti.
'Hoşgeldun Nefes. Zahmet etmişsun.' dedi Tahir,Nefes ve Asiye'nin aşk dolu kucaklaşması bitince.
Nefes gülümsedi.
'Yok ne zahmeti. Sadece dün akşam pek uyuyamadum o yüzden yorgunum.' dedi gülmesini bastıramayarak.
Tahir kaşlarını çattı. Kızı kolundan çekti.
'Sen gelsene benle şöyle!'
Nefes arkasından Asiye'ye yalvararak baktı. Asiye ellerini bağlayıp minik bir kahkaha attı.'Ne var be! Ne çekeysın kolumdan?'
Tahir ateş saçan gözlerini kızın üzerinden çekmedi.
'Dün akşam ne konuştuk?'
Nefes oyunu uzatmaya kararlıydı.
'O kada içmeseydun hatırlardun Tahir!' diye mızmızlandı.Tahir derin bir nefes aldı. Kızın kokusu yine burnuna dolmuştu. Ama pes etmeyecek,öğrenecekti dün gece olanları.
'Mesajlarıma niye cevap vermedun?'
Nefes alaycı bir tavır takındı.
'Aa mesaj mı attun hiç görmedum!' diye keşanını savurdu.
Tahir,kızın kelamla birlikte savrulan saçlarına baktı. Bilmesi gerekiyordu sevdiğini söyleyip söylemediğini.
Elini kolunu sabit tutamadı,kıza epey yaklaşıp
'Ula söylesena ne dedum dün akşam! Söyledim mi oni??'
Nefes duraksadı. Neyi kastediyordu sezmişti,ama emin olamadı.
'Neyi Tahir? Ne söylemeye gelmiştin ki?'
'Oni deyrım işte neyi söyleyeyım başka?'
'Tahir?'Yengem olanlar oldiiii!!
En yakın zamanda yeni bölüm getireceğim size,siz de bu sırada bolca yorum yazın lütfen. Hepinizi çok seviyorum. 💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmera Fera | NefTah
Fanfiction'Kaldı mı böyle adam ? Gece ışıktır odam. Bu adam benim sevdam. İmera Fera.' 'Köyümün en güzeli, Yüreğimin ateşi, Dağlarımın güneşi, İmera Fera.'