"Marie benim açar mısın?""Senin girmen doğru olmaz diyorum sana iki saattir!"
"Hayır diyorum sana!"
"Ne saçmalıyorsun?"
"Niye kilitli kapısı?"
"Selena!"
"Rezil ettiniz şirketi,rezil!"
Seslerin kulağımı delmeye başladığını fark ettiğimde başım çatlıyordu. Yorgun bedenim bu acıya dayanamayıp çökmüştü.
Neler olduğunu bilincim yerine gelince aklımdan geçirdim. Yüce tanrım daha demin neler yapmıştım öyle!
Hızlıca yerden kalkıp aynada kendime baktım. Rimelim akmıştı, yüzüm süzülmüştü ve soluk görünüyordum. Saçımı düzelttim. Elimle gözümün altını sildim.
Hiçbir açıklamam yoktu ve Justin'im benimle bir daha asla muhattap olmayacağından şüphem yoktu.
Çıldırmak üzereydim ama daha sakindim. Biri bana neden diyecekti ve kalacaktım ortada. "Selena, ben Taylor açar mısın kapıyı tekim." dediğinde kapıya yürüdüm ve kapıyı açtım.
Hızlıca içeri girip odayı tekrar kilitledi. "Naptın sen?" dedi direk ve bana sarıldı. Yeterince ağladığım yetmemiş gibi hüngür hüngür yine ağlamaya başladım.
Sarılmak zaaflarım arasındandı ve birine sarılıp ağlama duygusunun beni rahatlattığı düşüncesinden nefret ediyordum.
Biraz ağladıktan sonra tuvalete girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Makyajımı sildim ve hava almak için balkona çıktık.
"Konuşma zamanı." dedi ve direk anlattım.
"Neden yaptım bilmiyorum çok dolmuştum." dedim. "Ve Hailey'i her gün beceriyor düşüncesi beni deliye döndürüyordu Tay." dedim.
"Oyunsa neden ağladın, neden bu kadar umursadın gibi sorulara maruz kalacağını biliyorsun." dediğinde iç çektim.
Olanları tekrar analiz edip biraz daha konuştuk. "Yüzünü görmek istemiyorum,konuşmak istemiyorum." dedim.
"Biraz uyu dinlen, ben konuşurum. Yarın illaki bir araya geleceksiniz. Ve ayrıca Bennett deliye döndü. İyi ki orada magazinden biri yoktu." dedi.
"Her şey o şerefsiz yüzünden oldu zaten. Eskorta para yedirecek diye şekilden şekile giriyor iki büklüm kalıyoruz burada!"
"Bundan sonra onun kuralları yok. Bizim kurallarımız var Swift. Kabul etmezse çeker gideriz başka bir yere." dedim.
"Haklısın, bir sonu gelmeliydi." dedi Tay. Sonra odadan çıktı ve biraz dinlendim.
Kalktığımda saat 9'a geliyordu. Ne çabuk sabah olmuştu. Günlük işlerimi halledip saçlarımı kuruttum.
Altıma salaş bir eşofmanla üstüme yarım bir atlet geçirdim ve üstüne gömlek giydim. Telefonumu cebime koyup odadan çıktım.
Odanın karşısındaki koltuklarda Justin'i kafası eğik bir şekilde otururken beklemiyordum tabiki. Kapı sesini duyunca kafasını kaldırıp bana baktı ve kafamı çevirip merdivenlerden indim.
Arkamdan geldi. "Marie, konuşalım mı?" dedi. "Karnım çok aç." dedim ve odaya girdim. Tabağa bir şeyler koyup masaya geçtim.
Herkes kahvaltısını ediyordu ve kesinlikle bir gerginlik vardı. Boğazımdan geçmese de çok açtım. Bir şeyler yedikten sonra odaya Bennett girdi.
Tahmin ettiğim gibi. Justin hiçbir şey yememişti ya da önceden yemişti ama bütün kahvaltı boyunca beni izlemişti.
"Selena Marie odama geçelim?" dedi bana bakıp. Sakince ayağa kalktım ve odadan çıktık.
Sinirle bir şeyler söylenmeye başladı, takmadım. Eski günlerdeki gibi bugün Bennett gibi önemsiz şeyleri umursamıyordum.
Susunca "Bitti mi?" dedim. Rezil oluyorduk, ucuz atlattık sizin saçma sapan aşkınız yüzünden gibi şeyler zırvalamıştı.
"Senin kurallarınla yaşamaya çalışmaktan, iki sikini dinlendir paranı kadınlarla ye diye Justin'le beni zorla yakınlaştırıp işte aşk, aşkta iş olmaz triplerinden ve kısacası senile çalışmaktan zevk almıyorum Bennett."
"Sevdiğim işi yapıyorum ve paran gram umrumda değil. Ne ben ne de başka biri mutlu senin tavırlarından. Justin'le ben de ilk değiliz ve ayrıca aramızda yalandan oyun haricinde hiçbir şey geçmedi. Ama tabi çok umrundaysa evet Justin'i seviyorum." dedim. Çünkü artık sevdiğimden emindim.
"Buraya kadar senin kurallarındı şimdi bizim kurallarımız. Dünkü olay medyaya yayılmadığı için rahatladım bu kadar kasılacağın ne var?"
"Justin'le bundan sonra olmak için demiyorum ama işime odaklanacağım, ne istersem yapabileceğim ve sen de milletin aşkına karışamayacaksın!"
"Zaten saçma sapan sözleşmende tartışsak bile birlikte çalışacağımız yazıyordu adını kötüye çıkartmayız merak etme."
"He tabi kabulün yoksa çeker giderim benim için hiç sıkıntı değil ama yanımda da benimle gelmek için can atıcak arkadaşlarım var." diyip sustum.
"Teşekkür ederim konuştuğun için. Çıkabilirsin." dediğinde sallana sallana çıktım. Gösteri için salona inmem gerekiyordu.