2 ay sonraJustin'in Ağzından
Selena geldikten sonra Starburst camiası daha da düzene girmişti. Kendi grubu haricinde bize de yardımcı oluyor ve her işe koşturuyordu.
Yorulmadığını, sevdiği işi yaparak kafa dağıttığını söyleyip dursa da bazen yüzünden belli oluyordu.
Selena gerçekten tanrının indirdiği bir mucize olabilirdi. Onun sayesinde Francis'i bile tamamen unutmuştum.
Herkesin dertlerini dinliyor, onlara yardımcı oluyordu. Sanırım bu bir yetenekti. Kendimi ona pek açmasam da o sadece bana baktığında aklımı okuyabiliyordu.
"Günaaaydın!" diye kapıdan içeri giren Selena'ya karşı göz devirdim. "Odaya nasıl girdin?" diye sızlandım yastığımın altından.
"Anahtar çalmış olabilirim." diyip kendini yanıma fırlattı. "O anahtarları alman için Bennettle yatağa falan girmen lazım." dedim.
Cevap vermeyince "Sen naptın?" diye sordum endişeyle. "Justin, Bennett ile yatmadım." diye ciyakladı.
"Kapın aralıktı Jus." dedi. "Dün gece kafam iyiyken tam kapatmamışım sanırım." diye cevap verdim. "Başım çok ağrıyor benim de." dedi.
Dün gece Selena'yla tekila içmiş ve sızmıştık. Sabaha karşı odaya gelmiştim. Odama pijamalarıyla mı gelmişti? Yattığında göğüslerinin yayıldığını fark etmeden edemedim.
"Neden giyinmedin?" dediğinde "Çünkü üşendim." diye kestirip attı.
Sonra yastığı alıp bana fırlattı. "Hadi kalk artık kahvaltı edelim." diye sızlandı. Küçük bir yastık savaşından sonra saçımız başımız dağılmıştı.
Gülerek yataktan kalktı ve aynadan kendine bakıp saçını düzeltti. "Şimdi gidip üzerimi giyiniyorum ve 10 dakikaya aşağıda ol. Çünkü kahvaltı bitmiş ve dışarı çıkmamız gerekecek." diyip yürüdü.
O sırada kapı çaldı ve kapıyı açtığında "Marie?" diyen biriyle karşılaştı. Sesini tahmin etmesi zor değildi tabiki de. Bu Bennett idi.
"Günaydın Bennett." dedi soğuk bir sesle. Neşeli Selena gitmişti bir anda. Acaba bir şey mi olmuştu?
Yataktan kalkıp yanına gittim. İkimizin de saçı dağınık olduğundan bizi süzüyordu. "Ne için gelmiştin?" dedim.
"İyi hadi ben kaçtım." diyip gitmişti Selena. İçeri geçip kapıyı kapattı ve "Selena ile mi yatıyorsun Justin?" dedi. Ses tonu kızgındı.
"Hayır." diye kestirip attım. Bir yandan dişlerimi fırçalıyordum. "Baya öyle görünüyordu, ikiniz de içki kokuyorsunuz." dedi tekrar.
"Özel hayatımın seni ilgilendirdiğini zannetmiyorum Bennett. Bir cevap verdim, evet diyene kadar sormaya devam edeceksen kapı orada."
Ağzımı yıkadım ve üzerimi giyindim. Üzerimi yanında çıkartmam saygısızlık mıydı bilmiyordum ama beni sinirlendirmişti.
"Francis ile ilgili bir şeyler olduğunda da kestirip atmıştın ve sizi yakınken görmüştüm." dedi.
"Francisle yanımda çalışıyor. Yakın olmamızdan daha doğal bir şey görmüyorum, sen ne için gelmiştin?" diye konuyu değiştirdim.
"Justin Bieber kuralları biliyorsun!" dedi. "Saçma sikik kuralların mı? Evet biliyorum. Ama işini bozmayız merak etme. Üzerimizden para kazanmaya devam edeceksin." diye göz devirdim.
Aynı şeyler beynimde yankılanıp duruyordu. "İşte aşk olmaz." "Aşkta iş olmaz." Artık yeterdi. Selena çok yakın arkadaşımdı, bunu yakıştırması bile garipti.