2.0

134 8 16
                                    


"Hailey ne işin var burada?" dedi Justin. "K-kevini bekliyordum." dedi hemen Hailey. "Sana benim odamda sürprizi yapamayacağını söylemiştim Hailey. Musait değilim dediğimi hatırlıyorum?"

Pattie "Çocuk mu kandırıyorsunuz siz?" diye bağırdı ve beni kendine çekti. "Aldatıyorsun değil mi Selena'yı? Fotoğraftan anlamıştım zaten başta!" dedi Pattie.

"H-hayır, anne. Sürpriz sadece." dedi Justin. Ben ağzımı bile açmıyordum. "Selena da aldatıyor." diye araya girdi Hailey.

Şeytanca sırıtması durgun sinirlerimi yine tavana çıkarmıştı. Pattie benden de elini çekti ve bana sorarcasına baktı.

"Yeter ama aşkım sahte oyununuzdan ben bıktım." dedi Hailey, Justin'e bakarak. "Pat, birbirlerini sevmiyorlar her şey bir oyundu!" diyip kollarını göğsünde birleştirdi.

Sonra arkasını dönüp gömleği üstüne giydi. Çok güzel, Justin kokuyordur şimdi. Düşündüğüme bak! Çıldırmıştım iyice.

"Hailey ne saçmalıyorsun sen? Siktir git buradan!" diye bağırdı Justin. "Ama aşkım." diyebildi sadece.

"Siktir git." dedi sakince tekrar. Hailey çantasını alıp koridora çıktı. "İkiniz de birbirinizi aldatıyorsunuz, hiç sevmediniz!" diye bağırmaya başladı.

"Neden yalandan?" dedi tekrar. "Selena senden beklemezdim." derken sesi kısıldı. "Ben de." diye ekledi Justin.

"Justin beni delirtmek mi istiyorsun? Hailey'le 2 haftadır gezen ben miyim?" diye bağırdım. "1 aydan fazladır uğraşıyoruz ve o çok sevdiğin(!) Hailey gelip her şeyi bitiriyor." dedim ve arkamı dönüp hızlıca çıktım.

Hailey'i asansöre binerken gördüğümde saçımı arkadan hızlıca toplayıp koştum ve içeri girdim. "Ne yaptığını sanıyorsun!" diye bağırdım.

"Noldu şimdi değerli mi oldu Justin'in? Zaten sevmiyordun kaltak." dedi rujunu düzeltirken. Sahte sarı saçlarından bir anda tutup yere yatırdım ve asansörün tuşuna dokundum.

"Bana bak kızım, aramızda ne olduğu seni ilgilendirmez oyun veya değil. Sen sadece Justin'in seni sevmediğini bile bile götünden ayrılmayan bir sülüksün." diye bağırdım.

Hailey saçından dolayı ciyaklıyodu ve hiç gücü yoktu. Saçından kaldırıp aynaya yapıştırdım. "Seninle öyle bir oynarım ki aklın durur. Bir daha buraya gelmeyeceksin!"

Ağlarken güldü ve "Justin beni istiyor." dediğinde daha da sinirlendim ve tuşa bastım. "Bırak beni." diye yalvarıyordu.

"Justin'e sürtünürken sik beni diye yalvarıyordun noldu şimdi bırakmamı mı istiyorsun? Bu fantezi hoşuna gitmedi mi!Söyle!" diye çığırdım ve kapı açıldı.

Elimle kapıya kadar sürükledim. Güvenlikler toplandı ve "Ben hallederim. Bu kadın bir daha buraya girmeyecek!" diye bağırdım ve hepsi korkmuş gibi geri çekildi.

Arkadan "Marie! Napıyorsun?" diye bağıran sesleri duydum. Pattie ve Justin'di ve tabiki bizim ekip doluşmuştu.

Kolunu sıkmaktan kolu morarmıştı ve resmen gözüm dönmüştü. Bıraktım ve "Siktir git şimdi." dedim sakince.

Saçları kırışmıştı ve elektriklenmişti. Bana bakmaya devam edince "Yürüsene!" dedim. Yürümeye başladığında da arkasından durdurup gömleğini çıkarttım. "Alışkın olmadığın şey değil." diye bağırdım ve sesini çıkaramadı.

Elimde gömlek asansöre doğru yürüdüm ve herkes toplaşmışken yanmaya başlayan gözlerimle gömleği Justin'e fırlattım.

Asansörün iyi bir fikir olmadığını düşünmeyi akıl ettim ve hızlıca merdivenlere koştum. Odama çıktım ve kendimi yere atarak ağlamaya başladım.

STARBURSTS (Jelena Fanfic) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin