10

678 54 124
                                    

Gitar sesiyle uyandım. Sabah sabah ne alakaydı ki bu!? Gitar çalan Zayn'di. Ama o gitar çalamazdı ki! N'oluyordu ya?

Şimdi de şarkı söylemeye başladı

"Could this be love at first sight,
or should I walk by again?"

Huysuzca mırıldandım "Zayn! Kapa çeneni."

Birkaç dakikalığına dalmıştım ki Zayn perdeyi hızla açtı. "Işığı kapat!" yorganı kafama çektim. Ama Zayn devam etti.

"Turn the lights off, I'm in love."

Gülümseyerek konuştu "Şarkı tam anlamıyla seni anlatıyor."

Uykum nihayet kaçmıştı "Hangi şarkı bu?"
"The Brobecks-Love at first sight."
"Güzelmiş."
"Dostum artık okula gitmemiz gerek."
"Ahh tamam."

Güçlükle doğruldum, saate baktım. Zayn beni erken kaldırmıştı. Homurdanarak yataktan kalktım.

Aynı uyuşuklukla banyoya gittim. Yüzümü yıkarken gözlerim yandı. Tanrım, dün gece ağladığım için miydi?

Siktir! Şu an her şeyden nefret ediyordum. Mutfağa gittim Zayn mısır gevreği yiyordu. Kendim için bir kâse yaptım.

Onun yanına oturdum. Suratıma alayla baktı "Ne yani bundan sonra, hayattan soğumuş mu devam edeceksin?"
"Bilmiyorum Zayn, ben cesaretimi toplamışken böyle olması adil değil sadece."
"O zaman sen de adil olan tarafından bak."
"Nasıl olacak o, öyle bir taraf mı var?"

O sırada telefonumu elime aldım. 78 cevapsız arama 4'ü Niall'dan, kalanı Danny'den. 276 mesaj hepsi Danny'den.

Danny. Bana gerkçekten değerveriyordu. Yakışıklıydı ve okulda popülerdi. Diğer bir yandan benim farkımda bile olmayan birinin peşinden koşmak çok yorucuydu ve üzücü.

İlk zamanlarda eğlenceliydi ve zevk veriyordu. Ama şu an bana bıraktığı şey gözyaş ve acıydı. Louis'yi unutmayı deneyebilirdim.

Danny'e mesaj attım

Harrystyles: kabul ediyorum

DennisWood: neyi?

Harrystyles: çıkma teklifini

DennisWood: ciddi misin

DennisWood: seni çok seviyorum

DennisWood: pişman olmayacaksın

Harrystyles: <3 :)

Zayn sertçe kolumu dürttü "Ne yapıyorsun?"
"Danny'nin çıkma teklifini kabul ediyorum."
"Yok artık."
"Hayatı adilleştiriyorum."
"Sen öyle diyorsan..."

Kahvaltıdan sonra evden çıkıp servise bindik. Louis'yi görmemeye çalıştım.

Okula varınca Danny'i sınıfımın önünde gördüm. Hızla bana doğru geldi. Kollarımı onun beline doladım.

Ders zili çalınca kulağıma fısıldadı "Öğle arasında beni bul."

Sınıfta Niall piç bir sırıtışla konuştu "Danny'le işi yürütmüşsün."
Omuz silktim "Biraz öyle oldu."

Öğle arasında herkesin yemek yediği sırada en alt kata indim. Danny yanıma gelip sarıldı. Sessiz ve seksi olduğunu düşündüğüm bir ses tonuyla sordu "Burada olacağımı nereden bildin."
"Tahmin konusunda yetenekliyimdir."

Gözlerimin içine baktı. Sonra dudaklarıma yapıştı. Gözlerimi kapattığımda ise onun yeşil gözleri gitti, yerine kırılgan mavi gözler geldi. Karşımdaki artık Louis'ydi.

THE GLANCESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin