FEDA

Bölüm 11

Serkan Astsubay'ıniçi intikam ateşiyle yanıp kavruluyordu. Bu ateş her geçen gün biraz daha alevleniyordu. Bordo bereli olmaya karar vermişti. Zaten hayaliydi bordo bereli olmak.  Ama evlenip de çocuğu olunca ertelemek zorunda  kalmıştı. Ama şimdi onu hayata bağlayacak bir şey kalmamıştı. Vatanından başka.  Bir canı kalmıştı. O da belki bir gün aziz vatana feda olurdu. Sınavlara girmiş , sonuçlarını bekliyordu. Eğer kazanırsa telefonuna haber geleceğini söylemişlerdi. O da bekliyordu. Sabırla...

Karargahta  :

Veysel Albay'ın önünde bir kağıt duruyordu. Timinin yeni üyesinin  bilgilerinin olduğu bir form.

Adı : Serkan Karakaya

Rütbesi : Astsubay Kıdemli Başçavuş

Serkan Astsubay'ı timine özellikle istemişti. Gayet başarılı bir askerdi. Eğer bordo bereli olmak yüreğindeki acıyı bir toz zerresi kadar dahi olsa  hafifletecekse ona düşen görev Serkan Astsubay'a bu yolu açmaktı. Serkan Astubay'a bu haberi kendisi vermek istedi. Numarayı tuşladı ve telefonu kulağına götürdü :

Albay Veysel Göktürk. Nasılsın astsubayım ?

İyiyim sağ olun komutanım. Kulaklarıma inanamıyorum. Bozkurt timinin efsane komutanı Veysel Albay beni arıyor. Yoksa , yoksa kabul mü edildim komutanım ?

Evet astsubayım kabul edildin. Hem özel harekata hem de Bozkurt timine.

Ne ? Nasıl ? Gerçekten mi komutanım ? Ben çok teşekkür ederim komutanım.

Teşeküre gerek yok astsubayım. Sen çok iyi bir askersin.  Hem ben bir şey yapmadım hepsini sen kendin başardın.  Yarın seni aramıza bekliyoruz astsubayım.

Emredersiniz komutanım !

Ertesi sabah Serkan Astsubay erkenden kalktı. Tıraş oldu. Üniformasını giydi. Karargaha  doğru yola koyuldu. Karargaha geldiğinde mutlu ve bir o kadar da heycanlıydı.  Merdivenleri yavaş yavaş çıktı. Veysel Albay'ın odasına doğru yürüyordu. Odanın önüne geldiğinde kapıyı çalıp içeri girdi.

Astsubay Kıdemli Başçavuş Serkan Karakaya. Emret komutanım.

Hoşgeldin astsubayım. ( Karşısındaki koltuğu göstererek ) Buyur otur.

Sağ olun komutanım.

Ee astsubayım nasılsın ?

İyiyim komutanım sağ olun.  Ben tekrar teşekkür ederim size. Beni timinize kabul ettiğiniz için.

Teşekküre gerek yok. Sen hak ettin astsubayım. Hak ettin.  Hadi gel timinle tanış. Aşağıda seni bekliyordu. 

Emredersiniz komutanım !

Aşağı indiler. Bozkurt timi karşılarında duruyordu.

Bozkurt bugün Serkan Astsubayımız aramıza katıldı. Artık o da timimizin  bir parçası.

Serkan Astsubay Bozkurt timinin arasına karıştı. Hepsiyle tokalaştı. Sarıldılar.  Bu 8   insan , Serkan Astsubay'ın ailesiydi artık. Can yoldaşı , silah arkadaşı , sırtını yaslayabileceği bir dağ olmuştu  bozkurt timi onun için. Veysel Albay  da onları , onların bu sıcak hallerini izliyordu. Derken bir asker yanına geldi Oktay Paşa'nın onu odasına beklediğini söyledi. Veysel Albay da başıyla onaylayıp Oktay Paşa'nın odasına gitti. Kapıyı çalıp içeri girdi. 

Komutanım beni emretmişsiniz.

Evet Veysel . Yeni göreviniz için çağırdım seni.

Nedir o görev komutanım?

Terörist başları bir toplantıda bir araya gelecekler. Bu toplantıdaki en önemli detay da Serkan Astsuby'ın ailesini katleden Hogir  kod adlı teröristin de orada olacak olması.  Unutmayın bu göreve gizli gidiyorsunuz. Dikkatli olun. Gidin ve intikamımızı alın albayım.

Emredersiniz komutanım !

Veysel Albay Oktay Paşa'nın odasından çıktıktan sonra bir ere Bozkurt timinie harekat merkezinde toplanmalarını söylemesini emretti.  Bozkurt timi emri alır almaz harekat merkezinde toplandı. Veysel Albay da harekat merkezinde onları bekliyordu. Veysel Albay'ı görünce hazır ola geçtiler. Veysel Albay'ın rahat emriyle koltuklara geçip oturdular. Veysel Albay görevi anlatmaya başladı.

Bu seferki görevimiz sınır dışında. Terörist başları  bir toplantı yapacaklar. Eğer onlardan en az birini canlı  ele geçirebilirsek  sınır içi ve sınır dışı bağlantılar , silah sevkiyatları , terör eylemleri hakkında  kapsamlı bilgilere sahip olacağız. Bu operasyondaki bir diğer ayrıntı da Serkan Astsubayımızın eşini ve evladını şehit eden o caninin de  orada olacak olması. Hadi Bozkurt intikamımızı alalım.

Emredersiniz komutanım !

Harekat merkezinden çıkıp operasyon için hazırlandılar. Gelen gelikoptere bindiler. Bir süre helikopterle yolculuk yaptılar. Daha sonra helikopterden indiler. Yolun bundan sonraki kısmına zırhlı araçla devam etmeleri gerekiyordu. Araca bindiler ve harekete devam ettiler. Derken Serkan Astsubay aniden bağırdı :

Duur! Tuzaak !