0.2

227 12 6
                                    


"Aslında Marie kullandığımı biliyorsun nede-"

"Biliyorum. Neden Selena'yı kullanmadığını bilmiyorum sorarsam da özel hayat edebiyatını çekmek istemiyorum ama Selena çok güzel!" dedi.

Sesindeki neşeyi babamın hikayesini anlatarak bozmak istemediğimden belki sonra anlatırım diye erteledim.

"Teşekkür ederim." diye gülümsedim ve biraz sohbet ettik.

"Bütün gün uyuyunca geceleri böyle uzaylı gibi dolaşıyorum. Seni de sürükledim sanırım kusura bakma." diye güldüm.

Biramın son yudumunu içtim ve şişeyi boş poşetin içine koydum. Birer şişe bira alıp içmiştik,güzel olmuştu.

"Benim adımı gerçekten o kızlardan mı duydun?" dediğinde kahkaha atıp "Hangi kızlar?" dedim. "Youtube'dan birkaç videonu izlemiş olabilirim." diye göz kırptım.

"Platoniğim var desene." dedi. "Ben dediklerine bakarsak pek de platonik olduğumu düşünmüyorum." diye güldüm.

"Saat 4'e geliyor." dediğinde "Yarın 2'ye kadar uyumayı planlıyorum." dedim ve iyi geceler mesajımı ilettim.

"O zaman iyi uykular." dedi odama bırakırken beni. "Sana da." diyip gülümsedim. Uzun zamandır biriyle böyle zevkli sohbet etmemiştim. Ayrıca Texas'taki sinirli agresif Marie gitmişti bir anda neşeli,arkadaş canlısı Selena gelmişti.

Böyle olması mantıklı değildi ama takmadım. Kendimi direk yatağa fırlattım.

*

Bütün gece konuştuktan sonra rüyamda Justin'i görmüştüm. Esmer,kahverengi uzun saçlı biriyle  samimi görünüyordu. Kızın yüzünü ise tam hatırlayamıyordum. Takmadım ve yataktan kalkıp banyoda işlerimi hallettim.

Sonra aynamın karşısına geçip yüzüme maske yaptım. Daha önce hiç maske yapmamıştım ki! Otel odası gibi her tarafta yeni bir şeyler vardı ve denemek güzeldi.

Dün bakımsız olan 'Uzaylı Zekiye' bugün bakımlı olmaya kararlıydı anlaşılan.Islak saçlarımı tarayıp kuruttum sonra saçma sapan bir topuz yaptım.

Nasıl makyaj yapsam diye düşünürken maskemi yapmamın üzerinden 20 dakika geçtiğini fark ettiğimde hemen lavaboda yüzümü güzelce yıkadım.

Al işte! Hiçbir değişiklik yoktu. Gece yaparsak daha etkili oluyormuş falan falan. 20 dakika vakit öldürdüğüm için kendime küfrettikten sonra baz sürdüm,ardından göz altlarımı kapattım.

Göz kapaklarıma hafif şeftali rengimsi bir far ile pembe gibi olan bir farı karıştırıp göz kapaklarıma yaydım ve rimelle gözlerimin öne çıkmasını sağladım. Allık fırçasıyla burnuma ve yanaklarıma da pembelik vermeyi ihmal etmedim.

Kaşlarımı düzgünce tarayıp şekil verdim. Ve şeftali rengimsi nemlendiricimi dudaklarıma sürdüm. 1 senedir doğru düzgün makyaj yapmayan bir insana göre hafif ve tatlı olduğunu düşünmeden edemedim.

Dolabımı açtığımda giyecek hiçbir şey olmadığını fark ettim ve aklıma bir ara gidip almayı yer ettim. Spor taytımı ve spor sütyenimi geçirip üstüne salaş kolsuz bir tişört giydim.

Telefonumdan saate baktığımda 1 buçuktu. Odamdan telefonumu alıp merdivenlere yol aldım. Tam inerken sıra bekleyen kalabalığı fark ettim ve biri beni çekiştirip koridorda sıkıştırdı.

"Hey napıyorsun,delirdin mi!" diyen Justin'in beni aniden çekiştirmesini şokunu atlattıktan sonra "Hayır,seçmelere gidiyordum." dedim.

"Şapşal sen seçmelere gitmiyorsun,seçmeler sana geliyor. Senin ineceğin yer farklı." dediğinde "İyi de biz de onlar gibi girebiliriz. Sonuçta aynı yerde olacak." diye itiraz ettim.

STARBURSTS (Jelena Fanfic) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin