LUCY
Erza'nın "Sen iyi misin?" sesiyle yerimden sıçramışım.
"Ah, Erza! Beni korkuttun."
"Üzgünüm, sadece seni kontrol etmek istemiştim." dikkatimin dağınık olduğunu fark ederek o da pencereden dışarı baktı.
"Neye bakıyorsun?"
"Bir an orda biri var gibi geldi."
Erza bana şüpheyle bakarak "Emin misin?" diye sorduktan sonra tekrar pencereden bakmıştı.
"Pencerenin baktığı taraf orman, Lucy. O taraftan kimsenin buraya geleceğini sanmıyorum, üstelik bu saatte. Birini gördüğüne emin misin?"
"Evet! Ben..." sesim cılız çıkmıştı. Belki de sadece yorgun olduğum için bana öyle gelmişti.
"Unut gitsin, sanırım bugün fazla yorgunum." elini omzuma şevkatle koyduktan sonra "Kendine dikkat etmelisin." demişti.
Kafamı salladım ve dikkatimi toplamaya çalıştım. Diğer kızların da yanıma geldiğini görünce açıklama yapmam gerektiğini hissettim.
"Onu affetmedim. Aslında affetmedim değil... Affedemedim."
"Juvia, bunun doğru olduğunu düşünüyor."
"Ama ona kötü davranmak içimden gelmiyor veya ondan nefret etmek. Sadece bir süre ondan uzak durmak istiyorum o kadar. Uzak durmasam bile onu sevgili olarak affetmek istemiyorum, henüz değil."
Beni dinlerken onay veren surat ifadelerini görünce rahatlamıştım. Erza ve diğerlerinin onunla benden önce arkadaş olduğunu düşününce bir korkum vardı çünkü.
"Bana kızmadınız mı? Veya bana onu affetmem için baskı yapmayacak mısınız?" birbirlerine anlam veremeyerek baktılar.
"Lu-chan, biz sadece Natsu'nun değil, senin de arkadaşlarınız, bunu unutma."
"Hem, Juvia verdiğin kararın doğru olduğunu düşünüyor. Ne kadar üzgün olduğunu gördüm çünkü."
Erza "Natsu'da çok üzgün ama bunu hak etti. Biraz sürünmesinde zarar yok bence.", dediğinde herkesle birlikte gülmüştüm.
Biraz kızlarla dertleştikten sonra içeri girdiğimde gördüğüm manzara inanılmazdı. Bir sürü içki hazırlanmış bizi bekliyordu.
"Bir dakika. Parti verdiğimizi söylediğimi hatırlamıyorum." dediğimde Gray gülümsedi. "Ortamı biraz yumuşatmak istedik. Hem eğlenceli olacak."
"Eğlenceli mi?" diyerek ortama düşünceli bir şekilde bakan Erza'nın benim tarafımda olduğunu sanmıştım. "Kulağa harika bir fikir gibi geliyor, ne oynuyoruz?" dediğindeyse bu hayalim tamamiyle suya düşmüştü.
Gerard shot bardaklarını gösterirken gülümsedi. "Have i never ever."
"Pardon. Size diyorum, abim her an gelebilir." Bana bakıp gülen bir Juvia görünce "Bir şey mi biliyorsun?" diye sordum.
"Şey... Abini arayıp bu gece için izin istemiş olabiliriz. Seni mutlu edeceğimizi söylediğimizde kabul etti." Levy'e bakıp derin bir iç cektim.
On adım ötesini düşünüyorlardı. Oyunu oynamak istiyordum ama Natsu'yla hiçbir şey olmamış gibi aynı ortamda olmak garipti.
Onu görmezden gelmeye çalışarak masanın etrafında oturanlara bende katıldım.
Have i never ever.... Ben asla şunu yapmadım, diyerek insanların kirli çamaşırlarını ortaya döken bir oyun.
Yapmadığınız bir şeyi söylüyorsunuz ama karşınızdaki insanlar o şeyi yaptıysa shot atıyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyene Aşık Olma Sorunsalı (TAMAMLANDI)
FanfictionLucy, göze çarpmayan, hatta silik denilebilecek bir öğrenciyken, kendisinin tam tersi olan okulun en sevilen basketbolcusunu kızdırdığında olacakları hayal dahi edemezdi. Natsu girdiği iddia yüzünden Bayan Görünmez ile bir ay boyunca sevgili olmak z...