-PERCY-
Bugün Annabeth ile dışarda bu kafede buluşacaktık. Ama maalesef ki
yalnız olmayacaktık. Thalia'da yanımızda olacaktı.Her neyse bugün diğer günlerden farklı olarak mutlu kalktım. Unutmayıp tarih kitaplarına yazın, alarmı ertelemeden kalktım.
Annem şaşıracaktı. "Günaydın anne."
"Percy?" dedi. Boş boş baktı bana. "Sen erken mi kalktın?"
"Um... Evet?"
"Seni erken kaldıran nedir Percy?"
"Hiçbir şey."
"Percy! Ben senin annenim."
"Tamam tamam. Annabeth ve Thalia ile buluşacağımda."
"Annabeth ile buluşacaksın?"
Ağzıma bir tane krebi sıkıştırdım. "Hı hı."
"İyiymiş."
• • • • • • •
Estelle'i okul kapısının önünde bıraktım. "Çıkışta seni almayacağım. Unutmadın umarım." dedim.
"Hayır. Görüşürüz." Arkasını dönüp gitti. Biraz onu izledim. Bir çocuğun koluna girdi. Bir dakika... Yoksa onun erkek arkadaşı mı vardı? Benim bile kız arkadaşım yok.
Okula doğru devam ettim.
İlk dersim matematikti. Arka sıralardan birine geçip oturdum. Thalia gideceğimiz kafenin ismini sabah gelip bana söyledi.
• • •
Öğle yemeğim Piper gelene kadar harikaydı. "Percy şuna bak!" Telefonunu Önüme koydu.
Dün Annabeth'in bana sarıldığı anın fotoğrafıydı bu. Birisi çekmişti. Fotoğrafın altında 'Bay Chase'in kızı Annabeth Chase sevgilisi Percy Jackson ile dün koridorda sarılırken yakalandılar!' yazıyordu.
"Bu fotoğrafı kim çekmiş? Ve bizimle alıp veremediği ne? Biz sevgili falan değiliz ki?!" diye bağırdım. "Bilmiyorum Percy. Ama Annabeth bunu öğrenirse... Çok kötü şeyler olur. Ciddi anlamda çok kötü. Asla Annabeth'i hafife alma."
Soru sorarcasına Piper'a baktım.
"Annabeth bir insanı rahatlıkla öldürebilir. Onda bu güç var. Anne tarafından çok etkili aslında. Annesi..." cümlesini bitiremedi.
Jason koşarak yanımıza geldi "Pipes!" diye seslendi. Nefes nefese kalmıştı. "Ne oldu Jason?" diye sordu Piper. "A-alex... Alex geldi."
"Ne!"
***
"Ben önden giderim. Sen benim arkamda kal." dedi Thalia. "Tamam."
Arabama binip Thalia'yı takip ettim.Bir kafenin önünden geçerken Thalia korna çaldı. Ara sokağa sapıp durdu. Ben de en yakındaki boş yere park ettim.
İçeri girdiğimizde Annabeth'in bir kadınla konuştuğunu gördüm. "Öz annesi." dedi Thalia. "Gel."
"Merhaba." dedi Thalia. "Merhaba." dedim. "Merhaba Thalia." dedi Annabeth'in öz annesi. Annabeth bize selam der gibi el kaldırdı.
Annabeth'in annesi bana uzun uzun baktı. Anne kız acayip benziyorlardı. Hele insanı delip geçen dehşet gri gözler. "Sen..."
"Ben..."
Annabeth araya girdi. "Arkadaşım anne. Geçen hafta geldi."
"Yo yo hayır. O... Poseidon'un kayıp çocuğu."
Annabeth ve Thalia'nın ağzı açık kaldı. "Ne!?"
"Bunu burda konuşmayalım. Annabeth evine gidelim."
"T-tamam."
Annabeth'in kendine ait bir evi olduğunu bilmiyordum. Gerçi bilemem normaldi. Ama babasını seven biri için biraz saçmayadı. Kafaya takmayıp içeri geçtim.
"Anne neler oluyor? Anlatır mısın?" diye sordu Annabeth.
"Percy. Senin için en başından başlayayım. Adım Athena."
Athena.
Kafamda yankılanıyordu ismi.
"İyi misin?" diye sordu Annabeth. Kafamı salladım.
"Daha önce öz babanı hiç görmedin değil mi?" diye sordu Athena. "Evet. Görmedim." dedim. "Onu tanıyorum. Eskiden aramızda büyük bir rekabet vardı. Fakat şimdi değişti. Barıştık."
"Ne!?" Annabeth bağırdı. "Anne. Po-pos-poseidon ile siz... siz çok büyük düşmanlardınız. Nasıl oldu da..."
"Barıştık Annabeth lütfen uzatma d anlatayım." dedi Athena. "Biz Avcılarız. Kutsanmış Avcılar. Liderimiz..."
"Zeus." diye tamamladı Thalia. "Babam."
Athena kafasını salladı. "Ama av konusunda en iyimiz Artemis. Her neyse. Aslında sizin gibileri 'Saf Avcılar' diye adlandırırız. Çünkü bizlerin kanını taşıyorsunuz. Her neyse. Sen doğduğunda baban, annen ve seni terk etmek zorunda bırakıldı. Annabeth doğduğunda onu Frederic'e verdim. Ama o ilk başta istemedi. Onu ikna ettim. Neyse. Baban sizi terk ettikten sonra senden hiç haber alınamadı. Bu yüzden aramızda 'Poseidon'un Kayıp Çocuğu' olarak adlandırıldın."
"Ama siz beni buldunuz." dedim.
"Evet."
"Bir dakika. Percy benim hayatım boyunca hiç görmediğim kuzenim değil mi?" diye sordu Thalia.
"Öyle gözüküyor." dedi Annabeth. "Nico bunu biliyor muydu acaba?"
"Bilmem."
"Çağırayım mı?" diye sordu Annabeth.
"Olur."
"Nico benim kuzenim mi?" diye sordum. "Evet." dedi Thalia. "Ha bir de Jason'ın benim kardeşim olduğunu unutma. O da senin kuzenin."
• • •
"Bunca zamandır bunu biliyorsun ve bunu bize söylemedin Nico!" diye bağırdı Annabeth.
"Sessiz olun biraz." dedi Athena. Çok sakindi.
"Bak Annabeth seni anlıyorum. Böyle şeylerden nefret edersin. Ama babam yemin ettirdi." dedi Nico. O da Athena gibi sakindi.
"Çocuklar. Bu kadar yeter. Bunların hepsi yarın konseyde konuşulacak." dedi Athena. "Ayrıca... Artık av konusunda gelişip kim olduğunuzu kanıtlamalısınız. Hayata merhaba diyin."
••••••••
Eveeet. İki gün üst üste yb attım. Ve sizde lütfen benim gibi olun. 🙏🏻🙏🏻
Bundan sonra Percabeth olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Hunters (Percabeth)
Hayran Kurgu*seriye bağlı bir hikâye değildir* Çığlık attı. Sanırım mutluluktandı. Gülümsedim. "Sen..sen ciddisin değil mi?" *Öncelikle Annabeth, Percy, Magnus ve diğerleri melez DEĞİL. *Magnus annesini kaybettikten sonra Annabeth'ler ile birlikte yaşamaya ba...