20

515 36 10
                                    

*HASSAS İÇERİK!!!!*

Louis beni geçen cumartesi geldiğimiz otele getirmişti. Kapıdan içeri girerken sordum "Ne yani her cumartesi bunu mu yapacağız?"
"Neden olmasın?"
"Hep buraya gelebileceğimize emin misin?"

Resepsiyona geldik. Louis görevli ile beni tanıştırdı "Bu Jordan ilkokuldan beri arkadaşım. Bizim mahalleden."
"Selam ben de Harry."

Louis Jordan'a göz kırptı "Geçen sefer çok aceleye gelmişti. Ben ve meleğim için suit istiyorum."

Anahtarları aldı ve odaya çıktık. Odaya girince Louis'nin elinden tuttum "İlişkimiz bu cumartesi günleri odaklı olmasın, tamam mı?"
"Nasıl yani?"
"İlişkimizin seks odaklı olmasını istemiyorum."
"Hiçbir şey benim için gözlerinden değerli değil. O uzun aletin bile."

Bu kadar açık olması beni utandırmıştı "Yapma.."
"Ne? Doğru söylüyorum."
"Sadece boyumla orantılı diyip bu konuyu kapatalım."
"Sen nasıl istersen."

Beni duvara itip dudaklarımı emmeye başladı. Ellerini tişörtümün içine soktu. Pantolonumun fermuarını indirirken vücudumdaki tüm kan bacaklarımın arasına pompalanıyor gibiydi.

Pantolonumu indirdi ve beni öpmeye ara vermeden boxerımın üzerinden aletimi okşadı. Dudaklarımızı ayırmadan konuştum "Tanrım, bu beni öldürüyor."

Ellerimi kalçalarına yerleştirip onu kendime çektim. Sonra tişörtünü çekiştirip ondan kurtulmasını sağladım.

Ardından kendi tişörtümü çıkardım. Yavaş adımlarla beni yatağa sürüklüyordu. Vücudum yatakla buluşunca otrudum. O da bedenime küçük öpücükler konduruyordu. Sonra dizlerinin üzerine çöktü.

Boxerımı sıyırıp eliyle aletimi okşadı. Sonra yalamaya başladı. Daha fazla dayanamıyordum "Hadi al artık ağızına!"
Louis kahkaha attı. Ardından beklemediğim bir çabuklukla ağızına alıp gel git yapmaya başladı. Dudağımı ısırıp başımı geri atarak inledim "Ah Tanrım!" yatağın örtüsünü avuçlarıma arasına alıp sıktım "Ah Louis mükemmelsin."

Louis arada dişlerini sürttükçe daha çok yaklaşıyordum. Ellerimi onun saçlarına koyup kafasını daha çok kendime bastırdım "Lütfen hızlan!" hızını daha da arttırdı.

"Ah Louiii~"

Onun suratına geldiğimde yüzünde gülümsemeyle elini yaladı. Pantolonunun üzerinden dikleşmiş aleti belli oluyordu.

Kasıklarına bakarak gülümsedim "Seninkini de halledelim mi?" Yatağın üzerinde emekler pozisyonda durdum.

Pantolonunu çıkarmaya başladı "Babacık olma vakti." kıkırdadı ve ben de kahkaha attım.

Odadaki çekmeceleri karıştırdı ve eline bir krem aldı "Şanslıymışsın küçük Harold."
Gülümsedim. Sonra Louis boxerını çıkardı. Kremi eline ve aletine yayışını dudağımı ısırarak izledim.

Yatağa çıktı, elindeki kremi deliğime sürdü. Sonra kalçalarımdan tuttu ve içime girince ikimiz de aynı anda inledik
"Tanrım, bu çok dar!"
"Louis, bu çok kalın!"

İçimde ileri geri hareket ederken acıyla inliyordum. Anlımda oluşan terler çeneme doğru yol izliyor ardından yatağa damlıyordu.

Kalçalarımın onun kasıklarına çarpma sesi odada yankılanıyordu.

Louis nefes nefese konuştu "Bebeğim hızlanmamız lazım."

Kendimi ona daha sert itmeye başladım. Bir yandan tek elimle kendimi elliyordum. Louis boğuk bir şekilde inlerken ikimiz de boşaldık.

O içimden çıkarken bitkin bir şekilde kendimi yatağa bıraktım. Yüksek sesle soluklanırken o da yanıma yattı. Birbirimize bakıp gülümsedik.

Elini terden ıslanmış saçlarıma koydu "Banyo yapamayacak kadar yorgunum."
"Ben de öyle."
"Yarın yaparız."
"Birlikte mi?"
Göz kırptı "Birlikte."

***
Kısa bir bölüm oldu ama umarım beğenmişsinizdir.

Sizce buna benzer bölümlerin sayısı artmalı mı?

THE GLANCESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin