NATSU
Lucy'nin beni öpmesinin şaşkınlığını üstümden attıktan sonra ona karşılık verdiğimde bu uzun bir öpücüğe dönüşmüştü.
Onunla olmayı özlemiştim. Onun dokunuşunu, kokusunu, sarılışını, bana gülümseyişini; onunla ilgili her şeyi özlemiştim.
Beni yanında kabul ettiği sürece affetmese bile onu uzaktan izlemeye razıydım ama bu nokta hayallerimin gerçeğe dönüştüğü o anı temsil ediyordu.
Ya da etmiyordu. Belki de onu öperken gözlerimi açtığımda yine kendimi yatakta abime uygunsuz bir vücut haliyle yakalanmış bulabilirim. Veya Laxus tarafından dövüldüğüm için bilincim kapanmış da olabilir.
Bu ihtimallerin gerçeğe daha yakın olmasıyla korku içimi sarınca gözlerimi bir türlü açmak istememiştim bir süre.
Dudaklarımız ayrıldığında hala kapalı olan gözlerime bir öpücük kondurmuştu Lucy. Ben hala şoktayken onun yumuşak elleriyle gözümden akan yaşı silmesinden sonra anca kendime gelip gözlerimi açabilmiştim.
Gülümseyerek dudaklarımı burnuna dokundurdum. Bu küçük öpücükten sonra ona o kadar sıkı sarılmıştım ki "Kemiklerimi mi kırmaya çalışıyorsun?" diye sormuştu.
"Lütfen biraz daha böyle kalmama izin ver. Sadece biraz daha."
Onun da bana sarılmasının verdiği huzuru hiçbir şeyle değişmezdim. Kollarımı zar zor ondan ayırdıktan sonra elimle yüzüne dokunup "Sen gerçeksin, öyle değil mi? Rüya görmüyorum?" diye sordum.
Gülmüştü buna. "Hayır, rüya görmüyorsun sersem. Ben burdayım."
Heyecanla "Çok şükür." dedikten sonra tekrar ona sıkıca sarılmamla şaşkınca gülümsemişti.
"Sakin ol, kovboy! Ben gerçekten de burdayım.
Bir süre yanağını okşadıktan sonra alnına dudaklarımı bastırdım. Sarılırken içine çektiğim kokusu hala burnumdaydı ve elimle saçlarını geri attığımda yüzündeki o gülümsemeyi doyasıya hafızama kazıyabilmiştim.
"Özür dilerim Lucy. Sana ve güvenine yaptığım her şey için. Sana benim diyerek kesin gözüyle bakmak gibi bir aptallık yaptığım için. Sen benim falan değildin, kendinden başkasına ait olmayan seni arzularken kendime fazla güvendiğim için oldu hepsi. Bu iğrenç egomun esiri olmak gibi lanetli bir hataya düştüm. Gerçekten çok özür dilerim."
Yüzünün asıldığını gördüm. Suratındaki ciddi ifadeyle gözlerini yere eğmişti. "Eğer..." dedi. "Eğer beni sevdiğine gerçekten ikna olmasaydım veya seni sevmeyi bırakabilseydim."
Tekrar gözleri benimkilerle buluştuğunda o kahverengi gözlerde ölümcül bir bakış vardı. "Seni asla affetmezdim."
Yutkundum. Bu ihtimal bir ok gibi beynime saplanmıştı ve zehri doğrudan kalbime akmıştı.
"Ama yapamadım. Ne senden nefret etmeyi başarabildim ne de seni görmezden gelebilmeyi."
Kafasını göğsüme yasladığında hızlanan kalp atışlarımı duymasından korkmuştum. Çölde su bulmuş bir insan gibi bana sarılan Lucy'e uzanmak için adeta çırpınıyordu çünkü kalbim.
"İkimize de daha fazla eziyet etmek istemedim."
Saçından öptükten sonra "Teşekkür ederim." demiştim. O da kafasını kaldırıp bana doğru uzandı ve dudağıma tekrar bir öpücük bıraktı.
Havai fişekler ikimizinde ilgi alanından çıkmıştı artık. Ona uzattığım eli sıkıca tuttuğunda "Yürüyüş yapmak ister misin?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyene Aşık Olma Sorunsalı (TAMAMLANDI)
FanficLucy, göze çarpmayan, hatta silik denilebilecek bir öğrenciyken, kendisinin tam tersi olan okulun en sevilen basketbolcusunu kızdırdığında olacakları hayal dahi edemezdi. Natsu girdiği iddia yüzünden Bayan Görünmez ile bir ay boyunca sevgili olmak z...