FEDA

Bölüm 14

Bugün Murat Yüzbaşı biraz telaşlıydı. Ama tatlı bir telaş. Nişanlısı Esma'nın doğum günüydü bugün. Hep birlikte Esma için güzel bir doğum günü süprizi hazırlamaya çalışıyorlardı.  Annesi Sultan ,  çağrı Yüzbaşı'nın eşi Deniz  ve Asena Teğmen mutfakta pasta börek işine girişmişlerdi. Tufan Başçavuş , Çağrı Yüzbaşı ve Bulut Üsteğmen  mangalın başındaydılar. Polat Teğmen , Ali Astsubay ve Murat Yüzbaşı da süsleme yapıyorlardı.  Tüm hazırlıklar tamamlandığında Murat Yüzbaşı Esma'yı almak için evine gitti.  Esma her şeyden habersizdi. Nişanlısının evine misafirliğe gideceğini sanıyordu. Arabaya binip Murat Yüzbaşı'nın evine gittiler.  Bahçe kapısından içeir girdikleri anda oradakiler '' İyiki dooğduun Esmaa '' diye bağırmaya  başladılar. Esma çok şaşırmıştı. Elleriyle yüzünü kapattı. Ağlıyordu.  Hep üzüntüden dökülen gözyaşları , bu kez sevinçten dökülüyordu.  Murat Yüzbaşı'ya sarıldı.   Karşıda onları bekleyen sevdiklerinin yanına doğru yürüdüler.

Esma :

Ben çok teşekkür ederim hepinize.  Beni çok duygulandırdınız , mutlu ettiniz.   Sen de bilirsin Sultan teyze  durumumuz pek iyi değildi.  Babam beni ve kardeşlerimi kıt kanaat okuttu.  Elimize hiçbir zaman çok para geçmedi. Bayramlıksız çok bayram geçirdik.  Doğum günü kutlama ya da birbirimize hediye alma imkanımız hiç olmadı.  Bu benim kutlayacağım ilk doğum günüm.  Tekrar teşekkür ederim.

Sultan Hanım :

Ah be güzel kızım.  Bilmez miyim ? Hangimiz rahat içinde yaşadık ? Babacığın anneciğin seni , benle Murat'ın rahmetli babası da  Murat'ı okutmak için çok mücadele ettik.  Aman canım bırakalım bu mutsuz anıları şu mutlu günde.  İyiki doğmuşsun güzel kızım.  

Saol Sultan teyzecim.

Bulut Üsteğmen :

 Hadi yenge üfle mumları da pastayı yiyelim.

Murat Yüzbaşı :

 Ulan Bulut sen hiç mi değişmeyeceksin ?

Ne dedim komutanım ? Pasta  yiyelim dedim.  Kötü mü dedim ?

Esma pastanın yanına geldi. Gözlerini kapayıp bir dilek tuttu. Sonra da mumları üfledi. Oradakiler de alkışladılar.  Herkes hediyelerini verdi.   Hepsine teker teker teşekkür etti Esma.  Hediyesini vermeyen bir tek Murat Yüzbaşı kalmıştı. 

Esma gülümseyerek :

Ee yüzbaşım yok mu senden bir hediye ?

Biz çocukluk arkadaşıydık seninle. Her şeyi birlikte yapardık.  Akşama kadar oyun oynardık. E biraz da yaramazdık tabi.  Komşumuz Mehmet amcanın  bahçesinden az erik çalmadık. 

Sonra Murat Yüzbaşı cebinden bir kolye çıkardı.  Ucunda beyaz deniz kabuğu olan bir kolye.  

Bunu hatırlıyor musun ?

İnanmıyorum. Çocukken kaybettiğim deniz kabuğu kolyem. Çok aramış ama bulamamıştım. Nerden buldun bunu ?

Aslında uzun zamandır bende.  Onu kaybettiğinde yerde buldum. Çocukken  ben sana aşıktım Esma. Dedimki eğer bir gün olur da o da beni severse bu kolyeyi ona geri vereceğim.  Ama eğer sevmezse ondan  bana bir   hatıra kalır.  Ve işte o gün geldi. Sen de beni sevdin. O güzel kalbini bana emanet ettin. Şimdi bendeki diğer emanetini sana teslim ediyorum.  İyiki doğdun benim güzel çocukluğum. İyiki doğdun diğer yarım. İyiki doğdun.

Esma'yı alnından öptü Murat Yüzbaşı. Bu sırada Tufan Bşçavuş mangalın başından seslendi:

Hadi komutanım gelin etler hazır.

Bahçedeki ince uzun ahşap masanın etrafındaki sandalyelere oturup yemeye başladılar.  Yemek bitince masayı toparladılar. Hava kararmış , akşam olmuştu.  Herken yavaş yavaş evine gidiyordu. Murat Yüzbaşı da Esma'yı evine bırakacaktı. Birlikte Murat Yüzbaşı'nın arabasına bindiler.

Hayatımın en güzel günüydü. ( Kolyesindeki deniz kabuğunu tutarak )  Bu da   aldığım en güzel hediye.

Sen de bana en güzel hediyesin dedi Murat Yüzbaşı Esma'ya bakıp  gülümseyerek.

Esma'nın evinin önüne geldiler.  Murat Yüzbaşı arabayı durdurdu. Esma Murat Yüzbaşı'ya dönip :

Gelsene film izleriz.

E geleyim bari. Kırmayalım güzel doğum günü kızımızı.

Arabadan indiler.   Esma çantasından anahtarı çıkarıp kapıyı açtı.

Esma  :

 Sen geç. Ben bi üzerimii değiştirip geleyim.

Tamam canım.

20 dk sonra Esma pijamalarını giymiş ve elinde patlamış mısır kasesiyle salona gelmişti.

Esma :

İşte şimdi hazırız.  Ee hangi filmi izliyoruz ?

 Bilmem. Karar veremedim. Sen seç. 

İzlemeyi çok isteyip de  bir türlü fırsat bulamadığımız  filmi izleyelim o zaman. Uzun Hikaye'yi.

 Olur. Hadi izleyelim.

Murat Yüzbaşı filmi açtı. İzlemeye başladılar. Bir yandan da patlamış mısırdan yiyorlardı.

 Murat Yüzbaşı filmi bırakıp  Esma'nın yüzüne , yüzünden de ziyade gözlerine bakmaya başlamıştı.  Esma da başını çevirip Murat Yüzbaşı' ya baktığında onu kendisine bakarken buldu. 

Murat Yüzbaşı :

Gözlerinin kahvesinden koy sevgilim. Sana bir ömür misafir olayım.

Sen hep nisafir ol bana yüzbaşım.