Fatih, İstanbul
Perşembe 07.45
Polisler durumun ters gitme ihtimaline karşı Atıf'ın evinin iki arka sokağında toplanmışlardı. Başkomiser çıkabilecek bir çatışmaya karşı emniyetten güvenliklerini sağlamaları için bir özel harekât ekibi istemişti. Uzun namlulu silahları ve kalkanlarıyla başkomiserin bilgilendirmesini dikkatle dinleyen harekâtçılar her şeyin tamam olduğundan emin olduktan sonra harekete geçtiler.
Sabahın erken bir saati olmasından dolayı sokak boştu. Saffet ve yardımcısı geride olmak üzere polisler hızlı adımlarla hedeflerindeki adrese doğru ilerliyordu. Üç katlı binanın kapısına geldiklerinde harekât ekibinin başı elemanlarına gerekli işareti verdi ve operasyon başladı.
Elindeki koçbaşını sertçe kapıya indiren polis silah arkadaşlarına yolu açtı ve hepsi birden binaya doluşmaya başladı. Çıkan gürültüyle sokak sakinleri irkilmiş, neler olduğunu öğrenmek için evlerinin camlarına çıkmaya başlamıştı. Başkomiser ve yardımcısı harekâtçılar içeri girer girmez tam teçhizatlı adamların peşinden binaya girdiler. Apartman boşluğu yere vuran postal sesleri ve adamların hızlı nefes alış verişleriyle dolup taşıyordu.
"Hazır." İkinci kattaki dairenin kapısına gelen öncü harekâtçı arkadaşlarını uyardı. Ekibin başındaki adam onay almak için başkomisere döndü ve başını salladı. Saffet'in devam etmeleri yönündeki emrini alan adam elemanına dönerek bağırdı.
"Kır."
Birbirine karışan soluk seslerini koçbaşının çelik kapıya ardı ardına indirdiği darbeler bastırıyordu. İlk vuruşta kapıyı kırmayı beceremeyen polis iyice gerildi ve gücünü toplayarak güçlü bir şekilde elindeki çelik aleti sertçe kapıya indirdi. Bu seferki vuruşu işe yaramıştı. Çelik kapı bağlantı noktalarından aralanmıştı. Polisler girişin hallolduğunu görür görmez hiç vakit kaybetmeden gayet nizami bir şekilde dairenin içerisine doluşmaya başladı. İçeriden "Yat yere! Kıpırdama!" sesleri yükseliyor, bağrışmaların ardında ağlayan bir çocuk sesi duyuluyordu.
Yalnızca birkaç sonra harekât ekibinin başındaki polis dışarıya gelerek başkomisere eve girmelerinin uygun olduğunu söyledi. Bütün evin altını üstüne getirerek aramışlardı ve temiz olduğunu bildirmişlerdi.
"Erkek şüpheli evde değil." dedi özel harekât polisi eve girerken. Saffet ve yardımcısı için kısa bir bilgilendirme yapıyordu. "İşinize yarar mı bilmiyorum ama yaşlı bir kadın ve bir kız çocuğunu yakaladık."
"Çocuk mu?" Ferhat şaşkınlığını gizlemedi. Atıf ile ilgili yaptıkları araştırmalarda bir çocuğu olduğuna dair herhangi bir bilgiye rastlamamışlardı. Hiç evlenmemiş, annesiyle yaşayan birisi olarak profillendirmişlerdi şüphelilerini.
"Evet," diye yanıtladı genç polisi harekatçı "yaşlı kadının arkasına sığınmış ağlıyordu girdiğimizde."
Başkomiser, polise teşekkür ettikten sonra evin koridoruna kısa bir süre durup etrafa göz attı. Orta gelirli sıradan bir ailenin dizaynına sahip holü şimdi polisler doldurmuş, ellerinde kamera ile operasyonu kaydederek evde işe yarar bir şey arıyorlardı. Bu tarz baskınlarda kameralı bir polisin bulunması soruşturmanın mahkeme aşamasındaki geçerliliğini sürdürebilmesi açısından önemli bir yere sahipti. Kaydedilen görüntüler sayesinde her şeyin yasalara uygun yapıldığı gösteriliyor, bulunan kanıtların polisler tarafından yerleştirilmediği vs. de belli ediliyordu. Polisler evin içerisinde bir arı gibi çalışmaya devam ediyordu. Herkes kendisine ayrılan bölgeye yoğunlaşmış, şüphelinin bulunmasını sağlayacak bir şeyler elde edebilmek için etrafı araştırıyordu. Bu konuda en işe yarar şey ise içeride duruyordu. Atıf'ın annesi ve kimliği belirsiz küçük kız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
METRODA TERÖR (Tamamlandı)
ActionAfganistan'da bir patlama... Hatay'da gizli bir operasyon... İstanbul'da vahşice işlenen bir cinayet... Ve bütün bu aksiyon dolu koşuşturmanın sonlandığı yer: İstanbul Boğazı'nın altından geçen metro hattı... Başkomiser Saffet ve ekibi gelen bi...