Bölüm 5

140 3 0
                                    

Yeni karargahın adresi gelir gelmez yola çıktı bozkurt timi. Yürekleri intikam duygusuyla dolu bir şekilde karargaha vardılar. Karargaha girip hızlı adımlarla Veysel Albay'ın odasına doğru gittiler. Kapının önüne geldiler ve içeri girdiler. Veysel Albay'ın odasına Murat Yüzbaşı genellikle tek girerdi. Çıkınca da verilen emri bozkurt timine söyler , sonra da harekete geçerlerdi. Ama bu sefer öyle olmadı. Hep birlikte girdiler. Hiçbirinin bekleyecek sabrı kalmamıştı. 

Veysel Albay :

Hoşgeldiniz çocuklar. Ben de sizi bekliyordum. Hadi hemen harekat merkezine geçip operasyonun detaylarını konuşalım. 

Emredersiniz komutanım.

Veysel Albay önde bozkurt timi arkasında harekat merkezine doğru yürüdüler. İçeriye girdiler. İnce uzun masanın etrafındaki koltuklara oturdular. Masanın başındaki koltukta da Veysel Albay vardı. Elindeki kumandanın açma-kapama tuşuna bastı. Veysel Albay basar basmaz ekranda uzun saçlı , sakallı , hafif esmer bir adamın resmi belirdi.

Veysel Albay :

Bu gördüğünüz insanlıktan nasibini almamış varlık astsubayımızın canını yaktı , bizim canımızı yaktı . Ama intikamımızı alacağız. Kaçmayacak mı ? Kaçacak. İlk seferde yakalayamayacağız belki.

Kıyamete kadar kaçsa kıyamete kadar kovalayacağız. Batur Astsubay'ın bacağının diyetini ödeyecek !

Emredersiniz komutanım.

Murat Yüzbaşı :

Komutanım planınız ne ?

Veysel Albay :

Operasyon : Batur. Bu adam yani Botan bu akşam yüklü miktarda silah alışverişi yapacak. Silah alacağı adamları yolda halledeceğiz ve yerlerine biz geçeceğiz . Sonrası malum . Bacaksa bacak kolsa kol.

Çağrı Yüzbaşı :

Senin Allah'ına kurban komutanım .

Veysel Albay yüzünde bir gülümsemeyle :

Hadi bozkurt ava çıkalım.

Emredersiniz komutanım.

Harekat merkezinden çıkıp mühimmat odasına geçtiler. Operasyon  öncesi burada hazırlanırlardı. Operasyon kıyafetlerini giydiler , balistik başlıklarını taktılar. Kıyafetlerindeki cepli bölümlere çakılarını , yedek şarjörlerini  ve tabancalarını koydular. Tüfeklerini kontrol ettiler. Artık operasyon için hazırdılar. Helikopter de uçuş için hazırdı. Veysel Albay  ve bozkurt timi hızlı adımlarla helikoptere doğru yürüdüler ve helikoptere bindiler.Biner binmez helikopter harekete geçti. Biraz uzun süren bir uçuştan sonra iniş yapacakları yere vardılar ve inişe geçtiler. Ve işte dağdaydılar.  Evlerinden bile daha çok gittikleri dağda. İner inmez mevzi aldılar ve aşağılarında kalan yolu gözetlemeye başladılar. Silah teslimatını yapacak adamlar buradan geçecekti. Çok geçmeden bir aracın sesi geldi. 

Bu sırada yolu dürbünle seyreden Tufan Başçavuş :

Komutanım yolda hareketlilik var. 

Veysel Albay :

Bozkurt hazır olun. Geliyorlar.

Emredersiniz komutanım.

Gelen araç epey yaklaşmıştı. Bir tırdı. 

Veysel Albay :

Bozkurt başlıyoruz. Benim ateşimle.

Veysel Albay'ın ateşiyle bozkurt timi de ateş etmeye başladı. Tırdaki adamlar da karşılık veriyorlardı. Tırdan indiler. Murat Yüzbaşı bunu görünce  el bombasının pimini çekti ve üzerlerine fırlattı. Fırlatır fırlatmaz patladı.Adamları halletmişlerdi. Hemen yola indiler. Şimdi sıra kılık değiştirmekteydi. Asker üniformalarını çıkarıp adamların kıyafetlerini giymeye başladılar.

FEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin