Bölüm 22

41 1 0
                                    

Bugün Batur Astsubay ve Zeynep için hayatlarının en heyecanlı ve en mutlu günüydü. Artık aynı yastığa baş koyacak , birlikte yaşlanacaklardı. Birbirini sevenin her insanın kurduğu o masum hayal.

Bu hayali gerçekleştirmenin ilk adımı olan düğün günü gelip çatmıştı. Gelinlik/ damatlık alışverişine çıkacaklardı. Erkenden kalktı Batur Astsubay. Kahvaltısını yaptı, giyindi. Aynanın karşısına geçip saçlarını taradı. Zeynep'in hediye ettiği parfümden sıktı. Aynada şöyle bir baktı kendine. Gülümsedi. İşte o gün geldi diye geçirdi aklından. O sırada omzunda bir el hissetti. Annesiydi. Elini omzundaki annesinin elinin üzerine koydu.

Nasıl yakışıklı olmuş benim paşam.

Sahi mi anne ?

Aa sahi tabi oğlum. Sonunda bugünleri de gördük oğlum Çok şükür

Çok şükür annem çok şükür.

Ana oğul ne kaynatıyorsunuz yine ? Kız beklemekten ağaç olmuştur. Oğlum sana baba tavsiyesi kadınlar bekletmeye gelmez. Bugün bir bekletirsin bi bakmışsın 10 yıl sonra sen beni şu gün bekletmiştin deyiverir. Ömür boyu da unutmaz. Benden söylemesi.

Aşk olsun bey ben sana öyle mi yapıyorum ?

( Batur'a göz kırparak) : Yok canıım sen hiç yapar mısın öyle şey ?

Annecim babacım size doyum olmaz ama babam da haklı çok bekletmeyeyim Zeynep'i.

Annesi :

iyi peki madem ben geçireyim seni.

Babasına dönerek :

Babacım.

Görüşürüz oğlum .

Annesiyle birlikte koridorun sonundaki kapıya yürüdü. Kapının önüne çıkıp ayakkabılarını giydi. Annesi bir eliyle kapıyı tutup başını hafifçe ileri uzattı :

Dikkatli kullan oğlum.

Merak etme anne. Hadi Allah'a ısmarladık.

Güler güle oğlum.

Batur Astsubay merdivenleri indi. Evin önünde duran arabasına bindi. Zeynep'in evine doğru sürdü arabayı. Şanslı gününeydi. Trafik yoktu. Eve ulaşması uzun sürmedi. Kapının önüne gelip durdu. Aynada saçlarını düzeltti. Daha sonra arabadan inip zile bastı. Çok geçmeden ayak sesleri duyuldu. Kapıyı Zeynep açtı. Üzerinde siyah bir kot pantolon , beyaz düz bir T-shirt , altında da yine beyaz bir spor ayakkabı vardı. Kapıya yaslandı. Gülümseyerek :

Hoşgeldin.

Hoşbulduk Zeynep'im. Hazırsan çıkalım.

Tamam canım. Çantamı alayım çıkalım.

O sırada içeriden Zeynep'in annesi Hicran Hanım seslendi :

Kimmiş kızım gelen ?

"Batur'muş anne" dedikten sonra kapının önünden çekildi.

Hoşgeldin yavrum.

Hoşbulduk Hicran anne. Nasılsınız ?

Iyiyim oğlum. Hele bir de düğünümüzü yapalım hayırlısıyla. Daha da mutlu olacağım inşallah.

İçeri çantasını almaya giden Zeynep geri döndü.

Allah'a ısmarladık annecim

Hoşçakalın Hicran anne.

Güle güle yavrum.

Arabaya binip mağazaya doğru yola çıktılar.  Bür süre sonra mağazadaydılar.  İçeri girdiler. Güleryüzlü 50'li yaşlarda bir kadın karşıladı onları.

FEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin