Fazlasıyla yoğun bir gün geçirmiştim ve tek isteğim eve gidip uyumaktı. Ancak ne yazık ki böyle bir şey mümkün değildi. Minibüste şarkı dinlerken uyuyabilecek bir potansiyel vardı üzerimde. Bu yüzden de çalan MFÖ şarkısına son verip, kendimi canlı tutmak için rap açtım.
Çoğunluk her şeyi kabullenendi
Kim kimi yendi?
Çok mu önemli!
Bana baksana benden sana ne?
Kendimi anlatamadım hiç kendime diyordu No1.Haklıydı, çoğunluk her şeyi kabullenendi. Biz bu çoğunluğun içinden olmamış, hayatlarımızda kabullenmediğimiz şeylere karşı gelmiş ve kendi düzenimizi kurmuştuk. Düşüncelere dalınca uykum açılmıştı ancak yorgunluğumu tarif edemezdim. Eve vardığımda ise karşılaştığım manzara karşısında yorgunluk falan kalmadı.
Osman öyle özenli bir sofra hazırlamıştı ki bu kadarını beklemiyordum. Mumlar, taşlar ve renkli peçeteler sofraya hoş bir hava katarken tek sorun bu masada pizza yiyeceğimizdi.
Osman bir yandan hazırlıklarına devam ediyor bir yandan da sakinleşmek için salonda avaz avaz çalan şarkıya eşlik ediyordu. Karşısında Enes'in ve Ceylin'in kıkırdamasına rağmen oradan oraya koşturuyordu. Bir de diğerlerinin aksine pek özenli giyinmişti. Bu işi dalgaya vurmak da tabi ki Enes ve Ceylin'e kalıyordu.
Ceylin 'hayatımda ilk defa mumlu bir masada pizza yiyeceğim! Çok romantik değil mi Enes?' diye Enes'i kışkırtırken o da kolayca gaza gelmiş ve Ceylin'e ayak uydurmaya başlamıştı.
'Ya ben böyle romantik bir masada nasıl pizzaya dalacağım onu düşünüyorum. Bu şimdi elimizle yememize de izin vermez.'
Ben ise pes dercesine suratlarına bakıyordum. Odama çıkmadan önce ikisine de üstlerine düzgün bir şeyler giymeleri gerektiğini söyledim çünkü Ceylin her zaman olduğu gibi rahatlığın zirvesindeydi. Tüm hayatını bol bir eşofman ve sweat giyerek geçirebilecek bir potansiyele sahipti. Enes ise utanmasa dışarıya da pijamalarıyla ve o kocaman hayvanlı terlikleriyle çıkacaktı. Dolabında her çeşit ve her renk hayvanlı terlik bulunurdu. O günkü moduna göre bir gün kedili, bir gün tavşanlı diğer gün ise civcivli terlik seçerdi.
Üst kata çıkıp Emirle Kerem'e baktım. İkisi de ödev yapıyordu. Kısa bir konuşmadan sonra onları yalnız bıraktım. Fiko ise işten daha dönmemişti. Bende odama geçip üstümü değiştirdim ve son duruma bakmak için salona indim. Osman her şeyi hazırladığına emin olup kendini koltuğa atmıştı. Enes ve Ceylin dediğimi yapmış, kendilerini toparlamışlardı.
Onaylayıcı bakışlarımı onlara yollarken Ceylin elindeki tokalarla yanıma yaklaştı.
'Abla saçımı örer misin?'
Her zamanki gibi iki yandan örmemi istiyorsunuz değil mi hanımefendi?'
'Size zahmet olmazsa'
'Estağfurullah efendim'
Biz Ceylinle kendi çapımızda eğlenirken Fiko'nun da eve gelmesiyle hepimiz yine bir aradaydık.
Aradan bir saat geçti geçmedi hepimiz salonda toplanmış, Osman'ın arkadaşını bekliyorduk. Kerem ise sürekli etrafta dolanıyor ve masanın üstündeki tabakların, bardakların yeriyle oynayıp duruyordu. Eskiden bu kadar düzen takıntısı olduğunu bilmiyordum. Bir ara duvardaki saatin yamuk olduğunu iddia edip onu düzeltene kadar Fikret'i uğraştırmıştı. Eve geldiğimden beri salonda çalan o müzik beynimi işgal etmişti. Emir'in gidip müziği kapatmasıyla Osman hariç hepimiz derin bir nefes aldık. Osman'a hepimiz bu kadar paniklememesi gerektiğini söylüyorduk ama kendisi şu an bedenen burada olsa da ruhu yanımızda değildi. Kapı çalınca kedi görmüş fare gibi kapıya koştu. Kızı heyecanlı bir şekilde karşılayıp sırayla bizle tanıştırdı. Sude, esmer, kısa saçlı ve 1.65 boylarında zayıf bir kızdı. Osman'ın aksine çok rahat davranıyor ancak soğuk konuşuyordu. Belki de bu kadar kalabalığın içine bir anda girince çekinmişti. Ortama alışınca geçer diye üstelemedim. Enes pizzaları sipariş edip kızın yanına tünedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SANALDAN REELE #Wattys2019 #TAMAMLANDI.
ChickLitBirbirlerini Hiç Görmeden de Bir Dostluk Kurulur mu? Bu Gerçek Olabilir mi? Okuyunca kararı siz vereceksiniz... #SR Kendi hayatlarında birtakım şeylerin yolunda gitmediğini düşünen yedi gencin sanalda tanışıp reel'de bir araya gelerek kendilerine ye...