FEDA

Bölüm 25

Şimdi Bozkurt timini zor bir veda bekliyordu. Onları endişelendiren ne gidecekleri görevdi ne de geri dönememe ihtimalleri. Endişeleri geride bıraktıklatıkları sevdikleriydi. Zaten asker ailesi olmak bir hayli zordu. Bir de bu vedayla iyice zorlaşacaktı.

  Murat Yüzbaşı herkesi evine bırakmış, şimdi sıra kendi evine gelmişti.  Normalde uçarak giderdi eve. Onun her gelişini pencerede bekleyen annesine selam verir koşar adım içeri girerdi. Bu sefer de ritüeli bozmadı. Ama bu sefer adımları yavaştı. Annesi camdan görüp kapıya koştu.

Oğlumm . Hoşgeldin paşam.

Hoşbulduk annem.

Gel bak en sevdiğin yemekleri yaptım. Tarhana, sarma, peynirli börek. Şekerpare  de var.

Ellerine sağlık annem benim.

Murat Yüzbaşı kolunu annesinin omzuna attı. Öyle girdiler içeri. Sofra hazırdı. Annesinin gitmesini fırsat bilen Şafak , sarmaları birer ikişer ağzına tıkıştırıyordu.
Sultan Hanım Şafak'ı öyle görünce uzanıo eline vurdu hafifçe.

Ne sabırsızsın be oğlum. Bekleyemedin mi 2 dakika ? Ama bu çocukken de böyleydi. Sofradan aşırırdı hep.

Murat Yüzbaşı:
Bırak anne çocuğu yesin.

Şafak:
Aslan abim benim be. Lay lay lay lay lay lay laaayy oo aabiispoorr

Birbirlerinin omuzlarından tutup zıplıyor hem de bağırıyorlardı.

Sultan Hanım:
Aa şunlara bak. Koskoca adam oldunuz haka çocuk gibisiniz valla. E tabi buldunuz birbirinizi Sultan'ı kim ne yapsın ?

Murat Yüzbaşı:
Kıskandı mı o ?

Galiba.

O zaman en büyük tezahürat anne Sultan'a gelsin.

Murat ve Şafak :
Ooo şşş bir ki üç Anne Sultan. Anne Sultan oleeeyy .

Bu tezahürattan sonra annelerinin yanaklarından öptüler.

Sultan Hanım da gülerek :
Ay hadi deli oğlanlar. Buz gibi oldu yemekler. Geçin oturun.

Murat Yüzbaşı her ne kadar gülüp , hoplayıp zıplasa da içi buruktu. Belki de son  kahkahalarıydı birlikte. Bilemiyordu. Bu mutlu sofrayı bozmak istemedi. Şu veda işini yemekten sonrata bıraksa bir şey kaybetmezdi.
  
   Annesi yine döktürmüştü. Daha tabağındakiler bitmeden annesi yenilerini koyuyordu. 2. tabaktan sonra :

Anne valla bir lokma daha yersem patlıycam.

Şafak:
Al benden de o kadar. Bu akşam mide fesadı geçirmezsek iyidir

Sultan Hanım:
Geçirmezsiniz geçirmezsiniz. Hadi kalkın o zaman küçük beyler. Yardım edin de toplayalım sofrayı.

Birlikte sofrayı topladılar.

Sultan Hanım :

Ben bir çay koyup geleyım. İyi gider yemeğin üstüne.

Murat  Yüzbaşı mutfağa yönelen annesini durdurdu.

Dur anne . Gel otur biraz şöyle. Size anlatmam gereken bir şey var.

Hayırdır inşallah. Kötü bir şey  yok ya oğlum.

Gel anne. Otur önce.

Kardeşi yanına ; annesi de çaprazındakı tekli koltuğa oturdu. Murat  Yüzbaşı zorlanarak da olsa konuşmaya başladı.

Bir göreve çıkıyoruz. Ne zaman döneceğimiz belli değil. Bankada birikmiş param var. Şafak onunla üniversiteyi bitirsin. Kalanıyla da ilerde düğünü olduğunda en azından masrafların birazını karşılarsınız.