XXIV

11.4K 716 208
                                    

05***: Böyle bir şey yaşadığın için çok çok üzgünüm. Daha iyisini hak ediyordun. Arkadaşın da yaşamayı hak ediyordu.

05***: Ama kendini suçlama. İkiniz de daha küçük ve tecrübesizdiniz. Bir kazaydı. Ölen kişi sen de olabilirdin. Demek istediğim, bazen olaylar sadece olur.

05***: Ama sevgiden korkma. Sevmekten korkma.

Aras: Hayatım boyunca hiçbir zaman sevgi bana güzel bir şey getirmedi.

05***: Değmez miydi?

05***: Eğer bir şansın olsaydı, onun ölümünün getirdiği acıdan kurtulmak için onunla yaşadığın tüm mutlu anılarından vazgeçer miydin?

Aras: ...

Aras: Sanırım haklısın.

05***: Ama bu geçmiş. Gelecekte bu kadar büyük bir acıdan korunmak için sevgiden vazgeçebilirim.

05***: Kulaklığını tak.

Aras: Neden?

05***: *Ses kaydı* (Gözlerini kapat. Düşün şimdi. Bugünün üstünden yıllar geçmiş. Pazar sabahı, uyanıyorsun. Saat ona geliyor. Cam kenarındaki iki kişilik yatağın üstüne sıcacık gün ışıkları düşüyor. Elini, yatağın diğer tarafına atıyorsun. Boş ama hala ılık. Geriniyorsun. Ayak ucunda, kedin yer değiştiriyor. Örtüyü üstünden atıyorsun. Hafif bir müzik sesinin geldiği mutfağa giriyorsun. İşte orada, sevdiğin kişi. Size kahvaltı hazırlıyor, mırıldanarak şarkıya eşlik ediyor. İçin, sıcak çikolata içmiş gibi sıcacık oluyor. Gidip ona sarılıyorsun. İçin güneş ışığıyla, müzikle, sevgiyle ve onunla dolu. Ne olursa olsun, onu kollarında tuttuğun bu anı hiçbir şeye değişmeyeceğini fark ediyorsun.)

05***: İstemez miydin bunu?

Aras: Çok... dinlendirici bir sesin var.

05***: Eğer fikrini değiştirme şansım varsa, kim olduğumu belli etme riskine girebileceğimi düşündüm.

05***: Değiştirmiş olabilirim. Bilmiyorum. Kafamı karıştırdın.

05***: Bu bile bana yeter :)

05***: Alınmazsan bir şey sorabilir miyim?

Aras: Sormadan alınıp alınmayacağımı bilemem.

05***: Bacağını kesmek zorunda kaldıklarını söyledin.

Aras: Evet, şu an protez bacak kullanıyorum.

05***: Beden dersleri?

Aras: Girmiyorum. Herkese kalp hastalığım olduğunu söyledim.

05***: Anladım.

05***: Benim şimdi gitmem gerek, antremanım var.

05***: Sonra görüşürüz kıvırcık 💜

Aras: Sonra görüşürüz.

***

Selin: Bana hala kızgın mısın?

Aras: Sence?

Selin: Bilerek yapmadım. Sarhoştum.

Aras: Daha dikkatli olmalıydın. Sana güvenmiştim.

Selin: Her zaman başkasını bulabilirsin. Sana yardım edecek kişi illa ben mi olmalıyım?

Aras: Başkasından yardım isteyemem.

Selin: Evet isteyebilirsin. Sırf bir hata yaptığım için bana bu kadar kötü davranmamalıydın. Seni arkadaşım sanmıştım.

Aras: Hala haklı olduğumu düşünüyorum.

Selin: Öyle mi?

Selin: Bunu unutmayacağımı bil Aras.

***

Yemek masasındaki gergin hava, bıçakla kesilebilirdi.

Bir çatal makarnayı daha ağzıma tıkarken, gözlerim iki masa ileride oturanların üstünde dolaşıyordu. Bir uçta Aras oturuyordu, diğer uçta Selin. Aralarına arkadaşları oturmuştu. Aras üzgün gözükmüyordu, daha çok sinirli ve aksi bir havası vardı. Selin'se her zamanki gibi gülücükler saçıyor, ancak arada bir Aras'a şaşırtıcı derecede öfke dolu bakışlar atıyordu. Arkadaşları da garip havayı kırmaya çalışıyor ama pek başarılı olamıyorlardı. Gözlerimi yemekhanede gezdirdiğimde tıpkı benim gibi o tarafı izleyen birkaç kişiyi gördüm.

Bir şey olacaktı.

Selin, salatasının son çatalını da kibarca ağzına attı. Karşısında oturan kızın tepsisine tabağını koydu, kendi tepsisini de onunkinin altına kaydırdı. Sonra ayağa kalıp önce sandalyeye, sonra masaya çıktı.

"Herkesin bir saniyesini alabilir miyim?"

Kendi arkadaşları dahil herkes ona dehşetle karışık bir merakla baktı.

"Size Aras Başaran hakkında gerçeği açıklamak istiyorum. Kendisi, ona yardım eden insana en ufak hatasında sırt çeviren piçin teki- çek elini!" Bileğinden tutup onu indirmeye çalışan arkadaşının elinden kurtuldu. "Onu aldattığım için delirdi ama gerçekte çıkmıyorduk bile! Hepsi, babası eşcinsel olduğunu öğrenip onu bir kızla çıkmaya zorlamasıydı!"

Bu sefer onu bileğinden çeken ve aşağı indiren, Aras'tı. Selin dengesini kaybedip aşağı düşerken Aras onu tuttu. Selin'in histerik bir şekilde tartıştığını, Aras'ın onu sakinleştirmeye çalıştığını görebiliyordum ama ne dediklerini duyamıyordum. Merakla öne eğilirken nihayet bir yerden bir hoca gelip müdahale etti ve onları yemekhaneden çıkardı. Büyük ihtimalle müdürün yanına göndermişti.

Bir yanım Aras için üzülüp endişeleniyordu. Ama diğer yanım bencil bir heyecana kapılmıştı. Doğru olabilir miydi? Aras gerçekten erkeklerden hoşlanıyor muydu, yoksa bu sadece Selin'in intikam şekli miydi?

***
Günde iki bölüm filan atıyorum bölümleri atlamadan okuyun, yeni hikayeye bakın, oy ve yorum istiyorum tşk

Kıvırcık || bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin