KABULLENİŞ

127 59 173
                                    


'Damla, çek şu kolunu gözümün üzerinden'

'Dur Fiko, uyuyorum şurada'

'Ne biçim bir uyuma bu! Sayende kör oldum sandım.'

Homurdanıp kıpırdanınca daha çok konuşmaya başladı.

'Damla iner misin tepemden, sabah oldu. 75 dereceye benzemişsin'

Ne diyordu bu? Uykumda bile matematikle uğraştırıyordu beni.

'Gözümde 75 dereceyi canlandıramıyorum. Ayrıca sabah olması uyanacağım anlamına gelmiyor.'

Yarı uykulu halimle Fiko'nun söylenmesini duyabiliyordum. Oflayıp püflüyordu. Sonra içim mi geçti ne oldu bilmiyorum. Tek hatırladığım Fiko'nun bağırmasıyla yerimden sıçramam.

'Damla çabuk kalk silahlı adam mutfakta!'

'Eyvah geldiler' diye zıpladığımda gördüğüm tek şey Fiko'nun pis pis sırıtan suratı olmuştu.

'Allah senin cezanı vermesin Fiko'

Yastıkları koltuklara koyarken bana hazırlanmam gerektiğini, okula geç kalacağımı söyledi. Aklıma sabah gidip Ayazı görme ihtimalim geldi. Bu durumda okulu ekebilirdim. Bundan daha güzel bir neden olamazdı. Konuyu değiştirip Keremle Osman'ın eve gelip gelmediğini sordum. Onun verdiği cevap ise beni yine sinir etmeyi başarmıştı.

'Geldiler, bekledim dönmelerini. Senin korktuğunu o yüzden salonda yattığımızı da söyledim.'

'Aman anlatmasan eksik kalır mısın değil mi?'

'Hadi hazırlan artık'

Buda hiç unutmuyordu okula gitmem gerektiğini.

'Gitmeyeceğim bugün okula' dedim bir nefeste.

'Ne demek o?'

' 5 heceden oluşan, gitmek fiilinin gelecek kipini alan, cümleye olumsuz anlamı veren bir kelime.'

Sabah sabah algılarımın çok açık olduğunu ve derhal hazırlanmam gerektiğini bir kez daha söyledi.

Kızdığı zaman asla yumuşamıyordu ve insana onun dediğini yapmaktan başka şans bırakmıyordu. Gözlerimi devirdim ve hazırlanmak üzere odama çıktım. Elime ne geldiyse üstüme geçirip kahvaltı falan yapmadan evden dışarı fırladım. Derse biraz gecikmiştim ancak bu hocamız anlayışlı olduğundan hiç çekinmeden sınıfa daldım. Boş olan yere ilişirken de etrafı şöyle bir taramayı da ihmal etmedim. Neyse ki görünürde yoktu. Hocanın konuştuğu, benim de not tuttuğum bir 45 dakika geçirdim.

Bugün programım fazlasıyla yoğundu. Arka arkaya derslerim vardı ve ders aram yoktu. Bu ders bittikten sonra alelacele toparlanıp dersimin başlayacağı fakülteye uçtum. Sınıf fazla kalabalık değildi. Cam kenarında bulduğum boş yere ilişip etrafı izlemeye başladım. Yaklaşık 10 dakika sonra içeri Ayaz girdi, beni gördü, bana doğru yürümeye başladı ve gelip yan hizamda bir yere oturdu. O sırada umarım yanıma oturmaz diye içimden hatim indiriyordum. Hoca geldiğinde tamamen ona odaklandım ancak bu odaklanma hocamızın 'sizden haftaya kadar grup projesi istiyorum, reklam afişi tasarlayacaksınız. Detaylar ve kiminle eşleşeceğinizin bilgilendirmesini çıkışta asistanıma bıraktığım listeden öğrenebilirsiniz' demesiyle dağıldı.

Ders boyu ne anlattı hiçbir fikrim yok çünkü benim aklım projedeydi. Çıkışta apar topar asistanın odasına koştum. Listeye bakıp büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Neden koskoca sınıfta ben Ayaz'la eş oluyorum? Neden? Neden? Neden? İçimden bu soruyu defalarca tekrarladığım sırada Ayaz'da elindeki listeyle bana bakıp sırıtıyordu.

SANALDAN REELE #Wattys2019   #TAMAMLANDI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin