|1 Temmuz Özel Bölüm ‹Percy›

634 44 57
                                    

Bu bölüm her ne kadar şu an Elsiyum'da olsa da Jason için... Umarım mutlusundur Sarışın Süpermen

1 AY SONRA

Ailem ve Annabeth'in ailesi hastane olayından sonra iyice samimileşmişti Paul ve Bay Chase ilk görüşmelerinde sanki yıllarca arkadaş gibi samimi olmuşlardı. Annemler de babamlardan farklı değillerdi aslında. Annabeth ile aramız çok iyiydi.

Drew ile son karşılaşmamızdan sonra okul değiştirdi. Theo ve Edward işi ise biraz zor olsa da halletmiştik. Ve benim kolum kırılmıştı falan filan. Okulda ne zaman birbirimizi görsek 'Kim daha öldürücü bakışlar atıyor' yarışmasına gidiyorduk.

"Percy. Daldın gittin! O tabağı bitir." dedi Annabeth. "Tamam anne!" dedim alayla. Annemler bana bakıp güldüler. Çok geçmeden Paullarda kıtıldılar. "Eti Annabeth yaptı. Bitirmeni istemesi gayet doğal." dedi Madeleine.

Gülümsedim. Demekki evlenince aç kalmayacaktım.

"Tatlıyı içerde de yiyebiliriz?" diye fikir sundu bay Chase. Masadan kabul eden sesler çıkınca içeri geçtik. "İsterseniz biraz piyano çalabilirim." dedi Annabeth. "Harika olur tatlım." dedi Madeleine. Annabeth elimi tutup beni odasına çıkardı.

"Ne çalsam?" diye sordu Annabeth. "Bilmem sana kalmış." Gözlerime bakıp sırıttı. Aklına güzel bir şarkı gelmiş gibiydi. Tatlısından bir çatal alıp koltuğuna oturdu.

Şarkının nakarat kısmını çalmaya başladığında hangi şarkıyı seçtiğini anlamıştım. I Will Always Love You. Bu kıza aşıktım. Hem de deli gibi. Geçen hafta kazandığı ödül tüm ihtişamıyla devasa kitaplığının yanındaki camdan rafta, diğer kupa, madalya ve ödüllerin yanında duruyordu.

Annabeth piyano çalarken ben de tatlısından biraz alıp ona yedirdim. Sevgiyle bana baktı. Onu hiçkimseye kaptırmayacaktım. O sadece benim. Anlatabiliyor muyum? Benim.

Akşam yemeği güzel geçmişti. Ve et harikaydı. İki hafta sonra sınava girecektik. Annabeth ile New York'ta özel bir üniversiteyi tam bursla kazanmamıza rağmen hala bizi sınava girmeye zorunlu tutuyorlardı.

"Kuzen." Magnus içeri lap diye dalınca ikimizde irkildik. "Efendim?" dedi Annabeth. "Yarın Alex ile randavum var. Ne yapmalıyım. Ne giyeceğim?" diye sordu Magnus telaşla. "Yemin ederim kadın gibisin!"

Kendimi tutamayıp kahkayı bastım. İkisi uzaylı görmüş gibi bana baktılar. "Ne?!"

"Hadi gelin de ne giyeceğine bakalım." dedi Annabeth. Onları takip edip Annabeth'in odasının yanındaki odaya girdik.

"Bence elbiselerimden bir tane giymelisin kuzen." dedi Annabeth. "Ay çok komik ya!" dedi Magnus. "Şaka bile anlamayan bir kıtsın." Annabeth elindeki siyah kotu yatağın üzerine bıraktı. "Mavi gömleğin nerde?"

"Kirli sepetine atmıştım." Magnus elini salladı. "Yeşil." Annabeth yamuk bir şekilde sırıttı. "Evet kesinlikle yeşil gömleğini giymelisin."

Aklıma neden yeşili seçtikleri geldi. Alex'in saçının rengi. "Pekala. Sağ ol."

***

Sabah okulun olmadığı bir güne uyanmak çok iyiydi. Ders yok. Not tutmak yok. Öğretmenlerin bağırışları yok. Mis.

Bugün Annabeth, Jason ve Piper ile sinemaya gitmeye karar vermiştik. Üzerime kot tişört geçirip aşşağıya indim. Annem kahvaltı sofrasını hazırlıyordu. "Aa Percy üstün iyi ki giyinik. Marketten yumurta alman gerekiyor." dedi annem. Oflaya puflaya evden çıktım.

Kahvaltıdan sonra buluşacağımız kafeye gitmek için metroya bindim. Geldiğimde Piper bir masada oturmuş bıkkınlıkla bekliyordu. Beni görünce elini salladı. Piper'ın karşısındaki sandalyeye oturdum. "Naber?"

"İyiyim de gelselerdi iyi olurdu." dedi.
O sırada Annabeth ve Jason gülerek kapıdan içeri girdiler. "Sonunda." diye mırıldandı. Annabeth yanıma, Jason da Piper'ın yanına oturdu.

"Kahvelerimizi alıp sinemaya geçeriz herhalde." dedi Annabeth. Onaylayan sesler çıkınca kahveleri almak için masadan kalktık.

- - -

Korku sahnelerinde Piper Jason'a ben de Annabeth'e yapışıyordum. Aslında bunun tam tersi olması gerekiyordu. Annabeth'in bu olayla birkaç ay dalga geçeceğini bilsem de kendime engel olamadım.

"Percy bak ne güzel manzara." dedi Annabeth. Kafamı kaldırdığımda filmin korkunç canavarı karşıma çıktı. Tam çığlık atacakken Annabeth dudaklarıma yapıştı.

Geri çekilirken kahkaha atıyordu. İlişkimiz cidden tuhaftı.

The Hunters (Percabeth)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin