Laxus yanında Yukino ve bir kişi ile daha içeri girdiğinde herkes donup kalmıştı bu manzaraya. Nasıl olurda Yukino karşımızda dikilir gibi garip bir hisse kapılmışlardı.
Sting titreyerek "Yukino." dediğinde onu dengesini kaybedip geriye doğru sendeleyen Lucy izlemişti. Bu bir mucize miydi emin değildi ama karşısındakinin Yukino olduğuna yemin edebilirdi.
O ikisi bu noktaya takılırken Natsu yanlarında gelen çocuğa takılmıştı öfkeli bir biçimde. "Sen!" Dedi şaşkınlıkla. "Dün Lucy'i takip eden çocuksun!"
Laxus "Onu tanıyor musun?" diye sorduğunda hayır anlamında kafasını sallamıştı. "Hayır, sadece dün Lucy'i onunla tanışmak için takip ettiğini söylemişti. Ben de bir sapık olduğunu düşünüp biraz tartakladıktan sonra bıraktım."
Çocuğun yüzünü işaret edip "Biraz mı?" diye soran Laxus'a bakıp omuz silkmişti sakura saçlı genç. "Biraz fazla demek istemiştim."
Ortamı tekrar bir sessizlik kaplayınca Natsu heyecanla "Ee, idam sehpasında kimin kellesini giyotinle vurduruyoruz?" diye sorarak bu gergin ortamı biraz da olsa yumuşatmak istemişti ki bu pek de işe yaramamış görünüyordu.
Mırıldanarak "Anlaşılan Infinity War'a dönecek burası." dediğinde Sting'in ona "O kadarımız bile hayatta kalsa yine iyi." cevabını verdiğini duymuştu.
"En azından birileri bana katılıyor." Dedikten sonra "Teşekkürler, aşk rakibim." diye de eklemişti gözlerini ona dikerek.
Sting ise hala Yukino olduğunu düşündüğü Angel'a bakıyordu inanamayarak. "Sen hayatta mısın? Nasıl?" Diye sorduğunda "Hiç ölmemiştim ki." cevabını almayı beklemediği kesindi genç adamın.
"Sanırım baştan tanışmamız gerekecek. Benim adım Angel. Yukino'nun ikiziyim. Gerçi siz beni Yukino olarak da gördünüz, o yüzden yeni tanışıyor sayılmayız."
Sting'e dönüp "Özellikle de sen." demişti. "Bunca zamandır Yukino diye yattığın kişi bendim, küçük bir dipnot düşeyim dedim."
Laxus "Hey, her şey sırasıyla. Beyinlerini ilk dakikadan püreye çevirirsen daha fazla açıklama yapmanın bir anlamı kalmayacak." diyerek onu uyardığında susup koltuğa yayılmıştı rahat bir biçimde.
Natsu Laxus'un yanındaki elemana elini sallayarak "Selam." demişti ve suratında bir gülümseme vardı. Genç çocuk korkarak Laxus'un arkasına doğru ilerlediğinde ne olduğunu anlamamış gibi eline bakmıştı Natsu. "Çok kabasın. Halbuki düzgünce selam vermiştim."
"Bu adamı daha önce gördün mü Lucy?"
Abisinin sorusu üzerine "Dün dışında hayır." demişti. "Yani belki görmüşümdür ama dikkatimi çekmedi. Hatırlamıyorum."
Onu ensesinden tutup sıkmıştı sertçe. "Bu arkadaş Angel'ın zaman zaman peşine seni takip etsin diye taktığı bir arkadaş. İz sürmede iyidir ama sapıklığı savunmada pek bir işe yaramıyor görüldüğü üzere."
"Zaman zaman mı?"
Laxus bıkkınlıkla "Evi bile gözetlemiş." dediğinde Lucy'nin aklına izlendiğini düşündüğü o zamanlardaki garip his gelmişti.
"Bir an orda biri var gibi geldi."
Erza bana şüpheyle bakarak "Emin misin?" diye sorduktan sonra tekrar pencereden bakmıştı.
"Pencerenin baktığı taraf orman, Lucy. O taraftan kimsenin buraya geleceğini sanmıyorum, üstelik bu saatte. Birini gördüğüne emin misin?"
"Evet! Ben..." sesim cılız çıkmıştı. Belki de sadece yorgun olduğum için bana öyle gelmişti.
"Unut gitsin, sanırım bugün fazla yorgunum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyene Aşık Olma Sorunsalı (TAMAMLANDI)
FanfictionLucy, göze çarpmayan, hatta silik denilebilecek bir öğrenciyken, kendisinin tam tersi olan okulun en sevilen basketbolcusunu kızdırdığında olacakları hayal dahi edemezdi. Natsu girdiği iddia yüzünden Bayan Görünmez ile bir ay boyunca sevgili olmak z...